Corona virüsü salgınında günlük vaka sayılarında yavaşlama olduğu gerekçesiyle birçok hükümet ekonomiyi yeniden açma ve tecrit önlemlerini gevşetmeyi tartışırken, OECD'den bu süreçte testlerin önemine dikkat çeken bir rapor geldi. Yaygın testin hem salgında ikinci dalganın önlenmesi hem de yeni vakalar ile bağışıklık kazananların saptanmasında hayati role sahip olduğuna dikkat çeken OECD, İzlanda'nın 36 üye ülke arasında binde 134,9'luk test oranıyla en iyi durumdaki ülke olduğunu aktardı. Türkiye ise bin kişiye 10,7 test sayısı ile 36 ülke arasında 27. sırada yer alıyor. İngiltere, İsveç ve Fransa gibi ülkeler Türkiye'nin gerisinde kaldı.

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), 36 üye ülkenin corona virüsü tanı testi performansları ve testlerin tecrit önlemlerinin kademeli olarak kaldırılmasında nasıl kullanılabileceği konusunda bir rapor yayımladı.

Rapora göre, Türkiye bin kişilik nüfusa düşen test sayısında 36 üye ülke arasında binde 10,7’lik oranla 27. sırada yer aldı. Bu oran, binde 22,9 olan OECD ortalamasının yarısına ulaşamadı.

En yaygın test yapan ülke, bin kişiye 133,9’luk test sayısı ile İzlanda olurken, bu ülkeyi binde 64,6 ile Lüksemburg ve binde 36,9 ile Estonya izledi.

En az test yapan ülkeler ise binde 0,4’lük oranla Meksika, binde 1,8 ile Japonya ve binde 5,8 ile Yunanistan oldu.

OECD: YAYGIN TEST HAYATİ ÖNEMDE

OECD raporunda, ülkelerin tecrit kısıtlamaları kaldırma planları ve salgında olası yeni dalgalara karşı hazırlık açısından  testin hayati role sahip olduğu vurgulandı.

Aşı ya da etkili bir tedavi geliştirilmeden tüm kısıtlamaların kaldırılması durumunda vaka sayısının hızla yeniden artacağına dikkat çeken OECD, virüsün yayılmasının önlenmesi ve virüse karşı bağışıklık kazananların saptanması için testlerin kullanılması gerektiğini ifade etti.