Türkiye Cumhuriyeti , kendini kuran partinin iktidar olmasının özlemini ve olamayışının acısını çekiyor.

Türkiye Cumhuriyeti , kurulduğu ilkelerin ışığında, çağdaş ,evrensel bir yapıya ulaşabilmek için Cumhuriyet Halk Partisinin iktidar olmasını bekliyor. Hem de büyük, tutkulu bir aşkla bekliyor. Mustafa Kemal’in, onurlu Türk Halkıyla kurduğu, Milli Mücadele ruhunun köklerinde vücut bulduğu Cumhuriyet Halk Partisi, artık Türkiye Cumhuriyeti için vazgeçilemez yaşam nedeni haline geldi.

Yıllar önce başlayan bu aşk, bazen platonik, bazen kavuşmalarla, bazen iki sevgilinin birbirine küsmeleriyle, bazen de yanlış anlaşılmalarla günümüze kadar geldi. Bazen Türkiye Cumhuriyeti yanlış yönlendirildi bazen de Cumhuriyet Halk Partisi yanlış işler yaptı.Ama iki sevgili birbirinden asla vazgeçmedi.Şimdi ise Türkiye Cumhuriyeti yaşamsal nedenlerden dolayı, tutkuyla aşık olduğu Cumhuriyet Halk Partisine, ilk günkü gibi özlem çekiyor. Cumhuriyet Halk Partisinin ,kuruluş yıllarındaki ilkeli, tertemiz ruhunu yanında hissetmek istiyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin doğru, becerikli, varoluş ilkelerinden uzak durmayan ahlaklı haliyle, başkalarıyla flört etmeyen ve kendini aldatmayacak dürüstlüğüyle, yanında görmek, hayatını sonsuza kadar birlikte sürdürmek istiyor. Ve artık bunun kaçınılmaz olduğunu açık açık hissettiriyor. Yoksa zorla başkalarına yar olacağını, gözü yaşlı, içi buruk bir şekilde anlatmaya çalışıyor.

Her şeyin özeti aslında bu aşk ve bu aşkın içine düştüğü durum.

Her geçen gün Türkiye Cumhuriyeti, kendine yabancı bir hale geliyor. Hayal bile edemeyeceğimiz gelişmeler, normal olmaya başladı .Türk toplumu, sonunun nereye varacağını şimdiden hesap edemeyeceği ,bir dönem yaşıyor. Değişim o kadar hızlı oluyor ki değişimi analiz etmekte bile geç kalıyoruz. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş ilkeleri, çağa ayak uydurma adı altında yok ediliyor. Ortadoğu’da yepyeni bir anlayışa hakim olan, Ulus Devlet tanımının yerini etnik temelli devletçiklere bırakacağı bir program, zorla Türk Halkının bilinç altına atılıyor. Bu programı, zaman içinde özümseyen Türk Halkının, olan bitene tepki vermez hale gelmesi de Emperyalistlerin işini iyice kolaylaştırıyor. Bu programın sonunda da Türkiye Cumhuriyeti zorla başkalarına yar olacağını Cumhuriyet Halk Partisinin gözünün içine yaşlı gözlerle bakarak anlatmaya çalışıyor.

Bütün bu olan biteni ,,hangi senaryoların kimler tarafından ve nasıl uygulamaya koyulduğunu, çok iyi analiz edecek ve çıkış yolunu gösterecek tek siyasi parti Türkiye Cumhuriyetine aşık olan Cumhuriyet Halk Partisidir.

Bu yüzden Cumhuriyet Halk Partisine çok büyük görev düşmektedir. Belki de tarihinin en büyük görevini üstlenmek zorundadır.Bu görevi yapacak olan parti yöneticileri çok iyi seçilmelidir.Bu yöneticiler, halktan uzak olamayan,özü sözü bir,içinde sadece vatan aşkı bulunan,iç ve dış siyaset konularında yeterli, partisinin kuruluş ilkelerini benimsemiş ve kabul etmiş, partisinin tarihiyle çatışmayan, kendisinin ve etrafındaki kişilerin çıkarlarını değil de ülkesinin çıkarlarını düşünen ,makam mevki koltuk sevdalısı olmayan,etnik ve mezhep temelinde siyaset yapmayıp ulusal bütünlüğü içinde sindirmiş olan,Türk Halkının değerlerine saygılı ,emperyalistlere ve işbirlikçilere kendini satmayan , onurlu, şerefli insanlar olmalıdır.Bunun yanında Cumhuriyet Halk Partisinin toplumda ki algılanma şeklide çok önemlidir.Kendi iç mücadelesinin demokratik kurallarca yapıldığı,hiçbir entrikanın yaşanmadığı bir parti görüntüsü vermek , Türk halkına güven verecektir.Bu da parti içinde sevgi ve saygı ortamının yaratılmasıyla olur.Bu ortamın yaratılması da Parti Tüzüğünün her koşulda uygulanmasıyla olacaktır.

Cumhuriyet Halk Partisi ;Üyeleriyle, Mahalle, İlçe, İl Örgütleriyle, Parti Meclisi, MYK sı ve Genel Başkanıyla ,ve çalışan sivil memurlarıyla Türkiye Cumhuriyeti için vazgeçilemez siyasi bir kurumdur.

Bu kurum bir bütündür. Bu yapı içindeki herhangi bir aksaklık veya yanlış uygulama sistemin tamamını etkilemektedir. Topluma ve ülkesine karşı sorumlu olan bu kurumu, güvenilir olup toplumda çekim merkezi haline gelebilmesi için ilkelerinden ödün vermeden örnek çalışmalar sürdürmesi şarttır. Bu kurumsal yapının tamamı Parti Tüzüğüne göre çalışmalarını sürdürmek zorundadır.

Parti içinde son zamanlarda önem derecesi yüksek bir sürü tartışmaya şahit olmaktayız.Bu tartışmaların olması asla çok seslilik değildir. Parti içinde ,kuruluş ilkeleriyle örtüşmeyen fikirlere sahip olan ,parti yöneticileri kriterlerine uygun olmayan kişiler olduğu ortadadır.Bütün bunların yanında Türkiye’nin yaşadığı bu değişim döneminde Suriye ,İran,PKK,KCK, gibi temel konularda Cumhuriyet Halk Partisinin net bir tavrı da bulunmamaktadır. Bu karmaşanın en kısa zamanda bitmesi ve partinin gerçek manada ilkeli duruş göstermesi hepimizin isteğidir.

Yaklaşana yerel seçimlerde ,çok büyük bir sınav verecek olan Cumhuriyet Halk Partisi ,toplumda yeniden umut olacağını tahmin ediyorum.Bunun yolu da önce parti içinde sevgi ve saygı ortamının yaratılmasıyla olacaktır.Cumhuriyet Halk Partisi Tüzük gereği Adaylarını ön seçimle belirlemek zorundadır.Diğer bir yöntem olan Merkez Yoklaması şu an ki Parti yönetimin söylemleriyle örtüşmemektedir.Bu konuda parti yönetiminin ilkeli tavrının sürmesi en büyük özlemimizdir.

İl ve İlçe örgütlerinin becerikli kişilerden oluşması da yerel seçimlerde başarı için önemlidir. Daha önceki siyasi yaşamlarıyla başarısızlığa uğramış, örgütte sevilmeyen,örgütü hiçe sayan,kendi küçük örgütsel yapısını kuran,parti idare etme kabiliyeti olmayan,sadece kendisi ve ekibi için siyaset yapan,söylem birliği olmayan,siyaseti yalan ve entrika üzerine kuran kişilerin ilçe örgütlerinde yönetici veya başkan olmaları yerel seçim sürecini zora sokacaktır.Yıllar boyunca tecrübe edilen bu durumların tekrar yaşanmaması için ,Cumhuriyet Halk Partisi kendi örgütünün sağ duyusuna inanıp ,yerel seçimleri gerçek manada sırtlayacak ve başarıya ulaştıracak yeni il ve ilçe örgütlerini oluşturmak için olağanüstü kongrelere gitmek zorundadır.Bunu da parti tüzüğünün demokratik söylemi doğrultusunda hiçbir şaibeye izin vermeden yapmalıdır.Delegelerin özgür iradeleriyle seçilen yeni il ve ilçe örgütleriyle ve ön seçimle belirlenen İl ve İlçe Belediye Başkan Adaylarıyla ve meclis listeleriyle Cumhuriyet Halk Partisi yerel seçimlerde başarıya ulaşacak güce sahip olacaktır.

Cumhuriyet Halk Partisinin tutkulu bir aşkla bağlı olduğu Türkiye Cumhuriyetinin buna ihtiyacı vardır.