Özellikle Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtikten sonra yaşanan tüm gelişmeler insanın aklına hemen bu soruyu getiriyor.

Bir genel seçim atlatıp, Partili Cumhurbaşkanımızı seçtik. Adı üstünde bu sistem sadece bir partinin Cumhurbaşkanı... Görüldüğü gibi Cumhurbaşkanı Parti Başkanı ve tüm davranışlarında toplumun diğer kesimlerini farklı bir şekilde eleştirip yerden yere vuruyor. Kendisine oy verenler dışındakileri terörist ilan edebiliyor.

Bu tespit bu güne yönelik değildir. Sisteme yöneliktir. Bugün böyle, yarın başka bir isim başka partiden Cumhurbaşkanı olacak davranış değişecek mi?
Tabi ki hayır...
Sistem sistem değil...
Eskiden ne olursa olsun, Cumhurbaşkanı’nın da geldi bir partisi vardı ancak, yine de belirli noktalarda tarafsızlığını gösterebiliyordu.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bile Ak Parti’nin kurucusu olmasına rağmen, Ak Parti İktidarı döneminde yaptığı Cumhurbaşkanlığı görevi sırasında belirli noktalarda bağımsız davranabilmiştir...

Ama bugünkü sistem ile birlikte, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bile bir değeri kalmadı. Milletvekilliği o kadar arka plana düştü ki, vekiller artık belediye başkan adayı olmak için yarışıyor. Bu da gelinen noktanın bir göstergesi değil mi.
Eskiden belediye başkanları vekil olmak için görevlerinden istifa ederlerdi, şimdi tam tersi oldu...

Geçmiş dönemlerde TBMM Başkanı, Başbakanlık yapmış bir şahsiyeti Bir büyükşehir Belediye Başkan adaylığına getirmeyi bırakın teklif bile edemezdiniz... Şimdi durum ortada...

Tabi ki belediye başkanlığı da önemli bir görev... Aslında halka direkt birebir hizmet için en önemli görevlerden biri... Siyaset yapsam ilk aday olacağım hizmet alanı belediye başkanlığıdır.

Belediye başkanlığı görevi bölgede halkla bire bir ilişki kurmak için son derece önemli bir görev.

Bugün belediye başkanlığını da bilinçsizce, partili başkanlık mantığı ile yapan çok sayıda kişi var... İncelense arada belki birkaç bağımsız insen çıkabilir.

Devlet görevlerine gelen kişiler, o devletin tüm vatandaşlarına, o devlette yaşayan tüm insanlara hizmet için vardır. Sadece yandaşlara ve partililere hizmet için değil...

Bir belediye başkanı görevi sırasında kendisine oy vermeyen vatandaşların da gönlünü kazanıp, bir sonraki seçimlere bölgesinde bağımsız kazanabilecek bir duruma gelmiş ise başarılıdır.

Şimdi öyle bir aday yarışı var ki ülkede, kimin bu işi iyi yapabileceğinden öte, popülist isimler öne çıkmaktadır.

Partiler bile birbirlerini bekliyor aday belirlemek için. Partiler derken, pardon... Partiler artık tek başına aday belirleyemiyor.
Adaylar ittifakla belirleniyor.
Yani çok partili sistem da bitti Türkiye’de...
İttifak partileri var artık...
AKP-MHP ittifakı...
CHP-İYİ Parti ittifakı...
Haydi hayırlısı... Belirleyin adayları kim kazanacak seçim gösterecek....
Bakalım halk hangi ittifaka 1 Nisan şakası yapacak...
31 Mart 2019 yerel seçimleri bunu gösterecek...