Ben bir müteahhitim ve inşaat yapmak istiyorum ne yapmam gerekiyor?
1-   Yerin tapusu var mı ona baktım.
2-   Yer tarlamı arsamı?
3-   Belediye imar planı yapmış mı? 
4-   İmar durumu varsa kaç kat.
5-   Yerin zemin etüdü yapılmış mı?
6-   Proje çizdirip inşaat temel ruhsatı alabiliyor muyum ona baktım.
7-   Bir mimara veya mühendise gittim projeleri çizdirdim.
      -statik projeleri,elektrik ve mekanik projeleri çizdirdim. Projeler yapılırken hiç karışmadım ve en iyi şekilde olması için paramı da peşin ödedim.
8-   Yapı denetim şirketiyle konuştum ve teknik şartlara uygun bina yapılması için anlaştım.
9-   Temel ruhsatımı aldım inşaata başladım.
10- Temel attım,kontroller yapıldı.
11- Temel vizesi aldım.
12- Temel üstü ruhsatını su basman seviyesinde aldım
13- Binanın kabası bitti,ısı yalıtım raporu aldım.
14- Binanın incesi bitti kontroller yapıldı.
15- İtfaiye yangın için kontrolleri yaptı.
16- Sivil savunma sığınak kontrolü yaptı
17- Vergi dairesi vergileri aldı.
18- Belediyeden mimar,inşaat mühendisi, elektrik ve makina mühendisi geldi kontrol etti.
19- Binanın iş bitirmesini aldım.
20- Bundan sonrada binanın oturma iznini ''İSKAN''  aldım.
Buraya kadar olan her şeyi kısaca anlattım.
Binanın tarla halinden iskan edilene kadar olan süreçte, jeofizik mühendisleri,şehir plancıları,inşaat mühendisler,i,mimarlar,teknik elemanlar,memurlar,sürveyanlar, başkanlar,müdürler,şefler kısaca en az otuza yakın elemen benim binamın yapılışından bitirilmesine kadar kontrol ettiler.

Ben ise her aşamada müteahhit olarak istenilen paraları peşin verdim. 
Ne dedilerse yaptım.Demirin nereden alınacağından tutunda, beton kalitesine kadar kontrol eden bu beylere hizmet bedeli olan paramı aksatmadan verdim.
İnşaat yapılırken bilmediğim için ''şunu da şöyle yapın'' demedim.
Çok güzel ''sağlam'' binalar yaptım diyerek ve vatandaş müteahhit olarak bende bu binaya girdim, çoluk çocuğumla, torunlarımla oturmaya başladım.
Deprem olduğunda, ben tesadüfen dışarıda olduğum için canımı kurtardım.Yaptığım bina çöktü herkes öldü.
Birde baktım basının muhabirleri ''hırsız müteahhit''diye beni arıyorlar.
Bende kendimden emin vaziyette ''ben buradayım ama hırsız değilim'' diyerek televizyonlara çıktım.
Ey insancıklar, ne olursunuz birazcık beyninizi kullanmayı öğrenin.
Bu sistem içinde en az suçlu hatta suçsuz tek kişi vardır, o da müteahhittir.
Hırsız olan ise bu süreci yönlendiren ''SOYGUN DÜZENİ'nin'' soyguncu teknik elemanlarıdır.
Bunlar kimdir?

Planı yapan şehir plancısı, zemin etüdü yapan jeofizik mühendisi, projeyi çizen mimar, binanın güvenliği için statik hesapları yapan inşaat mühendisi, ruhsatı onaylayan belediye teknik elemanı, iş bitirme ve iskana imza atan belediyelerin teknik elemanları, bu işe ön ayak olan hırsız siyasetçiler.
Esas hırsızlar SOYGUN DÜZENİ içinde zevk sefa içinde yaşarken, sitemin içinde en masum olan müteahhiti hırsız ilan etmek bilgisizliktir, soygun düzeninin soyguncularını gizlemektir.
Deprem Van'ı Erciş'i vurdu. Deprem öldürürken ne Kürt dinler, ne de Türk. Deprem ırkçı değildir. Belki de bu günün soyguncuları yanında en masum olanı depremdir.

 [email protected]