Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yerel seçimlerin ardından ilk yurt dışı ziyaretini yapmak üzere bugün İstanbul’dan Bakü’ye gitti. Başkana Recep Tayyip Erdoğan Bakü’ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda yaptığı basın toplantısında bir soru üzerine Anayasa Mahkemesinin Twitter için aldığı karar üzerine, “Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu bu karara tabii uymak zorundayız. Bunun için de uyduk. Ama saygı duymak zorunda değilim ve saygı da duymuyorum” dedi.

Başbakan Erdoğan bu konuda şunları söyledi:

“Niye saygı duymuyorum? Şu anda alınmış olan bu karar bakın birincil mahkemelere müracaat edilmeden, hukuk yolları tüketilmeden, Anayasa Mahkemesi'ne götürülmüştür. Bir defa usul yönünden Anayasa Mahkemesi bunu ret etmesi gerekir. Bu bir. İkincisi özgürlükler yaklaşımını doğru bulmuyorum. Zira bu bir ticari şirkettir. Bu ticari şirketin ortada bir ürünü vardır. Bu ticari şirket sadece Twitter değil, Youtube de bir ticari şirkettir. Facebook’ta bir ticari şirkettir. Bunun ürününü almamak herkesin serbest tasarrufundadır.

Bunun özgürlükle falan alakası yok. Böyle bir konuda, özgürlük noktasında, temel haklar noktasında şu anda Anayasa Mahkemesinde bunca bekleyen dosya varken iki gün içersinde Anayasa Mahkemesinin birincil mahkemelere başvurulmadan böyle bir kararı almasını ben doğrusu milli bulmuyorum. Milli bulmamanın yanında Amerikalı böyle bir şirktetin ürününün savunulması yapılırken öbür tarafta bizim kendi milli ahlaki her türlü değerlerimiz bir tarafa konuluyor. Yani bu ülkenin Başbakanı'na hakaretten tutunuz da bakanlarına hakarete kadar her şey var. Bunun üzerine iki günde alınan bir karar var. O zaman tabi farklı düşünmez zorunda kalıyoruz. Bu sadece bir yasaya uymaktır hukuk değildir. Bunu milletimin takdirine bırakıyorum.”

AA MİLLİ BİR KURULUŞTUR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu Ajansı'nın (AA) yerel seçim çalışmasının eleştirilmesiyle ilgili olarak sorulan bir soruya ise şu cevabı verdi:
"Bir defa AA'nın yayın politikasını hazmedemeyenler veyahut bu seçimlerdeki üstlendiği görevi hazmedemeyenler kendi rekabet alanlarının daralmasından rahatsız olanlardır. Bu birinci derecede yine paralel yapının rahatsızlığıdır."
AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü'nün, seçim akşamı AK Parti Genel Merkezi'ni ziyaretine yönelik eleştirileri de hatırlatan Başabakn Erdoğan, şunları söyledi:

"Neymiş Ajansın Genel Müdürü partimizin genel merkezine gelmiş. Yani buna ancak 'Hayda' denir. Niye? Bütün ajansların genel müdürleri, yöneticileri bizim genel merkezimize gelirler. Bunda herhangi bir şey söz konusu değil. Kaldı ki bu bizim aynı zamanda devletimizin iyi bir ajansıdır. Diğer ajansların genel müdürleri, yöneticileri genel merkezimize geldiği zaman bir rahatsızlık olmuyor da AA'nın Genel Müdürü geldiği zaman niye rahatsızlık oluyor? Daha önce benim danışmanım olduğu için veya Başbakan Yardımcımın danışmanı olduğu için mi bu rahatsızlık oluyor. Böyle saçmalık olmaz. Biz her ajansın, her medyanın mensuplarıyla bugüne kadar görüştük. Ama AA, ne bir partinindir ne bir kurum veya kuruluşundur. Sadece devletindir. Milli bir kuruluşumuzdur. Bu milli kuruluşumuza karşı böyle bir tavrın takınılmasını doğru bulmuyorum. Ve yapılan yayınla da ağı genişletmek suretiyle burada bir rekabet alanı doğmuştur. Daha seri bir yayın politikasının sağlanmasına katkısı olmuştur. Ajanslar bu seçimde başarılı olmuşlar mıdır? Bana göre olmamışlardır. Bütün ajansları kastediyorum. Ajanslar bu seçimde, adeta çoğu, bu konuda iflas etmişlerdir. Sağlıklı ve kısa sürede netice verme noktasında böyle bir çalışmanın içerisine girmemişler ve bazı ajanslar ise adeta siyasi partilerin oralardaki sandık kurulu üyesi, müşahidi gibi çalışma üstlenince bu defa asli görevlerini unutmuşlardır. Bunu da burada hatırlatmam lazım."
Yerel seçim sonuçlarını değerlendiren Erdoğan daha sonra şöyle konuştu:


"30 Mart'ta yapılan seçimlerle Türkiye, istikrar ve huzurdan yana bir tercih kullanmıştır. Milletimiz hükümetimize çok çok güçlü bir güvenoyu vermiştir ve bu güvenoyu tartışılmazdır. Bir yerel seçim olmasına rağmen aziz milletimiz gerek oy oranları, gerek büyükşehir il, ilçe, belde belediye başkanlıkları, gerekse belediye meclis üyeliklerinde partimizi hem tekrar birinciliğe taşıdı, hem de rekor seviyede destek verdi. Elbette sandıktan çok sayıda mesaj çıktı ancak bunlardan en önemlilerinden biri dış politikamıza olan destektir."

İLK RESMİ ZİYARET AZERBAYCAN’A

İlk resmi ziyareti Azerbaycan'a yaparak, dış politikadaki öncelikleri de vurgulamış olduklarını belirten Erdoğan, kardeş Azerbaycan'a geçekleştirdikleri bu ziyaretle bölgesel ve küresel barışa, dayanışmaya kardeşlik ve dostluğa verdikleri önemi tüm dünyaya tekrar gösterdiklerini kaydetti.

Erdoğan, "Şunu herkesin bilmesini isterim ki sadece 30 Mart seçimlerinde sadece partimiz, sadece Türkiye değil esasen bütün bölgemiz kazanmış, barış kazanmış, dayanışma kazanmıştır. Türkiye tarihinden ve kültüründen aldığı güçle içeride ve dışarıda demokrasiyi, hukuku, temel insan hak ve özgürlüklerini en güçlü şekilde savunmaya devam edecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Şunu bilhassa vurgulamak isterim. Türkiye Azerbaycan ilişkileri bugün istisnai ve örnek alınacak bir nitelik kazanmıştır. Türkiye ve Azerbaycan, mükemmel seviyede seyreden stratejik nitelikteki ikili ilişkilerinin yanı sıra Güney Kafkasya ölçeğinde de başarılı girişimlere ve projelere imza atıyorlar.Bu çerçevede Gürcistan'ın da katılımıyla birilikte hayata geçirdiğimiz Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hattı stratejik nitelikle bölgesel refah ve istikrarar katkı sağlayan küresel çapta projelerdir."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan doğalgazını Türkiye ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak olan Trans Anadolu Doğagaz Boru hattının tamamlanması yönündeki çabalarının tüm hızıyla devam ettiğini anlatarak, şunları kaydetti:

"Aynı şekilde, 29 Ekim 2013'te açılışını yaptığımız Marmaray ile birlikte Pekin'den Londra'ya kesintisiz ulaşım imkanı sağlayacak olan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının da biran önce faaliyete geçmesi yönündeki çalışmalarımız sürüyor. Öte yandan Türkiye olarak Güney Kafkasya'da ki gelişmeleri de yakından izlediğimizi ifade etmek isterim. Bu minvalde bölgede, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışın tesis edilmesi yönündeki çalışmalara aktif bir şekilde katkı sağlıyoruz. Ziyaretim sırasında Sayın Aliyev ile yapacağım görüşmelerde, Yukarı Karabağ ihtilafının, Azerbayca'nın toprak bütünlüğü ve egemenliği temelinde çözüme kavuşturulması için sürdürülen çalışmalar hakkında da görüş alışverişinde bulunacağız." İnşaatı devam eden üçüncü köprüyle ilgili bir soruyu cevaplayan Erdoğan, köprüdeki kulelerin her iki yakada 198 metreye ulaştığını söyledi.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve yüklenici firma yetkilileriyle köprüyü gezdiğini belirten Erdoğan, çalışmalar konusunda brifing aldığını kaydetti. Bağlantı yolları, üçüncü köprü yolları ve kavşak düzenlemelerinde çalışmaların devam ettiğini anlatan Erdoğan, bin kadar iş makinesinin inşa çalışmalarına katıldığını ifade etti.
Mühendis, mimar ve işçilerden oluşan 5 bin kişilik ekibin yoğun bir çalışma içinde olduğunu kaydeden Erdoğan, "İnşallah hedef önümüzdeki yılın sonuna varmadan üçüncü köprüyü açabilmek" dedi.

ZAMAN MUHABİRİNE: BENCE YER DEĞİŞTİRİN

Egemen Bağış’ın Bakara suresiyle ilgili olarak iddia edilen konuşması hakkında bir soru soran Zaman Gazetesi muhabirine Başbakan Erdoğan, ”Bence yer değiştirin” diyerek şöyle konuştu:

"Egemen bey böyle bir şeyi söylemediğini kendisi ifade ettiği gibi, biz de bu noktada kendisine inanıyoruz. İftira atanlar her zaman bu tür iftiraları yapabilir. Mesela ben de Cuma namazını kılmıyorum biliyorsunuz. Benim için de bunu söylüyorlar. Kim? Aynı mihraklar. Biz Cuma namazının nerede, nasıl, hangi şartlarda kılınacağını onlardan çok daha iyi biliriz. Bunu da ben kalkıp da vakit namazını şöyle kılıyorum, Cuma'yı şöyle kılıyorum, bayram namazını şöyle kılıyorum... Bunları mı anlatacağım ben bunlara? Artık hiç bir şeyden vuramadılar, her türlü iftirayı attılar, şimdi geldiler 'Başbakan Cuma namazı kılmıyor'.Bunlar sahtekar ya.Bunlar müfteri.Söyledim ya seçim kampanyaları boyunca; bunlarda takiye var, yalan var, her şey var, iftira var. Söylemeye gerek yok. Bence yer değiştirin. Bu müfterilerin arasında durmak doğru değil.Tayyip Erdoğan’ın Cuma namazı kılıp kılmadığı ile alakalı olarak da utanmıyor musunuz bu iftiraları atmaya diye söyleyebiliyorsan yanında olurum."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan son olarak seçimler konusunda ise şöyle konuştu:
“Şunun bilinmesini isterim ki 30 Mart seçimlerinde sadece partimiz, sadece Türkiye değil tüm bölgemiz kazanmış, barış kazanmış, dayanışma kazanmıştır.”

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Kuveyt’te yaptığı açıklamada, ‘Sayın Başbakanla oturur konuşuruz. Bir karar veririz. Bunu değerlendirdikten sonra açıklarız’ dedi. Bu konudaki değerlendimeniz nedir? Ayrıca 3 dönem konusunda bir çalışma var mı?" sorusuna ise Başbakan şu cevabı verdi:
“Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızın kanaatini ben de paylaşıyorum. 3 dönem kuralı ile alakalı olarak bu konu partimizin kuruluşunda tüzüğümüze uzun istişareler sonucu koyduk. Bundan sonra bu konu ile ilgili kararı verecek merci Genel Kuruldur.
Kanaatim 3 dönemdir. 3 dönemle siyasi hayat bitmiyor. 3 dönemden sonra bir dönem ara"

"Ergenekon konusunda gerekçeli karar açıklandı. Bu konudaki görüşünüz nedir?" sorusu üzerine Erdoğan "16 bin sayfa. Bunu nerede inleyeyim. Adeta bir ansiklopedi. Herhalde böyle bir ansiklopedinin incelenmesi uzun sürer. Ama şu anda ilgil arkadaşlarım bunun üzerinde çalışma yapıyorlar. Bu çalışmadan sonra bir değerlendirme yapabiliriz” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan daha sonra ANA uçağa ile saat 10.30’da Azebaycan’a hareket etti.