Uluslararası toplum ve İran, Tahran’ın nükleer programı nedeniyle yaklaşık 20 yıldır süren anlaşmazlıkta dün tarihi bir adım attılar. Ve kapsamlı bir anlaşma öncesi, aralarında altı aylık geçici bir mutabakat sağladılar.

Buna göre İran nükleer programını büyük oranda donduracak. Uluslararası toplum da bunun karşılığında İran’a 7 milyar dolar olacağı hesaplanan bir yaptırım hafifletmesine gidecek. Hafifletmeler arasında Türkiye’yi yakın ilgilendiren İran’a altın ve değerli maden satışı da var.

İran’da Hasan Ruhani’nin Ağustos’ta cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından başlayan ve İran’la ABD liderlerinin Eylül’deki Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları sırasında 1979 İran İslam Devrimi’nden beri tarihte ilk kez birbirleriyle iletişim kurmalarına kadar varan yumuşama dönemi bugün ilk somut sonucunu doğurdu.

Ve P5+1 (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya) ülkeleri ile İran arasında Cenevre’de süren müzakerelerde İran’ın nükleer programı konusunda ilk kez bir anlaşmaya varıldı.

Uluslararası toplum ve İran’a kapsamlı bir nihai anlaşma için altı ay süre tanıyan ara anlaşma uyarınca İran’ın nükleer programını büyük oranda durdurması, elindeki yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyumu sıfırlaması, denetimleri genişletmesi, uluslararası toplumun da bunun karşılığında İran’a 7 milyar dolar olacağı hesaplanan bir yaptırım hafifletmesine gitmesi öngörüldü.

SABAHA KADAR SÜRDÜ

İsviçre’nin Cenevre kentinde, ön görüşmeler hariç Çarşamba gününden beri ikinci turu yapılan ve büyük ölçüde AB Dış İlişkiler Temsilcisi Catherine Ashton ile İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif arasında süren müzakereler son ana kadar çok gergin geçti.

Cuma akşamı, haftasonu programını boş bırakan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Cenevre’ye gideceğinin açıklanmasının ardından ise çözüme çok yaklaşıldığı düşünüldü. Ancak tansiyonun çok yüksek olduğu Cumartesi, bir ara görüşmelerin tıkandığı bilgisi geldi.

Ashton’ın sözcüsü Michale Mann’ın sabaha karşı TSİ 03.55’te Ashton’ın ağzından yazdığı tweet mesajı ise dünyaya bekklenen haberi verdi: “E3+3 (Almanya, Fransa ve İngiltere’den oluşan üç AB ülkesi ve ABD, Rusya, Çin) ve İran arasında bir anlaşmaya vardık.”

RUHANİ: İRAN'IN NÜKLEER FAALİYET HAKKI RESMEN TANINDI

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran ile 5+1 ülkeleri arasında varılan nükleer anlaşmaya ilişkin, "Dünya'daki büyük güçler, İran'ın nükleer faaliyet hakkını artık resmen tanıdı" dedi.

Ruhani açıklamasında, İran'ın hiçbir zaman nükleer silah üretmenin peşinde olmadığını tekrarladı.

HAMANEY BAŞARIYI KUTLADI

İran’ın dini lideri Ayetullah Hameney nükleer anlaşmayla ilgili, ülkesinin müzakere ekibini elde edilen başarıdan dolayı tebrik etti.

Fars haber ajansının bildirdiğine göre Hamaney, “ Nükleer müzakere ekibi bu başarıdan dolayı tebrik edilmeli. Bu başarının arkasında Allah’ın yardımı ve İran halkının desteği var” dedi.

ABD ÜZERİNE DÜŞENİ YAPACAK


ABD’nin 1996’tan beri İran’a yaptırım uygulamasıyla sonuçlanan ve Tahran Yönetimi’ne sadece petrol alanında ayda 5 milyar dolarlık bir külfet getirdiği hesaplanan, İran Merkez Bankası’nın dünya finans sisteminden izole edilmesine neden olan kriz, bölge istikrarı için son 20 yıldır elde edilen en umut verici gelişmelerden biri olarak görülüyor.

ABD Başkanı Barack Obama da, anlaşmanın ardından Cumartesi gecesi apar topar TV ekranlarına çıktı ve Amerikan halkına yedi dakikalık kısa bir zafer konuşması yaptı.

Bütün gece Beyaz Saray’da Ulusal Güvenlik Danışmanlarından Tony Blinken, Ben Rhodes ve Genel Sekreter Denis McDonough ile durumu değerlendiren Obama, “Bugün diplomasi daha güvenli bir dünyaya doğru yeni bir yol açtı” dedi. Ardından İran’ın bu şansı değerlendirmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Bu müzakerelerde her konuda mutabakat sağlanana kadar hiçbir anlaşma olmayacak. Bugün kapsamlı, barışçıl bir anlaşmayı başarmak için gerçek bir şansımız var ve bunu test etmemiz gerektiğine inanıyorum. Kolay olmayacak. Önümüzde büyük zorluklar var. Ama ülkeler arasında daha geniş bir barış, güvenlik ve işbirliğinin olduğu bir dünya için güçlü ve ilkeli diplomasiyle ABD üzerine düşeni yapacak.”

İŞTE O ANLAŞMA


Uluslararası toplum ve İran’a şimdi önümüzdeki altı aylık dönemde soruna kalıcı bir çözüm bulmaları için zaman tanıyan ara anlaşmanın şartları ise şunlar oldu:

• İran, yüzde 5’in üzerindeki tüm uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durduracak ve bu işleme imkân sağlayan teknik bağlantıları sökecek.
• İran, halihazırda elinde bulunan yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum stoğunu (yaklaşık 200 kg) yüzde 5’in altında kalacak şekilde seyreltecek ya da daha fazla zenginleştirilmesi (nükleer bomba için yüzde 90 zenginleştirilmiş olması lazım) olanağını ortadan kaldıracak bir forma dönüştürecek.
• İran, hiçbir türlü yeni santrifüj (Şu anda 1000 tanesi yeni jenerasyon, toplam yaklaşık 19 bin satrifüjü var) kurmayacak.
• İran, hiçbir şekilde yeni jenerasyon santrifüj (Yeni jenerasyon diye bilinen IR-2s santrifüjler, eski model IR-1’lerden 4 kat daha hızlı) kurmayacak ve bunları kullanmayacak.
• İran, Natanz nükleer tesisindeki santrifüjlerin (toplam yaklaşık 7 bin tane) yarısını, Fordo’dakilerin de (toplam yaklaşık 3 bin tane) dörtte üçünü atıl halde bekletecek. Böylece bu santrfüjler uranyum zenginleştirmede kullanılmayacak.
• İran, altı ay boyunca santrifüj üretimini bozulduğu için değiştirilmesi gerekenlerle sınırlı tutacak. Böylece ara anlaşma dönemini santrifüj deplomak için kullanamayacak.
• İran, yeni bir zengileştirme tesisi (Natanz ve Fordo’nun dışında İran’ın Laşkar Abad’ta da lazer zenginleştirme yöntemi uyguladığı iddiaları var) inşa etmeyecek.
• İran, altı aylık dönemde yüzde 3.5 zenginleştirilmiş uranyum stoğunu (yaklaşık yedi ton) artırmayacak. Anlaşma tarihindeki mevcut olan stoğa eklenenler ise oksite dönüştürülecek.
• İran, halen yapımı devam eden Arak Ağır Su Reaktörü’ndeki tüm faaliyetlerini (Fransa’nın önceki turda üzerinde en çok durduğu, bu yüzden anlaşmayı geciktiren konu) durduracak ve plütonyum programında hiçbir ilerlemeye gitmeyecek.
• İran, Arak Reaktörü’ne yakıt ve ağır su transfer etmeyecek. Arak Reaktörü için yakıt üretimini durduracak. Arak Reaktörü’nde ilave yakıt testleri yapmayacak. Arak’a ilave reaktör parçası kurmayacak.
• İran, yeniden işleme kapasitesi sağlayan bir nükleer tesis kurmayacak. Böylece yeniden işleme olmayınca, İran, plütonyumu harcanmış yakıttan ayrıştıramayacak.
• İran, Natanz ve Fordo tesisleri için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerine günlük erişim hakkı sağlayacak. Bu günlük erişimlerde, kapsamlı bir takip için müfettişlere kamera çekimlerini izleme hakkı tanıyacak. Bu erişim, söz konusu tesislerdeki zenginleştirme için çok daha geniş bir şeffaflık getirecek ve ihlallerin tespit süresini kısaltacak.
• İran, UAEA’nın santrifüj montaj tesislerine erişimini sağlayacak.
• İran, UAEA’nın santrifüj rotor parçası üretim ve depolama tesislerine erişimini sağlayacak.
• İran, UAEA’nın uranyum madenleri ve değirmenlerine erişimini sağlayacak.
• İran, UAEA’ya Arak Reaktörü’nün tasarım bilgilerini verecek. Bu bilgi, reaktörle ilgili daha önce ulaşılmamış kritik bilgiler sağlayacak.
• İran, Arak Reaktörü’nde UAEA müfettişlerine daha sık erişim sağlayacak.
• İran, UAEA Koruma Anlaşması’na yapılan ek protokol ve Değiştirilmiş Kod 3.1’te belirtildiği gibi UAEA’ya bazı önemli veri ve bilgileri (İran, UAEA’ya IR-40 diye geçen Arak Reaktörü’ne ait bir bilgilendirme formu vermesini gerektiren Kod 3.1’i UAEA ile 2003’te imzaladı. Ancak anlaşma İran Parlamentosu’nda onaylanmadı. İran, Ahmedinejad’ın seçilmesinden iki yıl sonra, 2007’de de anlaşmayı askıya aldığını açıkladı) sağlayacak.
• İran ve P5+1, UAEA ile birlikte çalışacak bir “Ortak Komisyon” oluşturacak. Ortak Komisyon, İran’ın nükleer programının olası askeri boyutu ve İran’ın Parçin’deki (Tahran’a 30 km uzaklıkta bir askeri üs) faaliyetleri de dahil, geçmiş ve şimdiye ait endişeleri çözümlemek için UAEA ile beraber çalışacak.

ALTIN YAPTIRIMI KALKTI

ABD ve Batı ülkeleri de, İran’ın bu koşullara sadık kalması halinde önümüzdeki altı ay boyunca İran’a yeni yaptırım uygulamayacak. Onun yerine petrol, finans ve bankacılık alanında uygulanan yaptırımlara dokunulmadan, İran’a getirilen yaptırım rejiminde sınırlı, geçici, hedefe dönük ve hızlıca geri getirilmeye uygun bir hafifletmeye gidilecek.

Buna göre, Türkiye’yi de çok yakından ilgilendiren bir düzenlemeyle İran’a uygulanan altın ve değerli maden yaptırımı hafifletilecek. İran’ın otomotiv endüstrisi, İran’a yılda yaklaşık 1.5 milyar dolar gelir sağladığı hesaplanan petrokimya ihracatı üzerindeki baskı da kaldırılacak. Bazı İran havayolu şirketlerine de lisans güvenliği ilişkili tamirat ve denetimlerde kolaylık sağlanacak.

Böylece bu şirketlerin yedek parça temin etmelerinin önündeki engeller kalkacak. İran’ın halihazırda iki yıl önceye göre yüzde 60 azalmış durumda olan petrol ihracatına şimdiki seviyesinde izin verilecek. Ve bu ticaretten doğan 4.2 milyar dolarlık satış gelirinin transferine müsaade edilecek. İranlı öğrenciler için üçüncü ülkelere yollanan 400 milyon dolarlık harç bedeli transferleri de serbest bırakılacak. Böylece İran’a yaklaşık 7 milyar dolarlık yaptırım hafifletmesi uygulanmış olacak.