2012 Londra Olimpiyatları’na badminton branşında katılarak Türk spor tarihinde ilki başaran Neslihan Yiğit’in şimdiki hedefi 2020 Tokyo Olimpiyatları. Hayatında birçok dönüm noktası olduğunu belirten 25 yaşındaki sporcu, Tokyo’ya giderek ay-yıldızlı bayrağı göndere çekmek için yoğun şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Henüz 17 yaşındayken 2012 Londra Olimpiyatları’na katılan ve badminton branşında olimpiyat oyunlarına katılan ilk Türk sporcu olan Neslihan Yiğit, rotasını 2020 Tokyo Olimpiyatları’na çevirdi. Londra’daki olimpiyatlarda Türk milli takımı kafilesinin yanı sıra, badminton oyuncularının da arasında en genç sporcu olarak dikkatleri üzerine çeken Neslihan, bu kez hayalini kurduğu madalya kürsüsünde yer alabilmek için yüksek disiplinle çalışmalarını sürdürüyor. Kendisini badmintona yönlendiren antrenörü Çağatay Taşdemir ile 16 yıldır çalışan Neslihan, branşında Türkiye’de en yüksek sıralamaya sahip oyuncu konumunda. ‘İLK OLMAK GURUR VERİCİYDİ’ Bursa doğumlu sporcu, 9 yaşındayken, ilkokulda antrenörü Çağatay Taşdemir’in kendisini keşfetmesi sonucunda badmintonda kademe kademe ilerledi. 2012 Londra Olimpiyatları’nın hayatında çok özel bir yeri olduğunu dile getiren Neslihan, bu branşta olimpiyatlara giden ilk Türk sporcu olmasını ‘gurur verici’ olarak niteledi. Olimpiyat sporcusu unvanının kendisine yeni bir misyon yüklediğini vurgulayan başarılı sporcu, “Londra’da en iyilerle yarışmak çok heyecan vericiydi. Bunun sorumluluğu da fazlaydı çünkü o günden sonraki spor yaşamımda her zamanki Neslihan’dan hep bir tık daha ileride olma durumundaydım. Bana çok şeyler kattı. O zamanlar ana hedef olimpiyatlara gitmekti, şimdi ise hedef yalnızca gitmek değil; dereceler elde ederek bayrağımızı dalgalandırmak” dedi. İMKANSIZLIKLARA RAĞMEN Badmintonda başarılar gösterdiği dönemde Neslihan, hayatının dönüm noktasını yaşadı. Neslihan 15 yaşında Avrupa şampiyonasına hazırlandığı sırada, babası işsiz kaldı. Bunun üzerine aile, memleketleri Adana’ya dönme kararı aldı. Ancak antrenörü Çağatay Taşdemir’in de ısrarları sonrası ailesi kızları için maddi imkansızlıklara karşın Bursa’da kaldı. Genç sporcu o günleri, “Zaman zaman herkesin hayatında sıkıntılar yaşanıyor, bizim de böyle bir dönemimiz oldu. Burada kalmanın o sıralar pek bir anlamı yoktu. Çağatay hocama ‘Biz gideceğiz’ dedim, o da ‘İzin vermiyorum’ diyerek ailemle konuştu, her yönden destek sağladı. Ailem de hocama ve bana inanarak burada kaldı. İyi ki kaldılar, hem benim için hem de ülke sporu için güzel bir durum oluştu” diye konuştu. REKABET, SPORU GELİŞTİRİYOR Dünya sıralamasında 45’inci basamakta yer alan Neslihan Yiğit, tek kadınlarda Aliye Demirbağ ve Özge Bayrak ile 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda Türkiye'yi temsil etme adına tatlı bir rekabet içinde olduklarını söyledi. Gelecek yıl nisan ayına dek olimpiyatlar için puan toplamaya devam edeceklerini belirten Neslihan, şu an puan farkı ile diğer sporcuların önünde yer alıyor. Olimpiyatlar için Türkiye’nin en güçlü adayı olan Neslihan; Aliye ve Özge ile rekabetlerinin badminton sporunun Türkiye’deki gelişimine katkı sağladığını dile getirdi. ‘AĞLAYARAK BİTİRDİĞİM ANTRENMANLAR OLUYOR’ Yoğun bir çalışma temposuyla hazırlıklarını sürdüren Neslihan, en iyiyi yakalamak için antrenmanlarda kendisini zorladığını ifade etti. “O kadar antrenmanlarda yükleniyoruz ki, zaman zaman antrenmanları ağlayarak bitirdiğimi hatırlıyorum” diye sözlerine devam eden genç sporcu, “Bırakmak istemiyorum. Son ana dek kendimi zorluyorum. Bazen gözyaşlarına boğulduğum oluyor, ayakta kalacak halim kalmıyor, sonrasında bana bu sporun kazanımlarını düşününce daha büyük bir azimle çalışıyorum. Buradaki diğer milli sporcu arkadaşlarımla birlikte çok çabalıyoruz, olimpiyatlara hazırlandığım için onlar da bana çok destek oluyor, zamanlarından fedakârlıklar yapıyorlar. Her birine teşekkür ediyorum” dedi. AYNI ZAMANDA BİR EĞİTİMCİ Badmionton branşının eskiden çok bilinmediğini ancak son dönemde bu spora yönelik ilginin arttığını da söyleyen Neslihan Yiğit, “İlk başladığım dönemlerde akrabalarım da dahil olmak üzere çok kimse bilmiyordu. Hülya Avşar’ın oynadığı tenisin bir değişiği diye anlatıyordum. Günümüzde herkes tanıyor, oynuyor. Ben de severek yapıyorum. Beni destekleyen pek çok insan var. Sevdiğim işi yapmaktan ve ülkemi temsil etmekten ötürü gurur duyuyorum” şeklinde konuştu. İki ay önce beden eğitimi öğretmeni olarak bir okula atanan ve sporcu kimliğine, eğitimci yönünü de ekleyen Neslihan, 23 Temmuz’da Nijerya’ya gidecek. Buradaki şampiyonanın hemen ardından Bulgaristan’daki dünya şampiyonasında da ter dökecek Neslihan, olimpiyat kotası için aynı zamanda puanını korumayı amaçlıyor. ‘BİZ BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ’ Neslihan Yiğit’in “Antrenörden daha çok, baba-kız ilişkimiz var. 16 senedir birlikte çalışıyoruz ve biz birlikte güçlüyüz” diyerek tanımladığı antrenörü Çağatay Taşdemir ise sporcusunun çok özel olduğunu belirtti. Antrenörler için de Neslihan’ın nitelikli yönlere sahip olduğuna işaret eden Taşdemir, şunları söyledi: “Çünkü verdiğinizi alabilen, bunu gösterebilen, uluslararası alanda da ispatlayan ve aynı zamanda bir antrenörün de kendisini ispatlayabileceği çok özel bir sporcu. Fiziksel üstünlüğü var, genetik olarak çabukluğu, dayanıklılığı gibi karakteristik özelliklerinin arasında en önemlisi ise savaşçı olması. Teslimiyetçi bir sporcu değil. Bir umut varsa sonuna kadar bunun peşinden gidiyor. Her oyuna şampiyon olmak için gidiyoruz, son Avrupa Oyunları’nda da madalya kazanamasak dahi ortaya konulan oyunla herkesin takdirini kazandık. Milli Olimpiyat Komitesi’nden olumlu dönüşler aldık. Bu da bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Şimdi ise turnuva turnuva düşünmek zorundayız. Olimmpiyatlar her sporcunun rüyası. Biz de, bize duyulan güvenin hakkını vermek ve en azından Avrupa Oyunları’ndaki saygınlığı, olimpiyatlara da taşımak için çalışıyoruz.”