Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin dünyadaki türbülansa, bütün olağanüstü şartlara rağmen sağlamlaştırılmış bir ekonomik yapıya sahip olduğunu ve risk göstergelerinin olumlu göründüğünü söyledi. Ekonominin temel konularında oldukça ileri bir aşamaya gelindiğini ifade eden Babacan, “Yılların kronikleşmiş enflasyon sorunu artık geride kaldı. Bu kadar hareketlenmeye rağmen faizler artmıyor. Hatta hafif hafif düşüyor. Eskiden böyle değildi.” dedi.
Türkiye’nin enflasyon beklentileri ve en önemli risk göstergesi olan faizlerin düştüğüne dikkat çeken Babacan, bu kadar türbülansa rağmen Türkiye’nin risk göstergelerinin olumlu göründüğünü belirtti. Bugün İspanya ve İtalya’nın kendi para biriminden yüksek faizle borçlandığına işaret eden Babacan, şöyle konuştu: “Bugün İspanya ve İtalya, Euro cinsinden borçlanıyor. Sıkıştıkları zaman Avrupa Merkez Bankası’na para bastırıyorlar. Son bir haftadır Avrupa Merkez Bankası İtalya ve İspanya’nın kamu borçlarını kapatılabilsinler diye harıl harıl Euro basıyor. İkinci el piyasası üzerinden operasyon yapıyorlar. Fakat biz Euro cinsinden borçlanırken cari açığımız var ona rağmen ucuza borçlanabiliyoruz.”

‘TESTİ KIRILARAK ATTIĞIMIZ ADIMLAR, BUGÜN SİSTEMİMİZİ KORUYOR’

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Antalya Girişimci İşadamları Derneği (AGİD)’nin iftar yemeğine katıldı. Rixos Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince’nin ev sahipliğinde Rixos Downtown Hotel’de düzenlenen yemeğe, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Antalya Milletvekilleri Sadık Badak, Menderes Türel, Hüseyin Samani, Gökçen Enç ve çok sayıda işadamı da katıldı. Babacan, yemekte yaptığı konuşmada, 2003-2005 yılları arasında bankacılıkta çok ciddi reformlar yaptıklarını, yeni TMSF yasası çıkardıklarını kaydetti. Babacan, “Zamanında ciddi adımlar attık. Testi kırılarak attığımız adımlar bugün sistemimizi koruyor.” dedi. Konut kredilerinde yüzde 25 şartı getirildiğini hatırlatan Başbakan Yardımcısı, şöyle devam etti: “Bu Amerika’da bile yok. Oysa bu kanunu geçirirken çok zorlandık. Şimdi ödeme imkanı olanlar borçlanabiliyor. Amerika’da 100 liralık konuta 120 lira kredi kullandırdılar. Kriz çıktı. Biz zamanında tedbir aldık. Konut kredilerinde tek bir bankamız zarar görmedi.”

‘ÜLKELERİN İFLASININ TARTIŞILDIĞI BİR DÖNEME GİRDİK’

Babacan, şimdi krizin yeni bir safhasına girildiğini, artık bankalardan çok ülkelerin kredibilitesinin sorgulandığı, ülkelerin iflasının tartışıldığı bir döneme girildiğine dikkat çekti. Ülkeleri kimin kurtaracağı sorusunun cevabının çok açık olmadığını belirten Babacan, “Bu yüzden bütün bu ülkeler ne yapması, hangi tedbiri alması gerekiyorsa bir an önce yapsın. Ümit ediyoruz ki, Avrupa ülkeleri akıllarını başlarına alırlar. Hızlı adımlar atıp bu sorunları çözecek acı reçeteleri acilen uygulamaya koyarlar.” şeklinde konuştu.

‘KAMU MALİYESİ SON DERECE GÜÇLÜ’

Türkiye’nin kamu maliyesinin son derece güçlenmiş bir durumda olduğunu aktaran Başbakan Yardımcısı, Türkiye’nin milli gelirine oranla Avrupa ve dünyada oldukça düşük borçlu ülkelerden biri olduğu bilgisini verdi. Türkiye’nin kamu borcunu oldukça aşağı çektiğini dile getiren Babacan, şöyle devam etti: “Bu yılsonunda milli gelire oranının yüzde 40’ın altına düşmesini bekliyoruz. 2012-2013-2014 yıllarını yüzde 30’larda tamamlamış olacağız. Dış borca bakıyoruz. Kamu net dış borcu neredeyse sıfırlanıyor. Bu demek hazinenin elinde döviz borcu kadar döviz varlığı var. Dolayısıyla kur hareketlerinden hazine de etkilenmiyor. Eskiden öyle değildi. Biz devraldığımızda kamu borcunun üçte ikisi dövizdi. Ama biz ne yaptık. Sürekli döviz borcunu kapattık, TL borçlandık. 2002’deki bir yapıyla bugünkü türbülansa yakalansaydık faizler şimdi fırlayıp gitmişti.”

‘TÜRK BANKALARI RİSKLERE KARŞI DAYANIKLI’

Bütçe açığının iyice azaldığını, kamu borcunun da düşmeye devam ettiğini dile getiren Babacan, Türk bankalarının da risklere karşı dayanıklı olduğunu ifade etti. Türkiye’deki bankaların sermaye yeterliliği rasyosunun OECD ülkeler içinde en yüksek sermaye yeterlilik oranına sahip olduğunu kaydeden Babacan, “Bankaların bilançoları dövizdeki kur hareketlerine karşı korunmuş durumda. Ne kadar döviz borçları varsa, o kadar alacakları var. Yine aynı dönemde Avrupa ve Amerika’daki bankalarına bakıyoruz sermayeleri çok çok azalmış durumda. 2009’da ciddi şekilde zarar gördüler. Ciddi şekilde sermaye kaybına uğradılar.” diye konuştu.