ADANA’da yaşayan Sakine Tillioğlu’nun ‘evlat’ mücadelesi, CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin tarafından verilen soru önergesi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) getirildi.
2011 yılında Türk asıllı Alman vatandaşı Mehmet Tillioğlu ile evlenen ancak ilgisizlik, bakımsızlık ve şiddet iddiasıyla Almanya'da doğan kızı Almina Zara Tillioğlu henüz iki yaşındayken 2016 yılında Türkiye'ye gelen Sakine Tillioğlu, kızının elinden alınma korkusuyla yaşıyor. Adanalı annenin dramını Meclis'e taşıyan CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi sundu. Önergede şu sorular yer aldı:
"Kızı Almina Zara Tililoğlu’ndan ayrılmak istemeyen anne Sakine Tillioğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a yazdığı mektupla ilgili bilginiz mevcut mudur? Mektuplar Erdoğan ailesine ulaştırılmış mıdır? Türkiye’de Sakine Tillioğlu ile aynı kaderi paylaşan başka anneler var mıdır?
Sakine Tillioğlu davasında olduğu gibi dava süreci devam eden veya davası sona eren, ancak Türkiye’de kalmak istemesine rağmen Almanya’ya dönen başka çocuklar var mıdır? Varsa 2010-2020 yılları arasındaki çocuk sayısı kaçtır?
Davaları devam eden çocukların mutlu oldukları Türkiye yerine başka ülkelere gönderilmemesi adına Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ile Adalet Bakanlığı nezdinde yeni bir çalışma yapılması düşünülmekte midir?”
KIZIMIZ ANNESİNİN YANINDA MUTLU
CHP’li Şevkin, ayrıcı önergede mahkeme kararıyla evlerine gelen pedagogların raporlarına göre küçük kız çocuğu Amina Zara’nın annesinin yanında mutlu olduğuna dair tespitler bulunduğuna dikkat çekti. Anne Tillioğlu’nun kızının 2 yaşına kadar Almanya’da, son 4 yıldır da Türkiye’de, Adana’da yaşadığını, burada okula gittiğini, çevresinin de Adana’da olduğunu ifade ettiğini, çocuğunun Alman makamlarına teslim edildiği takdirde işsiz babanın çocuğa gerektiği şekilde bakamayacağını ve ilgi gösteremeyeceğini vurguladığını anımsatan Şevkin, anne Tillioğlu’nun, ayrıca çocuğun Almanya’ya döndüğü takdirde ilaç kullanan, hiçbir işte çalışmayan babanın ilgisizliği nedeniyle yetiştirme yurduna gönderileceğini ve ardından herhangi bir aileye evlatlık olarak verileceği endişesini taşıdığını dile getirdi.