..



Kadir Çetinçalı -Ali Danaş,İstanbul-

Galatasaray Mali Genel Kurulu'nda konuşan üyelerin eleştirileri mali açından çoğunlukla Ünal Aysal ve dönemine olunca, sarı kırmızılı kulübün eski başkanı Ünal Aysal Mali Genel Kurulu'nda söz aldı ve Başkan Duygun Yarsuvat'dan önce bir konuşma yaparak hakkında ki eleştirilere cevap verdi.

Galatasaray Kulübü eski başkanı Ünal Aysal yaptığı konuşma şu şekilde :

"41 ay içinde 7 genel kurula ve divan toplantılarına katılıp, sizlere hitap etme şansı buldum. Bugün herkes açıkca Galatasaray'ı eleştirebiliyorsa, dünyanın en yetkin bağımsız denetleme kurullarını getirdim. Galatasaray'ın için şeffaflıktan bahsedersek, durum ve etik kontrol raporları hazırlattım, ayrılırken de bunu yeni yönetim ve divana verdim. Bunları neden söylüyorum, çünkü bunları yaptırmasaydım 26 arkadaşım sizlere hitap edemeyecekti. Bu kendimize ne kadar güvendiğimizi ve Galatasaray için asıl faydanın şeffaflıktan geçtiğini ispat etmek içindi"

"Bütün hisse senetleri 3 Temmuz'dan dolayı düştü"

"İkinci olarak marka değerinin önemini artırdık. Bugün göğsümüzü gere gere Galatasaray'ın marka değerinin Avrupa'da 17. sırasında yer aldığını söyleyebiliyoruz. Küçülerek hiçbir kulüp istikbal bulamaz. Galatasaray'ın gerçek dışarıdan görünen tablosuyla içerideki aynı mıdır? Bunu en iyi bilen benim. Binaya dışardan bakmanın yanı sıra içerden de bakmak gerek. Rakamlar aynı şeyi ifade ediyor ama bazen değişik şeyler de görebilirsiniz. Size şimdi bir şeyler açıklayacağım huzur içinde evinize gidebilirsiniz. Hisse senetlerinin değeri düşmesinin sorumlusu Ünal Aysal'ın sorumluluğu değil ki, siz yüzde 22 temettü dağıtırken şirketi birleştirince hisse sahipleri satmaya başladı. Biz de sattık ve ondan sonra hisse senetleri şiddetle aşağıya gitti ve senetler gerçek değerine ulaştı. Şirketin değeri birleşme ile düşmüştür. Bütün hisse senetleri 3 Temmuz'dan dolayı düştü. Bizim bunda yönetim olarak bir dahlimiz yoktu"

"Adnan Polat -328 milyon dolarla ayrılmış"

"Seneyi 384 milyon dolar borç alacak farkı ile bitirdik ama bu gerçek bir başarı hikayesi idi. Borç alacak farkı Alp Yalman'dan sonra sürekli artarak yükselmiş, bunun bir başarı hikayesi olduğunu söylersem güleceksiniz herhalde. Ama bu bir başarı hikayesi. Alp Yalman ayrıldığında 4 milyon dolar kasada bırakarak ayrılmış. Faruk başkan, Mehmet Cansun başkan eksilerle ayrıldı. Adnan Polat -328 milyon dolarla ayrılmış. Bunların hepsi artarak eksiye gitme anlamına geliyor. Arkadaşlar borç yönetmek çok zordur, parayı yönetmek kolaydır. Ben işi aldığımda bir masa bir boş kasa aldım. Gelirlerinizi arttırdığınız sürece riskiniz düşüyor. Benim dönemimde de borç alacak farkı sadece yüzde 9 artmış. Biz borcu yönettik. Devraldığımızda bir masa ve borçla devraldık. Gelirlerini artırdık. Böyle batıyoruz gibi söylentiler aslı yok."



"En başarılı olduğumuz dönemde transfere 118 milyon dolar harcamışız"

"Galatasaray başarıya aç bir camiaydı. Herkes başarıya hasretti. Bütün branşlarda rakiplerimizin arkasında ezik ve yere bakarak dolaşıyorduk. En önemli amiral gemimiz futbolda 5.lik vardı. Ondan sonraki senelere bakın, sadece birinciliğe oynayan ve lider konumunda kalan biri Galatasaray gördünüz. Bunun bir bedeli var. Bugün dördüncü sene yine şampiyonluğa oynuyoruz. Yanlış mı yaptık bunu genel kurul değerlendirir. Karar sizindir yanlış yaptın diyebilirsiniz. En başarılı olduğumuz dönemde transfere 118 milyon dolar harcamışız. Sonra yabancı kısıtlanması bizi transfere itti. Teknik direktörler transfer ister ve siz yaparsınız. Transferde hata da yapabilirsiniz. Bizim aldığımız oyuncuların hepsini teknik direktörler tarafından bize ısrarla istenilen oyunculardı. Başarı için geldik, sloganımız buydu. Bunun bedeli vardı bu ödendi. Ben de bugün Galatasaray'a hizmetimin bedelini sizler karşısında büyük dostlukla karşılıyorum. Biz fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, Tevfik Fikret'in evlatlarıyız. Bu düzenlenen kumpas yürümeyecek. Bu genel kurul bu bilinçte olduğu sürece kimsenin Galatasaray'a karşı yaptırımı olamayacaktır. Benden sonraki arkadaşlara da kulaklarını dışarı kapatmalarını öneriyorum"

"Galatasaray 200 milyon doların altında bir rakamla dönmez"

Senelik bütçemiz 200 milyon dolardı. Galatasaray 200 milyon doların altında bir bütçe ile dönmez. Hisse senetlerini sattık sonra da sattığımız paranın çok daha altında hisseleri geri aldım. Sportif A.Ş'deki zarar dövizle yatırım yapan sanayiciler de bunu iyi bilir, dövizle alıp, Türk Lirası ,Doların karşısında ezildi ise otomatik olarak zarar edersiniz. Borçlarımızın yüzde 40'ını bankalarla çatır çatır pazarlık ederek Türk lirasına çevirdik. 2014'te bank teminatlarımız yarı yarıya düştü. Bu kötü yönetim mi?. Borç yapılandırması yaptık 2014 içerisinde. Bu da bizi kur farkından kurtardı. Burada gözden kaçan bir gerçek var. Biz rüzgara karşı yelkenlerimizi açmıştık. Bunu hepimiz gördük. Play-off, yabancı sınırlaması, teknik direktörümüzün ayartılması, SPK'nın mani olması, basketboldaki hatalar, bunlar kasıt değil de nedir?.. Buna medyadaki algı operasyonu da dahildir. Ağustos 2014'ten bu yana 3 televizyon kanalının ve bazı gazetelerin Galatasaray'da her şeyin kötü gittiğine yönelik yaptığı algı operasyonudur. Bu genel kurul buna izin vermeyecek. 4 sene çalışıp, yüzlerce karar aldığımız için tabi ki hatalar da yaptık"

"Neden seçime gittim?"

Neden seçime gittim? Kimisi kaçtı diyor. Kulübün önünü açabilecek önerilerin Divan'da kabul görmemesi bizim önümüzü tıkadı. Bizim çözüm öneriler ve hazırlıklarımız da vardı. Bunu ayrılırken de Duygun Başkan'a teslim ettim. Basketbolu profesyonel bir branş olarak ayırmak istedik. Şubeyi basketbol A.Ş altında toplamayı düşündük. Gayrimenkullerin satılmasına karşı genel kurlun ciddi korkusu var. Biz Riva'yı satmayı değil proje geliştirip, malın değerini artırmayı düşündük. Gayrimenkul ortaklığı önerdim buna da ciddi bir itiraz vardı. Bana olan güvenin kaybolduğunu algıladım ve istifa kararı aldım.Bizler fikri hür, vicdanı hür Tevfik Fikret'in çocuklarıyız. Hiçbir algı operasyonu bize işlemez" Bu kumpas yürümeyecek. Bu genel kurul bu bilinçte olduğu sürece kimsenin gücü Galatasaray'a yaptırım uygulamaya yetmeyecektir... Özeleştirim... Hakka, kurullara ve kurallara aşırı güvenmiş olmak benim en büyük özeleştirim oldu bu dönem içerisinde. Bugüne kadar bunu öğrendim. Gel gör ki devir değişiyor. Kulübün sahipleri ile hiçbir zaman tartışmaya girmedim. Sizlere olan saygım ve sevgim sonsuz.İki ibra istiyorum. Arkadaşlarım da bunu istiyor"