Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ziyareti öncesinde düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, “44 gün süren çetin mücadeleler neticesinde hamdolsun bugün yıldız ve hilal Karabağ semalarında gururla dalgalanıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetine icabetle resmî ziyarette bulunmak üzere Azerbaycan’a gitti. Azerbaycan’a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin sorularını da cevapladı. Yargı reformundan söz eden Erdoğan, “Yargının işine müdahale etmek tabii benim haddime değil. Ama şunu herkesin bilmesi lazım ki, biz özellikle Selahattin Demirtaş gibi bir teröristin bu noktada varsa sözde hakkını koruyacak değiliz, ki böyle bir şey yok. Ve ben inanıyorum ki, bizim yargımız Selahattin Demirtaş gibi bir teröriste böyle bir imkân hazırlamaz. Kobani’nin faili odur, Diyarbakır’ın faili odur, Yasin Börü’nün faili odur; yani bunları görmezden mi geleceğiz? Yargımız bunları görmezden mi gelecek? Biz ne gerekiyorsa sonuna kadar bu mücadeleyi verir ve böyle bir teröristin asla önünün açılmasına yol vermeyiz” yanıtını verdi.

“AZERBAYCAN HALKI TAM BİR DAYANIŞMA SERGİLEYEREK HİÇBİR FEDAKÂRLIKTAN KAÇINMADI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in davetine icabetle Azerbaycan'a resmî bir ziyaret gerçekleştireceğini ifade ederek şanlı Azerbaycan ordusunun Ermenistan'ın 27 Eylül'de başlattığı saldırıların ardından işgal altındaki Karabağ ve etrafındaki topraklarını kurtarmak üzere başarılı bir harekât yaptığını kaydetti.

Azerbaycan'ın kendi topraklarında verdiği 44 günlük destansı bir vatan muharebesi sonucunda Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ'ı işgalden azat eylediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in dirayetli liderliği ve Azerbaycan ordusunun gösterdiği kahramanlığın bu zaferin kazanılmasındaki başlıca etken olduğunun altını çizdi.

Bu süreçte Azerbaycan halkının tam bir dayanışma sergileyerek hiçbir fedakârlıktan kaçınmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ermenilerin sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef alan kalleş saldırılarına rağmen Azerbaycan haklı mücadelesine gölge düşürmemiştir. Savaş şartlarında dahi Türk ve Müslüman olmanın gerektirdiği asaletten taviz vermeyen Azerbaycanlı kardeşlerimi şahsım, milletim adına tebrik ediyorum” dedi.

“AZERBAYCAN'A OLAN DESTEĞİMİZ BUNDAN SONRA DA DEVAM EDECEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlere Allah’tan rahmet, gazilere acil şifalar dileyerek, “44 gün süren çetin mücadeleler neticesinde hamdolsun bugün yıldız ve hilal Karabağ semalarında gururla dalgalanıyor. Milletimiz ve Azerbaycanlı kardeşlerimiz birlikte tüm Türk dünyası 30 yıllık adaletsizliğe son verilmiş olmasının sevincini yaşıyor” diye konuştu.

Türkiye olarak ilk günden itibaren Azerbaycan'ın haklı mücadelesine tüm imkânlarla destek verdiklerini kaydederek ortak tarih, kültür, inanç ve dil birliğinin gereği neyse onu yaparak Karabağ ve işgal altındaki Azerbaycan topraklarının özgürlüğüne kavuşmasına katkı sağladıklarına işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böylece milletimizi tek Parti CHP'sinin 1944 yılında Boraltan Köprüsü'nde ülkemize yaşattığı utançtan da kurtarmış olduk. Can Azerbaycan'a olan desteğimiz bundan sonra da devam edecektir. Yarın Bakü'de düzenlenecek zafer törenlerine iştirak ederek Azerbaycan halkının haklı sevincine birlikte ortak olacağız. Ziyaretim sırasında gerçekleştireceğimiz görüşmelerde önümüzdeki süreçte atılacak adımlara ilişkin fikir alışverişinde bulunacağız” şeklinde konuştu.

“AZERBAYCAN'IN KAZANDIĞI ZAFER İŞ BİRLİĞİMİZİN DAHA DA İLERLETİLMESİNE ZEMİN HAZIRLAMIŞTIR”

Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerde kaydedilen aşamayı mevkidaşı İlham Aliyev ile ele alacaklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında savunma sanayii alanındaki iş birliğinden güvenliğe, terörle mücadeleye, enerjiden ekonomi ve ticarete kadar çok geniş bir yelpazede ilişkilerin olduğunu anlattı.

“Azerbaycan'ın kazandığı zafer ikili ilişkilerimizi ve iş birliğimizin daha da ilerletilmesine zemin hazırlamıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İşgal edilen topraklarının yeniden imarı sürecinde de Azerbaycanlı kardeşlerimizin gerek altyapı gerek üst yapıya yönelik çalışmalarda yanında olacağız. Bu vesileyle salgınla ortak mücadele konusundaki çalışmaları da gözden geçireceğiz. Tüm bu alanlarda iş birliğimizi geliştirmenin yollarını ele alırken ileriye dönük zemin teşkil edecek değerlendirmelerde de bulunacağız. Ziyaretin, tek millet iki devlet şiarını temel alan ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığına adaylığına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kılıçdaroğlu'nun nasıl bir adım atacağı konusu bizim derdimiz değil. Bu onun kendi derdidir. Yapmış olduğu açıklama da verdiği cevap da zaten çok sulandırılmış bir cevaptır. Eğer aday olacaksa gerçekten böyle bir şey düşünüyorsa bu partisi için de ülkemiz için de isabetli olur” ifadelerini kullandı.

“AB, HİÇBİR ZAMAN VERDİĞİ SÖZÜN ARKASINDA DURMAMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10-11 Aralık'ta ya Avrupa Birliği Liderler Zirvesi'nde Türkiye'ye bir yaptırım çıkarsa tavrınız ne olur? Zirve öncesi liderlere bir çağrınız olur mu?" sorusunu da şöyle cevapladı: “Türkiye'ye yönelik yapılacak herhangi bir yaptırım kararı, Türkiye'yi çok fazla da ırgalamaz. Resmî olarak 1963'ten bu yana AB bize zaten sürekli yaptırım uyguluyor. Hiçbir zaman AB dürüst davranmamıştır. Hiçbir zaman AB verdiği sözün arkasında durmamıştır. Ama biz o günden bugüne hep sabrettik. Hâlâ da sabrediyoruz. Şu anda atacakları adımlar, verecekleri kararlar nedir bunların hepsini göreceğiz ama samimi olan, dürüst olan liderler zaten bu sürece yönelik gayet dik duruyorlar ve Türkiye'ye karşı yapılacak bu tür yaklaşımlara da sıcak bakmıyorlar.”

“YUNANİSTAN DÜRÜST DAVRANIRSA BİZLER DE MASADA OLMAYA DEVAM EDERİZ”

Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in, “Türk-Yunan anlaşmazlıklarını Türkiye-AB anlaşmazlıklarına çevirmeye başardık” şeklindeki açıklamalarının anımsatılması üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Sayın Miçotakis’in bu açıklamaları filan, aslında sürekli masadan kaçanlar bunlar, hiçbir zaman bunlar masada durmadılar. İşte en son NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in aynı şekilde bunları masaya çağırdığı hâlde bunlar orada da masadan kaçtılar ve bundan önceki süreçte de sürekli masadan kaçtılar. Özellikle de bir farklı adım da, örneğin Arnavutluk-Türkiye-Yunanistan arasında bir adım atılsın dendi, bunda da yine ne yazık ki masaya gelmediler. Bu tür hep masadan kaçma, hep yalan üzerine siyaset, böyle bir yaklaşımın içerisindeler. Biz ise, dünden bugüne nasıl dik durduysak bundan sonra da dimdik yolumuza devam ediyoruz. Ve Doğu Akdeniz’le alakalı olarak da bizler oradaki haklarımız neyse bu haklarımızı korumaya devam edeceğiz. Bunun yanında Kuzey Kıbrıs’ın haklarını sonuna kadar korumaya devam edeceğiz, buralardan taviz vermemiz asla mümkün değildir. Ama eğer Yunanistan gerçekten bir komşu olarak dürüst davranırsa bizler de masada olmaya devam ederiz.”

“ŞU ANDA YAPACAĞIMIZ AÇIKLAMALARI ERKEN BULUYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’deki seçimlerin ardından yeni yönetim ile Türkiye ilişkilerinin nasıl olacağı yönündeki soruya da şöyle cevap verdi: “Ben Biden’a yabancı birisi değilim, Biden ile Obama döneminden de gayet iyi tanışan birisiyim. Hatta hatta evime kadar gelmiş olan birisidir ve rahatsızlığımda evimde beni ziyaret etmiştir; Partimizin Sözcüsü Ömer Çelik Bey de o ziyarette vardı. Tabii dünyada siyaset maalesef çok çirkin ilerliyor. Yani aklına herhangi bir şey gelen bakıyorsunuz hemen masaya yaptırımı getiriyor. Yani Türkiye’yle Amerika arasında nasıl bir süreç var? Yani biz NATO’da beraber değil miyiz? NATO’da iki önemli ülke değil miyiz? Yani bugün Amerika’dan sonra ilk beşin içerisinde yer alan NATO ülkelerinden bir tanesi Türkiye’dir ve bunu ve bunu kendileri de hep itiraf etmişlerdir. Şu anda ise maalesef bizim silah alımlarıyla alakalı konularda attıkları adımları veya ifadeleri doğrusu şık bulmuyoruz. Özellikle de şu anda Suriye’nin kuzeyinde, Fırat’ın doğusunda yaklaşımları doğru bulmuyoruz. Ve ben şu anda yaptığımız, yapacağımız açıklamaları da erken buluyorum. Sayın Biden şöyle görevi bir üstlensin, görevi üstlendikten sonra herhalde Sayın Biden’la da oturup bazı şeyleri konuşacağız, geçmişte gerek Türkiye’de gerek Amerika’da bir araya gelip oturup konuştuğumuz gibi yine bunları konuşacağız. Biliyorsunuz uluslararasında özellikle hele hele siyasette çatışma olmaz, diplomaside özellikle bu konular görüşülerek, anlaşarak bir yol bulunur. Ha ülkenizden birileri oralara negatif bazı şeyler sufle edebilir, o önemli değil, onlar siyasetin acemileridir zaten. Ama biz Amerika’yla bu süreci çok daha farklı bir şekilde işleteceğimize inanıyorum.”

YARGIDA REFORM

“Yargıda reform söylemleriyle birlikte FETÖ üyelerinin, mülkiyet üzerine, kendi mallarının geri iade edilmesi veya yargıda reform Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması gibi ağır bir söylemleri var. Bunun için ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yargının işine müdahale etmek tabii benim haddime değil. Ama şunu herkesin bilmesi lazım ki, biz özellikle Selahattin Demirtaş gibi bir teröristin bu noktada varsa sözde hakkını koruyacak değiliz, ki böyle bir şey yok. Ve ben inanıyorum ki, bizim yargımız Selahattin Demirtaş gibi bir teröriste böyle bir imkân hazırlamaz. Kobani’nin faili odur, Diyarbakır’ın faili odur, Yasin Börü’nün faili odur; yani bunları görmezden mi geleceğiz? Yargımız bunları görmezden mi gelecek? Biz ne gerekiyorsa sonuna kadar bu mücadeleyi verir ve böyle bir teröristin asla önünün açılmasına yol vermeyiz” yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların mülkiyet hakkı diye bir şey yok ki. Bunların bir defa bu millete, bu garip gurebaya, bu fakir fukaraya ödemesi gereken çok büyük hesapları var. Yani bunca insanlar öldürüldü, onların mülkiyet hakları ne olacak? FETÖ’de aynı şekilde bunca insanlar öldürüldü. Şu anda İngiltere’ye kaçmış olan zat, İngiltere’de bulunan zat acaba bunun bedelini nasıl ödeyecek? Niye kaçak? Gel o zaman ülkende dur. Biz bunun mücadelesini veriyoruz, vermeye de aynı şekilde devam edeceğiz” diye konuştu.

“FRANSA, MAALESEF ARTIK IRKÇI SÖYLEMLERİN, IRKÇI YAKLAŞIMLARIN YOĞUNLAŞTIĞI BİR YER HÂLİNE GELDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam Başakşehir–Paris Saint Germian takımları arasında oynanan futbol karşılaşmasının bir hakemin ırkçı söylemleri nedeniyle devam edilemediğinin hatırlatılması üzerine de meydana gelen hadisenin Fransa’nın son dönemlerdeki ırkçı yaklaşımlarının, ırkçı söylemlerinin yeni bir ifadesi olduğunu kaydetti.

Bu ırkçı yaklaşımın asla affedilemez olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fransa, maalesef artık ırkçı söylemlerin, ırkçı yaklaşımların yoğunlaştığı bir yer hâline geldi. Ve temenni ederiz ki, bu akşamki bu maç gayet suhuletle biter ve böylece de yol aynı şekilde devam ederiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücretle ilgili soruya da görüşmelerin devam ettiğini, temennisinin isabetli, hayırlı bir karar çıkması yönünde olduğunu söyledi.