Şekerli Mamuller Strateji Çalıştayı’nda konuşan Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir, Şekerli mamüller sektöründe Türkiye’nin dünya pazarında önemli bir oyuncu olduğunu belirterek, “Geleceğe güvenle bakacağımız bir alt yapımız var” dedi. İHBİR Başkanı Haluk Okutur ise, 2023 yılındaki ihracat hedeflerinin 13,7 milyar dolar olduğunu söyledi.

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) ihracatçı üye firmaları, akademisyenler ve sektör temsilcilerinin katılımıyla ‘Şekerli Mamuller Strateji Çalıştayı’ gerçekleştirdi. Şekerli ürünler ve şekerleme sektörünün geleceğinin konuşulduğu çalıştayda sorunlar sektörün önde gelen temsilcilerinin görüşleriyle masaya yatırılarak çözüm önerileri geliştirildi.

Sektördeki isimlerinin pazarlama deneyimlerini aktardığı çalıştayın açılış konuşmalarını İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Okutur, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir ve Pladis Türkiye, Orta Asya ve Balkanlar Bölgesi Başkanı Mete Buyurgan yaptı.

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir, dünya genelinde şekerli mamüller pazarında Türkiye’nin önemli bir oyuncu olduğunu söyleyerek, “Dünyada şekerli mamüller sektörü olarak 2018 yılı rakamlarıyla 82 milyar dolar ihracat söz konusu. Bizim dünyadaki payımız yüzde 2,4 civarında. Genel ihracatımızın dünya ihracatındaki payı yüzde 1’in altındadır. Şekerli mamüller sektörü açısından baktığımız zaman başarılı bir tablo görüyoruz” dedi.

GELECEĞE GÜVENLE BAKACAĞIMIZ BİR ALT YAPI VAR

Kalite ve rekabet açısından üreticilerin pazarda önemli yol aldığını belirten Demir, “2019 yılı ihracat rakamlarındaki yüzde 6’lık artıştan dolayı sektör temsilcilerini tebrik etti. Tarım ihracatı içerisinde şekerli mamüller sektörünün payı yüzde 1,2. Bizim 17 milyar dolarlık tarım ihracatımız var. Tarım ihracatının içerisinde sektörün önemi büyük. Sektör olarak geleceğe güvenle bakacağımız bir alt yapı var, pazar bağımlılığını zayıflatmış durumdayız. Yurt dışında tanınmış, iyi oyuncularımız olan firmalarımız var. Arkasından gelen firmalar daha kolay yol alabiliyor. Sektörün geleceğine umutla bakıyoruz” diye konuştu.

OKUTUR: 205 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ

İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Okutur da, çalıştaylardan ihracat hedeflerine ulaşmak için önemli sonuçlar elde ettiklerini söyleyerek, “Üretim, pazarlama, mevzuat gibi alanlarda sektörün problemlerini ortaya koyarak çözüm önerileri getiriyoruz. İHBİR olarak 2019 yılını iyi kapattık. Yüzde 30’luk payla en yüksek ihracat rakamlarına ulaşan birliğiz. 2020 yılında çok daha başarılı olacağımızı düşünüyorum, çünkü birçok alanda çalışmalar yapıyoruz” dedi. 

Düzenli olarak fuar ve alım heyetleri çalışmalarını yönettiklerini belirten Okutur, “İhracatçı firma sayısı çeşitlendirmek ve ihracat yapılan ülke sayısını çoğaltmak için çalışmalar yürütüyoruz. Dünyada 205 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2023 hedefimiz 13,7 milyar dolarlık ihracat yapmaktır. Bu konuda en ufak bir endişem yok. 2023’te bu hedefi aşacağımızı düşünüyorum” dedi.

MARKALAŞMADAN DÜNYA PAZARINDA YER ALINMAZ

Üretici firmalara markalaşma çağrısında bulunan Okutur, “Markalaşma bugünden yarına olacak bir mesele değildir. Markalaşmazsak, ürünlerdeki kalitemizi artırmazsak ve markalarımıza güven sağlayamazsak dünya pazarında yer almamız gittikçe zorlaşacak” diye konuştu.

ŞEKERLİ MAMÜLLER SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI

Türk üreticilerin kabiliyetlerinin ve rekabet güçlerinin çok yüksek olduğunu söyleyen Pladis Türkiye, Orta Asya ve Balkanlar Bölgesi Başkanı Mete Buyurgan ise, şekerli mamüller sektörünün oldukça büyük ve katma değeri yüksek bir sektör olduğunu dile getirdi.

Sektördeki sorunlarının başında Avrupa pazarındaki kota, gümrük vergileri, çevre ülkelerdeki çok yüksek gümrük vergilerinin geldiğini söyleyen Buyurgan, “Şeker üretmek için ulaştığımız ürünlerin maliyeti yurt dışındaki rakiplerimize göre daha yüksek. Bu nedenler rekabetteki potansiyelimizin üç, dört katına çıkmasına engel oluyor. Bu sorunları kısa vadede hızlı bir şekilde çözemeyiz. Bunlar devletler arası yapılacak anlaşmalarla çözülebilecek konular. Biliyoruz ki yetkililerin bu konuda ellerinden geleni her şeyi yapmaya gayret ediyor” ifadelerini kullandı.  

“İSTİKRARLI BÜYÜME DEVAM EDİYOR”

Türkiye başta olmak üzere, faaliyet gösterilen diğer ülke ve bölgelerde kurulan üretim, satış ve dağıtım altyapısı sayesinde istikrarlı büyümenin devam ettiğini söyleyen Buyurgan tüketici trendlerini yakından takip etmenin, dijitalleşme, veri analizi, ARGE ve inovasyonun önemine değindi. Buyurgan, “İhracata yönelik teşvikler bu anlamda, yeni pazar arayışındaki Türk ihracatçısının en büyük güvencesi olmaya devam ediyor. Bizler de Türkiye’deki reel sektörün bir temsilcisi olarak, hükümetimizin sunduğu vizyona uygun olarak geçmişte olduğu gibi şimdi de üretim, ihracat ve sağladığımız istihdamla ekonomimize katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

GRUP ÇALIŞMALARIYLA SORUNLAR TESPİT EDİLDİ

Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Nevzat Artık ‘Gıda Güvenliği ve Güvencesi’ sunumunu gerçekleştirdi. Gazeteci, Haber Spikeri ve TV Program Sunucusu Didem Arslan Yılmaz’ın yöntem hakkında bilgilendirmesinden sonra başlayan birinci oturumda, grup çalışmalarıyla sorunlar tartışıldı ve belirlendi. Öğle yemeğinin ardından devam eden çalıştayın ikinci oturumunda grup sunumları, çözüm ve aksiyon önerileri sunuldu. Üçüncü oturumda ise grup sözcülerinin katılımıyla panel düzenlendi. Kahve arasının ardından da çalıştayın genel değerlendirmesi yapıldı.