ABD hükümeti yeniden çalışır hale geldi.

1 Ekim'de ABD Kongresi'nin hükümet bütçe kanunu üzerinde anlaşamamsı sonrasında ödeneksiz kalarak kapanan hükümet, iki haftadan uzun bir aranın ardından açılıyor.

ABD Kongresi'ndeki Cumhuriyetçiler ve Demokratlar, 17 Ekim'de aşılacak borç tavanına saatler kala borç tavanını yükseltecek ve bütçe krizini sonlandıracak bir düzenleme üzerinde anlaştı.

HEMEN İMZALADI


Başkan Barack Obama, Kongre'den gelen düzenlemeyi vakit geçirmeden imzaladı. Başkan'ın imzasıyla birlikte, hükümet kapandığı zaman maaşsız izne gönderilen yüzbinlerce kamu çalışanı da tekrar işbaşı yapmak üzere görevlerine çağrıldı.

ABD'li kamu çalışanlarının bugün ülkede mesai saatinin başlamasıyla işbaşı yapması bekleniyor.

EN KRİTİK GÜN

ABD ekonomisi dün son yıllardaki en kritik günlerinden birini yaşadı. Hükümetin 16 gündür kapalı olduğu ülkenin borç tavanına ulaşıp temerrüde düşmesine saatler kala Kongre çözüm için umut vaad eden adımlar attı. Kongre’nin Senato kanadında Demokrat Çoğunluk Lideri Harry Reid ve Cumhuriyetçi azınlık lideri Mitch McConnell, yoğun pazarlıkların ardından çarşamba sabahı iki partinin de destek verdiği bir anlaşmaya ulaştı. Hükümeti 15 Ocak 2014’e kadar finanse eden ve borç limitini 7 Şubat’a kadar yükselten plan için Senato’da yerel saatle akşam yapılacak oylamadan olumlu sonuç çıkması bekleniyordu. Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Temsilciler Meclisi’nin de dün akşam yapılması planlanan tasarıya onay vereceği tahmin ediliyordu. Tasarı onaylansa bile yasal işlemlerin yetişmemesi durumunda ülkenin mecburen temerrüde düşmesi riski ise Beyaz Saray’dan gelen açıklamayla ortadan kalktı. Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney’nin borç limitinin tahmin edildiği gibi geceyarısı değil perşembe akşamı aşıldığını açıklaması Kongre’ye anlaşmayı tamamlamak için zaman kazandırdı.

‘Hükümet perşembe açılır’


Cumhuriyetçi Parti, ABD Başkanı Barack Obama’nın sağlık reformunun hayata geçmesini engellemek için hükümeti kapatmış, ardından temerrüt riskine rağmen borç tavanını yükseltmemek için ayak diredi. Ancak Beyaz Saray bu konuda pazarlığa girmeyi reddetti. Ülkenin temerrüde düşmesinin sorumluluğunu taşımak istemeyen Cumhuriyetçiler de dün itibariyle geçici çözüme sıcak baktıklarının sinyallerini verdi.

Ancak borç limitinin yükseltilmesini sağlayan tasarı onaylansa bile ABD’ye sadece 114 günlük bir rahatlama sağlayacak. 15 Ocak’ta hükümetin tekrar kapanması sözkonusu olacak, 7 Şubat’ta ise borç limiti yine aşılacak. Hazine Bakanlığı’nın elinde bazı olağanüstü önlemler alarak borç limitinin aşılmasını erteleme imkanı bulunuyor. Ancak her halükarda ABD ile birlikte dünya ekonomisini de tehlikeye atan krizin birkaç ay içinde tekrarlanması bekleniyor.

‘Borç limiti’ sorunu nedir?

ABD’nin mevcut borç limiti şu anda 16.7 trilyon dolar. Hazine Bakanlığı’nın Kongre’nin bütçede onay verdiği harcamaların faturasını ödemek için daha fazla borçlanması yasal olarak mümkün değil. Dolayısıyla borç limiti aşıldığında emeklilerin sağlık harcamalarından askerlerin maaşlarına kadar birçok ödeme tehlikeye düşüyor. Hükümet 2011’de 14.3 trilyon dolardan 16.7 trilyon dolara çıkardığı borç limitini bu kez 17 trilyon doların üzerine çıkarmayı planlıyor. Hükümet bilgisayarlar aracılığıyla hergün 2 milyon faturayı otomatik ödediği için para bittiğinde ilk hangi programın kesintiye uğrayacağını bilmek mümkün değil.
Bipartisan Policy Center düşünce kuruluşu borç limitinin aşılması halinde vergi gelirleriyle birlikte 15 Kasım’a kadar hükümetin faturalarının yalnızca yüzde 68’ini ödeyebileceğini hesaplıyor.

‘Bono’ tehlikesi korkutuyor

Ekonomistleri asıl endişelendiren ise hükümetin hazine bonolarının faizlerini ödeyemez hale gelmesi... Küresel finansal piyasalarda Amerikan hazine bonolarının dünyadaki en sağlam yatırım aracı olduğu varsayılıyor. Bu varsayımın sorgulanmasının bile piyasaları altüst etmeye yeteceği düşünülüyor. Bu borçlar ayrı bir sistem üzerinden ödendiği için borç limitini aşılması halinde bunlara öncelik verilmesi mümkün. Ancak daha önce böyle bir durum yaşanmadığı için Hazine Bakanlığı’nın buna yasal yetkisi olup olmadığı bilinmiyor. Ayrıca Amerika’nın kendi faturalarını tamamen bir kenara bırakıp sadece bu borçları ödemesi de gerçekçi görülmüyor.

Krizde ikinci perde

ABD’de 1917 yılından beri başkanların aşırı borçlanmasını engellemek için Kongre borç limiti koyuyor. Normal şartlarda borç limiti her yıl bütçe onaylanırken otomatik olarak yükseltiliyor. Ancak Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi’nde kontrolü ele geçirdiği 2010 yılından beri borç limiti ülkenin en büyük siyasi krizi haline geldi.
Borç limiti 2011 yılında aylar süren pazarlıklardan sonra yükseltilebilmişti. ABD bu yıl 19 Mayıs’ta borç limitini tekrar aşmış ancak Hazine Bakanlığı çeşitli önlemlerle 412 milyar dolar daha bularak krizi bugüne kadar ertelemişti.

‘Siyasi katliam’ uyarısı

Ünlü yatırımcı Warren Buffett, ABD’nin temerrüde düşeceğine inanmadığını, gerçekleşmesi durumunda bunun saf bir aptallık örneği olacağını söyledi. Ünlü yatırımcı, ülkenin borç tavanı limitini yükseltmeme riskinin siyasi bir toplu katliam aracı olacağını bunun hiçbir şekilde kullanılmaması gerektiğini anlattı. Buffett daha önce ABD’nin temerrüde düşmesinin küresel piyasalar için nükleer bomba riski taşıdığını ifade etmişti.