Kaan ULU/ANKARA, (DHA)- CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Kimse bizleri şehitlerimizin cenazelerine katılmaktan alıkoyamaz. Bayrak, vatan, şehitlerimiz hepimizindir. Asker ocağı ve şehitlerimizin siyasi partisi olmaz. Terörist kurşunu, şehitlerimize parti sormaz" dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Dün Ankara'nın Çubuk ilçesinde Şehit Yener Kırıkcı'nın cenaze töreninde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıyla ilgili konuşan Öztrak, "Yapılanlar şehidimizin cenazesine, şehidimizin ailesine büyük saygısızlıktır. Bu olayı sıradan bir protesto, basit bir tepki gibi görmek mümkün değildir. Adına 'gazete' denen paçavralarda bugün hâlâ daha milleti bölüp parçalama amacıyla atılan manşetleri görmek gerçekten hepimizi çok büyük üzüntüye boğmaktadır. Çok tehlikeli gelişmelerdir bunlar" ifadelerini kullandı. 'İÇİŞLERİ BAKANI, PARTİMİZİ HEDEF GÖSTERMEKTEDİR' Öztrak, tüm seçim kampanyası boyunca milletin arasına ekilen kin ve nefret tohumlarını, seçimin siyasi bir tortusu olarak görmenin mümkün olmadığını belirtti. Öztrak, şöyle dedi: "9 ay önce 'CHP'lilerin şehit cenazelerine alınmama talimatını verdim' diyerek aslında dün yaşanan bu müessif olaya zemin hazırlayan İçişleri Bakanı, şimdi seçim tortusunun arkasına saklanarak sorumluluktan kaçamaz. Atanmış İçişleri Bakanının görevleri vardır. Birinci görevi bu olayı önlemektir; ama bunu becerememiştir, başaramamıştır. İkinci görevi bu olay olduktan sonra bu olayı tarafsız bir şekilde soruşturmak, sorumluları yargıya teslim etmektir. Ama İçişleri Bakanı bunu yapmak yerine hâlâ seçim öncesindeki ayrıştırıcı dili kullanmaya devam etmektedir. Partimizi ipe sapa gelmez suçlamalarla hedef göstermektedir. Anlaşılan ilk görevini yerine getiremeyen İçişleri Bakanı, ikinci görevini de yerine getiremeyecektir. İçişleri Bakanı bugün bu müessif olayı basite indirgemeye, seçim öncesi tortuları gerekçe göstererek, köylülerin bireysel basit bir eylemi olarak göstermeye çabalamaktadır. Burada ciddi bir linç girişimi olduğunu görmemek olsa olsa sorumluluk sahibinin, bu sorumluluktan kaçma çabası olabilir." 'SORUMLULUKTAN KAÇMAKTADIR' Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun köyde saldırı sırasında götürüldüğü evde 1,5 saat mahsur kaldığını ifade eden Öztrak, "Devlet, Başkent'in bir mahallesinde ortadan yok olmuştur. Şehidimizin cenazesinde güvenliği sağlamakla görevli olan Vali ve İçişleri Bakanı, görevlerini yapamamışlardır. İçişleri Bakanı, Sayın Genel Başkanımızın güvenlik birimlerine cenazeye katılım konusunda bilgi vermediğini ifade etmiştir. Bu doğru değildir. Genel Başkanımızın koruma birimi, devletin güvenlik protokollerine harfiyen riayet etmiştir. Pazar sabahı saat 10.03'te Ankara Koruma Şube Nöbetçi Amirliği'ne Sayın Genel Başkanımızın şehidimizin cenazesine katılacağı konusunda bilgi verilmiştir. Nitekim bu bilgiye dayanarak, Çubuk Kaymakamı, Sayın Genel Başkanımızı Akkuzuluk köyünün girişinde karşılamıştır. Milli Savunma Bakanının korumaları da Genel Başkanımızın törene katılıp katılmayacağını sormuş, katılım konusunda gerekli bilgi onlara da verilmiştir. Dolayısıyla İçişleri Bakanı, Genel Başkanımızın katılımı konusunda 'Bilgi sahibi değildik' diyerek bu konudaki gerçekleri saklamaktadır, sorumluluktan kaçmaya çalışmaktadır" diye konuştu. 'BİLGİM YOK DEMESİ CİDDİ SIKINTI' Öztrak, "Kaldı ki Genel Başkanımızın çalışma odasına 'geçmiş olsun' ziyaretinde bulunanları bugün yaptığı basın açıklamasında anbean takip ettiği anlaşılan bir İçişleri Bakanının, bu ülkenin ana muhalefet partisi genel başkanının şehit cenazesine katılıp katılmayacağı konusunda 'bilgim yoktu' demesi gerçekten çok ciddi bir sıkıntı yaratmaktadır. Bunu kabullenmek mümkün değildir" ifadelerini kullandı. 'ZEHİRLİ DİL, CİDDİ BİR TEHDİT HALİNE GELMİŞTİR' Bu olay nedeniyle siyasi bir rant devşirme peşinde olmadıklarını dile getiren Öztrak, "Biz siyasete malzeme edilemeyecek kadar ciddi bir konuyla karşı karşıya olduğumuzu düşünmekteyiz. Devlet adamı olan herkes bunu bilir. Bunun bilincindedir. Söz konusu olan devletin kurucu partisi olan CHP'nin Genel Başkanının can güvenliğidir. Toplumumuzu ayrıştıran, bölen, parçalayan zehirli bir dil devletimiz için artık devletimizin bekası, milletimizin bekası için ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Seçim öncesi kullandığı bu ayrıştırıcı dili halen kullanan bir İçişleri Bakanına bizlerin güven duymasını kimse beklemesin. Bu İçişleri Bakanının güvenlik güçlerinin yapacağı soruşturma karşısında tarafsız kalacağını da inanmamızı da kimse beklemesin. Bu çerçevede bu İçişleri Bakanı ya sorumluluğunu yapmış olduğu hataların kendisini getirdiği bu noktayı idrak ederek istifa etmeli ya da onu oraya atayan makam onu derhal bu görevden almalıdır" şeklinde konuştu. 'KİMSE BİZİ ŞEHİTLERİN CENAZELERİNE KATILMAKTAN ALIKOYAMAZ' 'Demiri soğutma' sorumluluğunun herkesten önce ülkeyi yönetenlere ait olduğunu belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, ''Bu da sözle değil; ancak eylemle gerçekleşebilir. Kimse bizleri şehitlerimizin cenazelerine katılmaktan alıkoyamaz. Bayrak, vatan, şehitlerimiz hepimizindir. Asker ocağı ve şehitlerimizin siyasi partisi olmaz. Terörist kurşunu, şehitlerimize parti sormaz. Eğer iktidardakiler bu devletin kurucu partisinin genel başkanını koruyamıyorsa biz Sayın Genel Başkanımızı korumasını biliriz. Unutulmasın ki biz Kurtuluş Savaşı meydanlarında kurulmuş Kuvayı Milliye'nin partisiyiz" dedi.