BU YAZIYI 2009 YILI KASIM AYINDA YAZDIM VE BU KONUYLA İLGİLİ BULDUĞUM HER YERDE KONUŞMALAR YAPTIM.

TOKİ SAMSUN CANİK TE YAŞANAN ÖLÜMLERLE GÜNDEME GELDİ.

OYSA TOKİ EN BAŞINDAN BERİ SUÇ İŞLİYORDU VE HİÇ KİMSE BENİM SEVGİLİ CHP'Lİ ARKADAŞLARIMDA DAHİL BU DURUMU GÖRMEDİ.

BEN BU YAZIYI 2009 YILINDA BİR ÇOK CHP'Lİ MİLLETVEKİLİNE DE GÖNDERDİM.

BU KONUYLA İLGİLİ EN KÜÇÜK BİR GAYRET GÖSTERİLMEDİ.

ÖLÜMLER OLDU, HERKESE GÜNAYDIN.

ESAS HENGAME DEPREM OLUNCA KOPACAK, ÇÜNKÜ BU BİNALAR DENETİMSİZ YAPILIYOR.

DENETİMSİZ YAPILAN BU BİNALARIN DEPREMDE NASIL DAVRANIŞ GÖSTERECEĞİNİ HENÜZ TEST EDEMEDİK VE YAŞAMADIK.

ŞAHSEN BEN GÖRMEK BİLE İSTEMİYORUM.

UZMAN İNŞAAT MÜHENDİSİ MEHMET YÜCEER...


Son yıllarda Türkiye gündeminde yer alan ve gündemden hiç düşmeyen TOKİ nin nasıl ortaya çıktığına bakalım.

TOKİ 1984 yılın da 2985 sayılı kanunla kurulmuştur.1990 lı yıllar atıl geçmiş,Akp iktidarı ile yeniden yapılanma süreci yaşamış ve tekrar ülkenin en çok tartışılan kurumu haline gelmiştir.

6 Ağustos 2003 tarihinde 4966 sayılı kanunla TOKİ ye konut sektörü ile ilgili şirketler kurmak ve şirketlere ortak olmak yurt genelinde uygulama yetkisi verilmiştir.

2004 yılın da çıkan 5273 sayılı kanunla Arsa ofisi Genel Müdürlüğü'nün görev ve yetkileri TOKİ'ye devredilmiştir.TOKİ'nin kamu denetimi dışında kalmasını sağlayan yasal süreç ise Toplu Konut Müsteşarlığı'nın ve Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü'nün kapatılması ile başlamıştır. Kamu İhale Yasasının kapsamı dışına çıkartılmış, Sayıştay denetiminden uzak tutularak sadece Devlet Denetleme kuruluna bırakılmıştır.

TOKİ altın çağını ise bu sürecin arkasından yaşamıştır.''Kentsel Dönüşüm''projeleri adı altında 5 mayıs 2004 tarihli 5162 sayılı kanun ile imar planı yapma ve gecekondu alanların da plan yapma yetkisi verilmiştir.Bayındırlık ve İskan Bakanlığının gecekondu alanların daki tüm yetkileri 2007 yılın da 5069 sayılı yasa ile 775 sayılı gecekondu kanununuda değişiklik yapılarak TOKİ'ye devredilmiştir.

Bu da yetmemiş hazineye ait arazileri bakan veya Maliye Bakanının teklifi ve Başbakan onayı ile bedelsiz olarak devralma yetkisine sahip olmuştur. Şehirlerde istediği yeri alma, plan yapma ve yoğunluk belirleme yetkisi verilmiştir.Şehirlerin imar planları dikkate alınmadan istediği gibi uygulama yetkisi almıştır. Bu konudan rahatsızlık duyan İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş mahkemeye giderek TOKi'nin Nazım İmar Planlarını ihlal etmesinden rahatsız olmuş, plan yapma yetkisinin iptali için mahkemeye gitmek zorunda kalmıştır.

İstanbul'daki plan uygulamasında iki başlılık ortaya çıkmıştır. Birisi Büyükşehir Belediye Başkanı, diğeri ise kural kanun tanımayan sadece Başbakan'a karşı sorumlu olan TOKİ dir.

TOKİ hiç geliri olmayan dar ve orta gelirli vatandaşların, Anayasanın 57. maddesinde belirtiği gibi; ''Devlet şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çevresinde konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır,ayrıca toplu konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır,ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler'' hükmü gereği kurulmuştur. Oysa TOKİ dar ve orta gelirli aileler yerine, zengin kesime uygun konut modelleri üreterek ticaret yapma yoluna girmiştir.Bu durum Anayasanın 57.maddesine aykırıdır.

Bu güne kadar olan depremlerde en çok hasar kamu eliyle yapılan binalarda olmuştur.TOKİ nin yaptığı binalar 4708 sayılı ''yapı denetim yasası'' ve ilgili denetim yasalarının dışında tutulmuştur. Yapılan binalar yandaş müteahhit ile kamu ortaklığında denetimsiz ve kontrolsüz yapılmıştır.

Bu binalar olabilecek büyük İstanbul depremin de çok büyük risk altında olacaklardır. Böylece TOKİ sadece Başbakan'ın sorumlu olduğu ve bütün yasaların üstünde yasadışı bir kurum haline dönüşmüştür.Hukuk devletinin olduğu bir ülkede bu tür kurumları kabullenmek mümkün değildir.Bizim gibi ülkelerde ise yasa dışılık devlet eliyle yürütülmektedir.

TOKİ nin yaptığı binaların %60'ı lüks ve ticarete dönük konut modelleridir.Yapılan konutların ancak %22 si yoksul ve dar gelirli insanlara dönüktür.TOKİ konut yaptığı alanlarda alt yapı giderlerini de ilgili belediyelere ödetmektedir.Ayrıca bedava arsa kullandığı,harçlardan,yapı denetimden muaf olduğu için serbest piyasada çalışan müteahhit firmaya göre %60 oranında avantajlı inşaat yapmaktadır.

Bu durum haksız rekabet yaratmakta serbest piyasada işleyen inşaat sektöründe çalışan insanları güç durumda bırakmaktadır.Serbest piyasa içinde Rekabet Kurulunun bu haksızlığa da dur demesi gerekirken,görmezden gelmeye devam etmektedir.

Haksız rekabet ortamı TOKİ zenginleri yaratmıştır. TOKİ ihaleleri istediği yandaş firmaya vermiş,2002-2009 yılları arasın da 23 milyar Türk lirası ihaleyi yandaş firmalara dağıtmıştır. Bu firmaların sayısı 340'dır ve genellikle MÜSİAD,ASKON,TUKSON,gibi kurumlara üye ve AKP ye yakın duran firmalara verilmiştir. AKP ye yakın duran firmalara işlerin %90'ı verilmiştir.

Sadece Başbakan'ın sorumluluğunda ve Devlet Denetleme Kurulu'nun müdahele edebileceği ama etmediği ve denetlemediği devasa bir canavar yaratılmıştır. Bu canavar şehirlerin imar planlarını tanımadan,yasa dinlemeden,yoğun inşaat alanları yaratmak için yola çıkmış ve yandaşlardan oluşan zengin bir sınıf yaratmıştır. Eski para ile 23 katirilyon AKP'ye yakın müteahhitlere dağıtılmıştır.

Son zamanlarda muhafazakar kesimin jiplere ve lüks havuzlu villalara kavuşmalarının en büyük kaynağı TOKİ dir.

TOKİ Anayasa ya ve yasalara meydan okuyarak şehirleri ve hazine arazilerini talan etmeye devam ederken hiç bir kurum veya kuruluş bu işe dur diyemiyor. Buna muhalefet partileri de dahildir.(Kaynakça:Türkiye Mühendislik Haberleri dergisinin 2009-3-455. sayısı'dır.)