Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye’nin dünyada 16. büyük otomotiv üreticisi ve Avrupa’nın en büyük ticari araç üreticisi olduğunun altını çizmek istiyorum. Ama hedef şu; Türkiye kendi otomobilini de üretecektir" dedi.

Erdoğan, Washington'da ABD Ticaret Odası'nda düzenlenen yuvarlak masa toplantısında, Türk ve ABD'li işadamlarına hitap etti. Geçtiğimiz 10 yılda kaydettiği büyüme performansıyla Türkiye'nin dünyada Çin’in ardından enerji talebi en hızlı artan ülke olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Türkiye’nin dünyada 16. büyük otomotiv üreticisi ve Avrupa’nın en büyük ticari araç üreticisi olduğunun altını da burada çizmek istiyorum. Ama hedef şu Türkiye kendi otomobilini de üretecektir. Kim ne dersin bu da olacak ve Türkiye küresel enerji tüketiminin yarısının ve petrol ve doğalgaz rezervlerinin yüzde 70’inin de kavşağında bulunuyor. Böyle bir durum var. Şimdi kaya gazının üretildiği bir süreç yaşanıyor. Tabii ki bunların da değerlendirmesinin yapılacağı bir sürecin içerisindeyiz" diye konuştu.

Küresel ekonomik krizin etkilerinin sürdüğü bir dönemde Türkiye'nin yakın çevresinde ve dünyada önemli yatırım merkezlerinden biri olarak öne çıktığını belirten Erdoğan, "Biz sizleri de Türkiye’de yatırım yapmaya davet ediyoruz. Türkiye Avrupa, Kafkaslar, Orta Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika coğrafyalarına erişim imkanı olan istikrarlı bir eknomik ve ticari güçtür. İstanbul’dan dört saatlik bir uçuşla 50’den fazla ülkeye ve dünya nüfusunun dörtte birine erişmek mümkündür. 76 milyonluk nüfusumuzun yaş ortalaması yüzde altmış itibariyle 30’un altındadır. Genç ve dinamik bir nüfusa 26 milyonluk iyi eğitilmiş ve motivasyonu yüksek bir işgücüyle Türkiye AB üyesi ülkeler arasında 5. büyük işgücüne sahip ülke durumundadır" şeklinde konuştu.

"ORTA VE DOĞU AVRUPA'DA EN ÇOK AKILLI TELEFON KULLANICISI BİZDE"


Erdoğan, 2012 yılı itibariyle kişi başına düşen milli gelirin 10 bin 600 dollar seviyesine ulaştığını belirterek, "Türkiye aynı zamanda orta ve doğu Avrupa bölgesindeki en yüksek akıllı telefon kullanıcısına sahip ülkelerden biri olmuştur. Nüfusumuzun yaklaşık dörtte biri akıllı telefon kullanıcısıdır. Mobil abone sayısı 68 milyondur. Yakın zamanlara kadar klasik alışveriş yöntemlerine ağırlık veren Türk milleti internet üzerinden alışverişte son yıllarda önemli artış göstermiştir. Bu durum ABD’deki büyük markaların da dikkatini çekiyor. Önümüzdeki dönemde bu sahanın çok daha hareketli olacağını şimdiden söyleyebiliriz" sözlerini sarf etti.

Türkiye'nin istikrarlı ve tedbirli bir şekilde rotasında ilerlemeyi sürdürdüğüne vurgu yapan Erdoğan, "Tahvil pazarı bugün en düşük seviyeye indi. Yüzde 4,83. Ayrıca merkez bankası gösterge faizlerini 50 baz düşürdü ve faiz yüzde 4,5 oldu. Bütün bunlarla birlikte yine bugün aynı zamanda bizim Galataport olarak ihaleye çıkardığımız daha önce çıktığı ihale şartlarından bugün daha farklı süre itibariyle daha kısa olmasına rağmen 702 milyon dolarla bugün neticelendi. Bu da yine Türkiye’nin şu anda hangi konumda olduğunu gösteriyor. Kısa bir süre önce İstanbul havalimanının ihalesi yapıldı Bu havalimanı da gerçekten çok çok farklı bir rakamla neticelendi 100 milyon kişi kapasiteli bu havalimanı da yine 22 milyar 152 milyon avro ile neticelendi ve beş Türk firması ki kendilerine veya dışarıdan medyanın taktığı sıfat çılgın Türkler diyorlar. Zaman zaman aramızdan böyle çılgın Türkler çıkar bizim ve onlar bir yerde kaderi değiştirirler ve inanıyorum ki atılan bu adımlarla farklı gelişmeler var. Şimdi de yeni bir adım atılıyor o da Karadeniz’i Marmara’ya bağlayacak olan bir Kanalİstanbul ihalesi hazırlıkları var. Sanıyorum ki burada da çok ciddi bir rekabet olacaktır ve bu ciddi rekabetle birlikte gerek havalimanı gerek Kanalİstanbul, gerek çevrede oluşacak model şehirleşmeler İstanbul’un dünyadaki konumunu yerini çok daha farklı bir yere taşıyacaktır. Aslında bir orada nüfus çekim alanı oluşturmayacak İstanbul’un kendi içindeki nüfusunu kenardan merkeze taşıyan ve şehirleşmede moderniteyi getirecek olan bir anlayış olacaktır" ifadelerini kullandı.

"HEDEFİMİZ İLK ONA GİRMEK"

Gayrisafi yurt içi hasılası itibarıyla Türkiye’nin 2010 yılında yüzde 9,2, 2011 yılında yüzde 8,5, 2012’de ise yüzde 2,2 oranında büyüdüğünü hatırlatan Başbakan Erdoğan, "2011-2017 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 6,7 büyüme oranı beklentisiyle Türkiye’nin OECD üye ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olması hedeflenmiştir. Bugün gayet iyi denetlenen ve yönetilen bir mali sektöre sahibiz. Mali disiplinden asla taviz vermek yok. 26’dan nasıl 17’ye geldiysek, şimdi de 17’den hedefimiz 2023’te ilk 10 içine girmektir. Bunun adımlarını atıyoruz bunun kararlılığı içerisindeyiz ve Türkiye geleneksel olarak güçlü olduğu inşaat gibi sektörlerin yanı sıra otomotivde de giderek daha belirgin bir yer ediniyor. Şu anda ABD ile Türkiye arasındaki serbest ticaret anlaşması ve yükse düzeyli oluşturulan bu konsey yapacakları müşterek çalışmayla inanıyorum ki geleceği çok daha farklı bir şekilde hareketlendirecek ve biz bu çıtayı daha da yükselteceğiz" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin 32 milyon turist çektiğine vurgu yapan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Turizm sektörümüzde çeşitlendirmeyle birlikte çok ciddi bir artış sözkonusu. On yıl önce 13 milyon nüfus çeken Türkiye şu anda 32 milyon turist çekiyor ve bu yıl bunun daha da artacağına inanıyorum. Kalite artıyor, sayı artıyor ve bu çeşitlilikle birlikte ülkemizin dört bir yanına turistlerin gittiğini görüyoruz. Bunlar tabii bizleri ayrıca mutlu ediyor. Ve fikri sınai mülkiyet hakları ile ilgili tasarıda şu anda parlamentomuzda. İlgili komisyonlarda görüşmeleri yapılıyor. Görüşmelerden sonra yasa çıkmak suretiyle bu alanda da adımlar atılacaktır ve ben bütün bunları özellikle girişimcilerimizin dünya girişimcileriyle bütünleşmesinde daha alanın açılması suretiyle adımların cesaretle atılmasına fırsat vermesi bakımından önemsiyorum."