Amerikan halkı Suriye’ye düzenlenecek bir saldırıya ezici bir şekilde karşı çıkarken, dün Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ağzından çıkan ve halen bir gaf olup olmadığı tartışılan Suriye’nin kimyasal silah stokunu devretmesi halinde saldırıya gerek kalmayacağı sözleri ortalığı iyice karıştırdı. Obama, altı ayrı televizyon kanalına verdiği söyleşilerde Rusya tarafından ciddiye alınan teklifin umut verici olduğunu kabul ederken, Kongre’den saldırıya izin kararı çıkacağından ise emin olmadığını açıkladı. Tartışmaların ise önümüzdeki hafta dahi bitmeyeceğini söyledi. Ve Kongre’den onay almazsa yine de vurup vurmayacağına ilişkin, bu durumda geri adım atabileceği sinyalini verdi. ABD’nin bu koşullarda Suriye’ye bir askeri harekât düzenleme ihtimali git gide azalmaya başladı.

ABD Yönetimi, Suriye’ye saldırı için Amerikan Kongresi’nden izin isteyeceğini açıklamasının ardından dün Kongre’nin tatilden dönmesiyle dört koldan lobi faaliyetine girişirken, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Londra’da yaptığı bir açıklama sonrası Kongre sürecinde büyük bir kırılma yaşandı. CNN televizyonuna konuşan Yönetim’den üst düzey bir yetkilinin “gaf” ve “metin dışı” diyerek eleştirdiği, Suriye’nin kimyasal silah stokunu devretmesi halinde ABD’nin Suriye’ye saldırmasına gerek kalmayacağı yönündeki açıklama, Washington’da harekâtla ilgili halihazırda karışık olan kafaları iyice allak bullak etti. Ve Senato, Obama’nın istediği Kongre izninin geçen hafta Dış İlişkiler Komitesi’nden geçmesinden sonra yarın yapmayı planladığı Genel Kurul oylamasını erteledi. Obama da bu akşam askeri operasyona yüzde 70 gibi ezici bir şekilde karşı çıkan Amerikan halkına yapacağı ulusa sesleniş konuşması öncesi altı ayrı televizyon kanalına verdiği söyleşilerde Ruslardan gelen Kerry’nin önerisi için aracı olma teklifini olumlu bir gelişme olarak nitelendirmek zorunda kaldı.

YÜZDE 58 ‘VEKİLİM HAYIR DESİN’ DİYOR

NBC News ve Wall Street Journal'ın işbirliğiyle düzenlenen bir anket ABD kamuoyunun neredeyse yüzde 60'ının Kongre'den Suriye'ye askeri müdahale konusunda hayır sonucu çıkmasını istediğini ortaya koydu.

Araştırmayı Cumhuriyetçi analist Bill McInturff'le birlikte yapan Demokrat analist Peter D. Hart, Obama'nın bu akşam yapacağı ulusa sesleniş konuşmasını "olmayacak iş" olarak nitelendirdi. Hart, "Bu bir noktaya kadar Amerikan kamuoyunun kırmızı çizgisi. 'Uzak durun' diyorlar" diye konuştu.

Hart ulusa seslenişle ilgili olarak da Başkan'ın Amerikalılara bilmedikleri bir şey söylemesi gerektiğini ifade etti.

Araştırmanın bazı dikkat çeken sonuçları şöyle:

Yüzde 58, Kongre'deki vekilinin oylamada 'hayır' demesini istiyor. 'Evet' isteyenlerin oranı ise yüzde 33. Sınırlı dahi olsa askeri operasyonu destekleyenlerin oranı yüzde 44.

Bu oran geçen ay yapılan bir NBC News anketinde yüzde 50'ydi. Obama'nın politikalarının genelini onaylayanların oranı yüzde 45'ken, Suriye meselesini idaresini onaylayanların oranı sadece yüzde 28. Ağustosta bu oran yüzde 35'ti.


BEN 'HAYIR'A YAKINIM


Temsilciler Meclisi’nin kıdemli üyelerinden, aynı zamanda Kongre’deki Türk-Amerikan Dostluk Grubu’nun da eşbaşkanlarından olan Demokrat Partili Milletvekili Steve Cohen, Hürriyet’e yaptığı açıklamada kendisinin halen kararsız olduğunu ama gittikçe ‘hayır’a karşı eğilim kazandığını söyledi. Cohen gerekçe olarak da, “Ben ABD’nin bir bölgesel ihtilafa daha taraf olmasını istemiyorum. Özellikle de savunma bütçemizde yapılan kemer sıkma politikalarından sonra bunun hiç de iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum” dedi. Cohen, Temsilciler Meclisi’ndeki genel havanın da tasarının karşısında olduğunu söylerken bu durumda Temsilciler Meclisi’nde bir oylama yapılmayabileceğini belirtti.



SURİYE’YE MÜDAHALE OYLAMASINDA SÜRPRİZ GELİŞME

HILLARY’YE RAĞMEN
Dışişleri eski Bakanı Hillary Clinton’ın Obama’ya sürpriz bir şekilde Kongre izni için destek verdiği gün yaşanan tasarı karşıtı hava, Obama’nın PBS, ABC, CBS, NBC, CNN ve Fox televizyon kanallarına verdiği söyleşilere de yansıdı. ABD Başkanı, Amerikan halkını saldırıya ikna etmek üzere çıktığı televizyon ekranlarında ilk kez, Kongre’den saldırı için onay alabileceğinden emin olmadığını itiraf etti. Ve Kongre izni olmadan saldırıyı başlatıp başlatmayacağı yönündeki sorulara da doğrudan cevap vermekten kaçındı ama bu durumda saldırıya girişmeyeceğinin sinyalini verdi. Obama, akşamki söyleşi rallisinde bu mesajları verdi:

ABC: Eğer Başkan Esad kimyasal silahlarını bırakırsa askeri saldırı kesinlikle durdurulur. Ben bunu (Rusya’nın aracılığıyla Suriye’nin kimyasal silahlarını devretmesi) pozitif bir gelişme olarak düşünüyorum. Bizi saldırıdan vazgeçirecek bir dil ortaya koyabiliyor muyuz bakalım. Ama burada en önemli amacımız, bu kimyasal silahların kullanılmayacağından emin olmak.

Ben hemen ya da bu hafta (Kongre’de saldırı izni tasarısı için) başarıyla sonuçlanmış bir oylama olacağını tahmin etmiyorum. O yüzden, tartışma sürecinde uluslararası toplum, Ruslar ve Suriyeliler için bizimle çalışmak ve buna bir çözüm getirmek için zaman olacaktır.

CBS: Henüz bunun detaylarını bilmiyoruz. O yüzden bu konudaki baskımızı devam ettirmeye ihtiyacımız var. Yarın benim de Amerikan halkına kimyasal silah kullanımı yasağının neden önemli olduğunu anlatma fırsatım olacak. Bu insanlığa dair bir konu. Zehirlenen çocukların videolarını gören her ailenin insanlık trajedisinin ne olduğunu anlayacağını düşünüyorum.

Esad’ın bize dikkate alınacak çapta saldırma kapasitesi yok. İran ve Hizbullah gibi müttefiklerinin ise bize karşı asimetrik bir saldırı düzenleme kapasitesi var. İstihbaratımız ise bu kimyasal silah meselesi üzerine yapılacak sınırlı bir saldırı sonrası bize karşı bir savaş başlatmayı denemeyecekleri konusunda son derece net. Unutmayın ki, İran da Saddam Hüseyin tarafından kimyasal silah kullanımına maruz kalmıştı. O yüzden İran halkı da kimyasal silahların korkunç olduğunu düşünüyor ve Esad’ın da çok vahim bir hata yaptığına inanıyordur. Bize bu yüzden savaş açacaklarını sanmıyorum.

Yarın direkt Amerikan halkıyla konuşma şansım olacak. Benim önereceğim, çok dar bir askeri seçenek olacak. Suriye’nin işgaline, daha geniş çaplı bir müdahaleye uzanan ya da bir kara harekâtına dönüşecek bir seçenek değil. Bu Irak gibi değil. Afganistan gibi değil. Libya gibi bile değil.

NBC: Kongre’deki bu oylamayı ve Amerikan halkının ne dediğini çok ciddiye alıyorum. Bu konuyu Kongre’ye getirirken Amerikan halkının sınırlı bir saldırı fikri etrafında bir mutabakata ulaşması konusunda bir risk olduğunu biliyordum. Anayurdumuza ya da dünyadaki menfaatlerimize doğrudan bir tehdit olmayan durumlarda bir mutabakat olmadan hareket eden bir başkan, benim ortaya koymak isteyeceğim türden bir örnek değil. Kongre’den bir izin çıkacağı konusunda tam olarak emin değilim. Ancak Kongre üyelerinin bu konuyu çok ciddi ele aldıklarından eminim. Ödevlerini yapıyorlar ve buna minnettarım.

CNN: Hem Rusların hem de Suriyelilerin bu kimyasal silahlarla ilgili bir anlaşma konusunda jestlerde bulunması kesinlikle pozitif bir gelişme. Ama Amerikan gücü tehdidi kalmalı ve şu anda var olan baskımızı kaldırmak için oyalama ya da durdurma taktikleriyle karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Ne olacağını söylemek herkes için zor. Her şeyin patlamaya hazır olduğu bir bölge.

FOX: Ben bu önerinin Kongre’nin takvimini değiştirmeyeceğinden emin olmak istiyorum. Ama Kongre’nin de tartışmasını önümüzdeki hafta bitireceği yönünde bir beklenti yok. Amerikan halkı ikna olmadığı için bu daha fazla zaman alacaktır. O yüzden şimdi Kongre’de kapsamlı bir görüşme olması için zamanımız olacak. Diplomatik yolu takip edeceğiz. Ve gönülden umuyorum ki, bu konu askeri olmayan bir yoldan çözülür. Buna diplomatik bir çözüm bulmak için tüm yolları denemeliyiz. Ama baskıyı da devam ettirmemiz önemli. Eski başkan Ronald Reagan’ın dediği gibi, sadece güvenmek yetmez, sanırım doğrulamamız da gerekecek.

PBS: Sonuçta bunu diplomatik olarak çözmek benim açık ara tercihim. Ve biliyorsunuz, John Kerry’ye Ruslarla konuşması ve bunu bir zemine oturtması talimatı verdim. Benim ya da Michelle’in aile üyeleriyle de konuşursanız, onlar da herhangi bir harekât konusunda endişeli ve şüpheliler.