Birkan YILDIZ/ ANKARA, () - CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Kobani'ye yönelik IŞİD saldırısının ardından Türkiye'ye yönelik eleştirilere yanıt vererek; "Öyle ileri gittiler ki, Türkiye'yi dünyaya attıkları tweet'lerle terörist ülke olarak ilan ettiler. Bu nasıl bir adaptır, edeptir? Yaşadığı ülkeyi terörist ülke olarak ilan edenlerin vatanseverlikle, bir Türkiye partisi olmak gibi bir iddiası olabilir mi?" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birlik Vakfı Ankara Şubesi İftar Programı'na katıldı. İller Bankası Macunköy Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşen iftar yemeğinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetçilerin söylemlerine ve eylemlerine dikkat etmesi gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti: "Hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, toplumun önünde olan siyasetçinin birinci görevi hakkaniyetten, akl-ı selimden ve itidal yolundan ayrılmamaktır. Siyasetin temeli ahlaktır, doğruluktur, kamu menfaatini kişisel hırsların önüne koyabilmektir. Üzülerek söylemeliyim ki Türkiye bu konuda bir kıtlık yaşıyor. Ülkemizin geleceğini ilgilendiren birçok kritik hadisede bunların örneklerini görüyoruz. İşte en son, DEAŞ terör örgütünün Kobani bölgesine düzenlediği terör saldırısında bunu tekrar acı bir şekilde tecrübe ettik. Olayın hemen akabinde geçen yıl aynı bahaneyle 50 insanımızın hayatını kaybetmesine sebep olan bir siyasi partinin temsilcileri çıktılar ve Türkiye ile hükümeti itham ettiler. Öyle ileri gittiler ki, Türkiye'yi dünyaya attıkları Tweet'lerle terörist ülke olarak ilan ettiler. Bu nasıl bir adaptır, edeptir? Yaşadığı ülkeyi terörist ülke olarak ilan edenlerin vatanseverlikle, bir Türkiye partisi olmak gibi bir iddiası olabilir mi? İşte bütün mesele burada, bunların karşısında bir olmak, beraber olmak, bunlara gereken cevabı demokrasi içinde verebilmektir. Bunların eli kanlı Eset rejiminin resmi haber ajansında yaptığı bir habere sarılarak, saldırganların Türkiye üzerinden geçtiklerini iddia edecek kadar kendi ülkelerine yabancılaştıklarını görüyoruz. Bu asılsız haberleri gündeme taşıyarak vatandaşlarımızı birkez daha sokağa çağırdılar. Provakasyonlarla, kirli tahriklerle şehirlerimizde, mahallelerimizde bir gerilim havası oluşturulmak isteniyor. Yalanları dolayısıyla 78 milyondan özür dilemeleri gerekirken, pişkince devletten kendi asılsız iddialarını ispatlamasını bekliyorlar. Kardeşlerim, şunu herkesin bilmesini istiyorum; şu mübarek günlerde kan dökenlerin, kalleşçe, namertçe saldırınların, masum sivilleri hedef alanların İslam'la, dinimizle hiçbir ortak yanı yoktur ve olamaz. DEAŞ terör örgütüyle Türkiye'yi aynı parantezin içine almak açık söylüyorum namertliktir, alçaklıktır. Türkiye terörden ve terör örgütlerinden çok çekmiş bir ülkedir." BAHÇELİ'YE 'UYGUR TÜRKLERİ' YANITI Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin kendisine yönelik eleştirilerine yanıt verdi. Bahçeli'ye "Sen o Uygur Türklerinin yaşadığı yere bir kere gittin mi?" diye seslenen Erdoğan, "Biz, Suriye'deki olaylara hiçbir zaman etnisite, mezhep penceresinden bakmadık. Türk, Kürt, Alevi, Ezidi Hristiyan hangi etnik köken ve dinden gelirse gelsin onlara sınırlamızı açtık, bağrımıza bastık. Bazı siyasetçiler çıkıyor şunu söylüyor; güya şahsıma atıfta bulunuyor. Sadece Araplarla, Kobani'dekilerle uğraşanlar, Uygur Türklerini unutuyor diyor. O zata ben söylüyorum: Ya sen o Uygur Türklerinin yaşadığı yere bir kere gittin mi? Ama Tayyip Erdoğan gitti. Binlerce vatanlarını ayrılan Uygur Türklerini vatandaşlığa kabul eden ülke biz olduk. Bunun kararını vermiş bir iktidarız. Niye? Mazlumlara kapımızı, şu anda 2 milyona nasıl açtıysak onlara da aynı şekilde açtık. Biz burada ayrım yapmadık. Soruyorum, efendiler 12 yıl önce sizde iktidardaydınız. Ve Türkiye'nin fakir fukara ülkere yaptığı destek 45 milyon Dolardı. 2014 sonu itibariyle bu rakam 4,5 milyar Dolara çıktı. 45 milyon Dolar nire, 4,5 milyar Dolar nire?" dedi. KOBANİ'DE OCAKLAR TÜTÜYORSA TÜRKİYE SAYESİNDEDİR Erdoğan, Türkiye'nin son 5 ayda Kobani'ye iki bin TIR'a yakın insani yardım malzemesi gönderdiğini belirtip, şu açıklamayı yaptı: "Mübalağa etmeden söylüyorum, şayet bugün Kobani'de ocaklar tütüyor, kazanlar kaynıyorsa bu Türkiye'nin yaptığı yardımlar sayesindedir. Biz Bayırbucak Türkmenlerine yardım götürürken, bunu önünü kesen o paralel yapıya siz ses çıkardınız mı ya? Ama şimdi kalktınız tweet atıyorsunuz. Bilesinizki o tweetler hiçbir zaman hedefe ulaşmaz, bumerang gibi döner sizi vurur. Son saldırılardaki ölü sayısının 150'yi geçtiği söyleniyor. Bu vesileyle son saldırılarda hayatını kaybeden kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum. Onların Kürt olması, benim onlara kardeşim dememi asla bir kenara koymaz. Biz hepsine aynı baktık, bu bizim Müslüman kardeşimizdir dedik. Maalesef boğazına kadar bu çamura batanlar, sadece terörün değil, Suriye'deki eli kanlı rejimin ve başka ülke ve çevlerinde dümen suyuna girmiş bulunuyorlar. Biz böyle bir ayrımcılığın içinde olmayacak, Yeni 6-7-8 Ekim olayların yaşanmasına fırsat vermeyeceğiz. Bölgedeki kardeşleriminin de böyle bir fitne girişimine alet olmayacaklarına inanıyorum. Aynı şekilde Suriye'nin toprak bütünlüğünün yok sayılmasına, kirli hesaplarla ülkenin parçalanmasına izin vermeyeceğiz. Açık ve net söylüyorum, Suriye'nin kuzeyinde, ülkemizin güneyinde yeni bir devlet oluşmasına da asla müsade etmeyeceğiz, bunu da açıkca söylüyorum." SURİYE VE IRAK'TA YAŞAYAN KARDEŞLERİMİZE DESTEK VERMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa ülkerini eleştirerek, Suriyeli mülteciler konusunda Türkiye'ye yeterli destekte bulunmadıklarını belirtti. Erdoğan, Suriye ve Irak'ta yaşayanlara destek olmaya devam edeceklerini belirtip, "Bizim Gaziantep, Kilis, Hatay tüm bu bölgede, 2 milyon mülceyi var. Şu ana kadar yaptığımız harcama 6 milyar Doları aşmış durumda. Dünyadan gelen yardım, 375 milyon Dolar. Hadi para, hadi destek dediğimiz zaman, para pul yok. Halbuki dünyada sadece ekonomik durum itibariyle bizim üstümüzde 16 ülke var. Hadi destek verin, gönderin bir şeyler, yok. Bunların insana insan olarak bakmak gibi bir derdi yok. Bunlar, Akdeniz'de bırakın ölsün, Ege'de bırakın ölsün diyen anlayışın mensupları. Ama bizim sahil güvenlik botlarımız yakalayıp ondan sonra ülkesine onları göndermenin gayretinde. Farkımız bu. Biz bundan sonrada, bugüne kadar olduğu gibi şu veya bu terör örgütüne değil Suriye ve Irak'ta yaşayan kardeşlerimize destek vermeyi sürdüreceğiz" diye konuştu.