''Hakem kararları endişelerimizin artmasına sebep oldu'' ''Her takıma eşit mesafede olunmalı'' ''Baskı ve lobi yapmaya tenezzül dahi etmedik'' ''Kulüpler Biriliği bildirisinin arkasındayız'' "Namoğlu'nun ayrılışında bardağı taşıran damla Trabzonspor maçıydı'' ''MHK Başkanı değişmeliydi, değişti'' ''Mustafa Cengiz'e Serdar transferi için teşekkür ediyorum'' ''Zenit maçının hakemi mükemmeldi'' ''VAR'ın devamını yüzde yüz istiyoruz'' "Yıldırım Demirören gibi tecrübeli az kişi var" "Taraftar yürüyüşüne katılmayacağız'' Mustafa AKIN - Ali DANAŞ / İSTANBUL,() - Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, ligin 2'nci yarısında yaşanan hakem hataları ile ilgili Ülker Stadyumu'nda basın toplantısı düzenledi. Düzenlenen basın toplantısına Ali Koç'un yanı sıra Yönetim Kurulu Üyeleri ile Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük katıldı. Ali Koç, çok hoş sebeplerle bugün bir arada olunmadığını ifade ederek, mecbur kaldıkları için detaylı ve uzun bir toplantı yapılacağını söyledi. Ligde sarı-lacivertli takım aleyhinde yapılan hakem hatalarından oluşan pozisyonların gösterimi ile başlayan toplantıda Başkan Koç, pek çok takımın maçlarda hakem hataları yaşadıklarını dile getirdi. Ali Koç, ''Bizim burada olmamızın sebebi çok daha derin. Sizinle bugün konuşacağımız konular vesilesiyle beraber olmaktan dolayı son derece mutsuzum. Biz bugün burada özellikle sezonun ilk yarısında aldığımız sonuçlara, içerisinde bulunduğumuz duruma kılıf aramıyoruz. Gündemi değiştirmek için de burada değiliz. Burada olmamızın sebebi kesinlikle sadece 1-2 hakem hatası verilmeyen penaltılar değil. Taraftarımız tatmin olsun olarak da değil. Biz yönetim olarak konuşmuş olmak mazeret oluşturmak için burada olan insanlar değiliz. 7-8 aydır bu tavır söylemlerimizden bunları gözlemlemişsinizdir. Son 4 haftada yaşanılanlarda resme bütüne baktığımızda son haftalarda gösterilen sistematik davranışa dikkat çekmek. İlerleyen haftalarda da muhtemelen yaşanılan bu davranışlara karşı fakrında olmalarını sağlamak. Az önce izlenen görüntüler 4 haftada yaşanan masum hakem hataları, tesadüfi yanlışlar zinciri olarak tanımlamayı hata olarak düşünüyorum. İyi bir devre arası kampı, transfer süreci yakalamış bunun meyvelerini toplamaya başlarken söz konusu maçlardaki hakemlerin eş zamanlı şekilde Fenerbahçemize karşı kasıtlı ve sistematik bir davranış olduğu düşünülmekte ve kaygılandırmaktadır. Tüm bu sebeplerden dolayı buradayız. Tek tek pozisyonlardan ziyade bütüne baktığımızda kaygılarımızda haklı olduğumuzu görebiliyorsunuz'' dedi. ''HAKEM KARARLARI ENDİŞELERİMİZİN ARTMASINA SEBEP OLDU'' Süper Lig'in 2'nci yarısının Bursaspor maçı ile başladığını hatırlatan Ali Koç, ''Son dakikalardaki yediğimiz golün iptal edilmesi konusunda tüm otoriteler hemfikir. Hem faul hem ofsayttan iptal edilmesi bir gol ama reaksiyon vermedik. Evkur Yeni Malatyaspor maçını 3-2 kazanmamıza rağmen mixed zone bölgesinde çıkışta hakem hatalarına bir nebze değindik. Göztepe maçında iyi futbol oynadık ama bu galibiyete rağmen hakem kararları endişelerimizin artmasına sebep oldu. Ertesi gün rahatsızlığımızı divan kurulunda dile getirdik. Son olarak Kayserispor maçında tüm kamuoyunun dikkatini çekecek şekilde göz göre göre yaşadıklarımız endişelerimizi tavan yapmamıza sebep vermiş ve bizi aksiyon almaya mecbur kılmıştır. Bizler her şeyin farkındayız'' diye konuştu. ''HER TAKIMA EŞİT MESAFEDE OLUNMALI'' Her takıma eşit mesafede olunmadığını dile getiren Ali Koç, ''Belli takımları temsilen yönetim kurulu üyeleri alma uygulaması bugün artık gelinen noktada bazı temsilcilerin ilkeli yaklaşımına karşın, bazıları ise kendi çıkarları için çalışma yapma gerekçesiyle bizim için işlevini yitirmiştir. Bu sistem suiistimaller oluşturmaktadır. Federasyonda tuttuğu takımın formasını çıkaramayan bazı kişilerin gün ve gün tüm kararların hakemlere verilen terfi ve ceza işlerini görev edilmelerinin faydadan çok zarar getirdiğini görüyoruz. Kendi takımlarına bir iki maçta haksızlık yapıldığı iddiasıyla federasyondan istifa edip aradan sadece 24 saat geçtikten sonra geri gelip 'camiama en iyi şekilde hizmet etmek için geri döndüm' diyerek açıklamalar yapabilmesi düşündürücüdür. İşin en acı tarafı da bu. Yozlaşmanın son derece olağan karşılanmasınıdır. Kamuoyunda bunlar rahatça yaşanabiliyorsa görmediğimiz yansımayan neler yaşabileceğini sizler düşünün. Futbolda adil rekabeti ve hakkaniyeti sağlamakta en önemli görevi görecek olan TFF bu görevini tesir etmeye anlamında yanlış yapılandırılmıştır'' şeklinde konuştu. ''MHK'NİN RİVA'DA OLMAMASI LAZIM'' Ali Koç, Merkez Hakem Kurulu'nun (MHK) TFF tarafından aday gösterilen ve onaylanan bir kurum olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: ''Bu kurulun futbol ailesinin fertleri olan kulüplerin oluşturması gerektiğini düşünüyoruz. Bu şekilde organik ve inorganik bir bağ olmaksızın kimseye minnet duygusu beslemelerine gerek olmadan kulüplere eşit şekilde olması söz konusu olacaktır. Tamamen bağımsız olarak karar alması gereken MHK'nin baskı altında olmaması için TFF tesislerinde olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Hakemlerimize atama ve terfiler üzerinde uygulanan ceza sistemine dikkatinizi çekmenizi istiyorum. Hakemlerimiz dışarıdan anlaşılmayacak çok ince mesajları olan bir sistemle yönlendirilmeye açıktırlar. Barış Şimşek'in Video Yardımcı Hakem (VAR) Koordinatörü olarak atanmasını gösterebiliriz. Kendisi Kayseri maçının VAR hakemiydi. Ekici ve Mosses'a yapılan fauller, verilmeyen kartlar. Ekici bu hareketten sonra 1 aylığına sakatlandığı için sahalardan uzak kalmak durumunda. Bu durumlar üzerine VAR Koordinatörü olduğu açıklandı. Pazartesi gününü bekleyemediler. Artık bu Fenerbahçe'ye karşı meydan okumamıdır yada bizi cezalandırmanın ödüllendirmesinin örneği midir? Hangi takımların lehine-aleyhine ne yönde karar vermeleri gerektiğini mevcut sistemde mesaj olarak vermek mi?'' ''GÜVEN MÜESSESİ MÜMKÜN OLDUĞUNCA ŞÜPHEYE MAHAL BIRAKMAYACAK YÖNTEMLER MEVCUTTUR'' Ali Koç, 2 farklı senaryodan bahsedeceğini ifade ederek şöyle konuştu: ''Mesela hakem atamaları geldiği zaman hangi hakemin iç ve dış saha olduğu dikkate alınıp, seyirci baskısına etkilenen hakemler var etkilenmeyen hakemler var. Etkilenen hakemleri bazı takımların iç saha maçlarına, etkilenmeyenlerin ise dış saha maçına verildiğine bakalım. Herhangi bir maçı kötü yöneten hakem ertesi hafta maç alıp, iyi yönetim hakemin haftalarca maç alamadığını varsayalım. Sizce bu şekilde hakemlere mesaj vermek mümkün müdür? Bana sorarsanız nettir. Böyle bir ortamda iki senaryoya göre futbolda güven meselesi nasıl etkilenir. Güven müessesi mümkün olduğunca şüpheye mahal bırakmayacak yöntemler mevcuttur. Bu kararların en şeffaf şekilde herkese açık olarak paylaşılsa güven müessesi çok daha kuvvetli olmaz mı? Bu ortamı tesis etmek çok mu zor? Sporda adalet, eşitlik ve güven duygusunun sağlanmasının Fair-Play ve saygı ortamının tesir edilmesinin marka üzerinde önemine işaret ettik. Kazansak da kaybetsek de her ne olursa olsun bu konuya hep özen gösterdik. Kazanırken güzel kaybederken çirkin yüzümüz olmadı. Her zaman tek bir yüzümüz oldu. Hiçbir zaman gizli bir ajandamız olmadı. Ayrıcalık istemeye teşebbüs etmedik. Maçlarda yapılan hatalar dolayısıyla hakemlere düdük asma gayretimiz olmadı.'' ''BASKI VE LOBİ YAPMAYA TENEZZÜL DAHİ ETMEDİK'' Federasyonu ve kurullarını şartlar ne olursa olsun baskı altına almaya, lobi yapmaya tenezzül dahi etmediklerini ifade eden Ali Koç, ''Galatasaray derbisi de olmak üzere. Bunu da zaaf olarak görenler var. Tüm kulüplere sevgide saygıda kusur etmemeye özen gösterdik. Bunu yaptık çünkü düzeleceksek gelişeceksek adalet herkes için diyorsan bunu ancak hep birlikte yapabileceğimize inandık. Mütemadiyen Türk futbolunun ortak çıkarlarına dikkat çekmeye çalıştık. Son bir yıldır Türk futbolunun zayıflayan rekabet gücü, Avrupa ile aramızda açılan makas, adil rekabet gibi muhtelif yapısal sorunlar hakkında görüşümüzü dile getirdik. Tüm bunlar sonucunda marka değerinin azaldığını belirttik. Buradan çıkış yoklu olarak da yapısal reform değişikliğini vurguladık. Futbolun tüm paydaşlarının hem fikir olduğu ortak aklın adil olduğu asgari müşterekte buluşabildiği ortam tesir edilmeden Türk futboluna sağlıklı bir gelecek inşa edemeyiz. Geç adil rekabetin sağlandığı toplumunun genelinin rahat olduğu güven ortamına kavuşacaktır. Türkiye bunları hak etmiyor. Ancak bugün geldiğimiz noktada futbol üzerinden mutsuzluk kutuplaşma ve gerilim ortamı yaşanmaktadır. Sektör kendilerini kapalı kapılar ardından futbol tanrısı gibi gören öyle zanneden bir yapının geçmişten bugüne en büyük hedefi Fenerbahçe camiası olmuştur. 2006 ve 2011'de yaşadıklarımız, bize yaşatılanlar benzer zihniyetin ürünüydü. FETÖ'den bahsetmiyorum futbolun içindeki şeylerden bahsediyorum o zaman futbolda da FETÖ vardı. FETÖ'ye boyun eğmeyen Fenerbahçe, koşullar ne olursa olsun kudret ve kuvvete sahiptir. Tarih Fenerbahçe için başkandan taraftarına sporcusuna tüm camianın omuz omuza sabırla inançla mücadele ettiği örnekleriyle doludur. Fenerbahçe'nin gücü ve kudreti sahip olduğu camiasından gelmektedir. Burada kocaman camiaların emeği alınteri söz konusu. Ligleri takip eden milyonlarca taraftarlar sporcular teknik heyetler ve endüstri söz konusu. Futbol öyle 3-5 kişinin eline bırakılacak bu şekilde ucuz operasyonlarla yönetilecek bir alan değildir. Türk futbolu keyfe işleyişe sahip lobiden etkisinden arınarak şeffaf bir yapıya geçilmelidir. Yoksa MHK Başkanı istifa etmiş, başkası gelmiş bunlar önemli meseleler değildir. Adil düzeni inşa etmezsek giden MHK Başkanı gibi gelen de aynı şekilde yönetecektir'' dedi. Şu an bulunan noktada yeni bir sistemi inşa etmek gerektiğini kaydeden Ali Koç, ''Aksi takdirde bu sistem mümkün değildir. Kuvvetsiz adalet, adaletsiz kuvvet büyük bir felakettir. Türk futbolu adaletsiz bir kuvvetin yönündedir. TFF seçimleri çok büyük önem arz etmektedir. Bu seçimler güven ortamı yok olduğu, Türk futbolunu tepeden tırnağa yapılandırması yeniden yaratması için fırsat teşkil etmektedir. Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak sadece sportif başarı peşinde değiliz. Türk sporu için neyse yapmaya hazırız. Bize bu sene eşsiz bir güç kuvvet veren en kötü günümüzde sabırla destek veren büyük taraftarımız şundan emin olsunlar. Pek çoğunuzun endişelendiğini biliyorum. Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu olarak sizlerle omuz omuza olduğumuz müddetçe her türlü camiamızı savunur engelleri aşarız. Bizler şampiyonluk potasından uzaklaşmış olmamıza rağmen Fenerbahçe'ye yapılan bu davranışın arkasında yatan nedenleri sorguladığımızda garip düşüncelere kapılıyoruz. Bura da amacın buna katılmayacak Fenerbahçe Yönetimini itibarsızlaştırmak suretiyle taraftarla aramızda bağı yıpratmak olduğunu düşünüyoruz. Fenerbahçe futboldan kafasını yukarı kaldığında engellenemez bir yükselişi başlayacaktır belki de bu yüzden bizimle dertleri var. Ancak biz ne yaparlarsa yapsınlar doğru bildiğimiz yoldan yürümeye devam edeceğiz. Bu camia bir bütün ve aynı şekilde yapmaya devam edecektir. Buranın çok derin bir mazisi vardır.Burada esas verdiğimiz mesaj Türk futbolu bu düzen içerisinde gitmemelidir. Gittiği takdirde futbola faydasından çok zararı olacağıdır. İlerleyen zaman içinde bu rahatsız olduğumuz konularla ilgili daha fazla veriler vererek daha fazla literatür kullanarak açıklamaya devam edeceğiz. İstatistiklerle verilerle argümanlarımızı destekleyeceğiz. Çünkü bizim yaklaşım çalışma modelimiz budur. Biz kimin sesi çok olursa onun istediği olsun konumunda değiliz. Biz doğru bildiğimiz yolda devam edeceğiz. Bununda meyve vereceğinden şüphemiz yoktur'' diye konuştu. "YILDIRIM DEMİRÖREN GİBİ TECRÜBELİ AZ KİŞİ VAR" TFF Başkanı Yıldırım Demören'in çok tecrübeli bir yönetici olduğunun altını da çizen Ali Koç; "Yıldırım Demirören, profil olarak baktığımızda başkanlık için iyi bir profildir. Mevcut başkan kulüp tarafında 8 yıl görev yaptı, federasyon tarafında 8 yıldır hizmet ediyor. Böyle tecrübeli az kişi var" şeklinde konuştu. ''KULÜPLER BİRİLİĞİ BİLDİRİSİNİN ARKASINDAYIZ'' Hakem hatalarının son olmayacağını dile getiren Ali Koç, yapılan hataların Türk futbolunun içinde mütemadiyen önlerine çıktığını kaydederek, ''VAR'ın kullanıldığı bu ortamda bu kadar hata yapılıyorsa vardan önce yapılan ne kadar basit maruz hatalardı siz onu düşünün. Herkes hatalar yapabilir hakemler insandır biz bunu söyledik. Bugüne kadarda hakem konularına girmedik. Yok benim tacım verilmedi yok bir tane pozisyon verilmedi diye yangın yerine çeviren kulüpte değiliz. İmzamızın sonuna kadar arkasındayız. Sayın Fatih Terim'in yaptığı açıklamaya katılmıyorum kurnazlık yapılıyor. Kulüpler Birliği'nin açıklamaları hakem hataları ile alakalı değildir. Açıklama bir kulübün talepleri feryat edişi neticesinde kamuoyu önünde hakemlerin cezalandırılması düdük astırılmasının ne gibi sonuçlarına vesile olacağına dikkat çekmek içindi. Bu yarın bir gün o takımın maçlarına hakemler çıktığı zaman neler düşüneceklerini psikolojik olarak nasıl baskı altına alabilecekleri için yapılan bir açıklamaydı. MHK ilk defa çıkıp bir kulübün doğrultusunda hakemleri cezalandırdığını ifade ediyor. Ayrılan MHK Başkanı nedense Galatasaray maçlarından sonrayı konuşuyor. Bununla beraber her bir kulüplerin 5-6 tanesi düdük astırsa hakem kalır mı? Zaten sınırlı sayıda hakemlerimiz var. Olay son derece bilinçli şekilde çarpıtılmıştır. Kulüpler Biriliği bildirisinin arkasındayız' dedi. "NAMOĞLU'NUN AYRILIŞINDA BARDAĞI TAŞIRAN DAMLA TRABZONSPOR MAÇIYDI'' MHK Başkanı Yusuf Namoğlu'nun görevden ayrılmasında bardağı taşıran damlanın Trabzonspor karşılaşmasında olduğunu dile getiren Ali Koç, ''Ama başka türlü okumak isterseniz o mesajı hakemlere Trabzon maçında hata yapmayın mesajı da çıkabilir. Bizim lobimiz olmadığı söyleniyor. Hatta çok fazla efendi olduğumuz daha fazla yumruğu masaya vurmamız gerektiği ifade ediliyor. Kimin sesi çok çıkacaksa onun istediği olacağı sistemde olmayacağımızı söyledik. Bu son yaşadıklardan sonra güvendiğimiz inandığımız tecrübesi olan insanlarla istişarelerde bulunduk. Buradan hep çıkan mesaj lobiniz yok mesajıydı. Federasyona ne kadar çok insan sokarsan ne kadar hakim olursan o kadar hakkını koruyabilirsin. Bu sistemin yozlaştığının örneğidir. Büyük kulüplerden 3'er temsilci atanmasının yanlış olduğunu biçimde burada Fenerbahçe'yi temsil eden temsilcilerimiz var. Nihat Özdemir, Servet Yardımcı, Mustafa Çağlar. Ama onlar aslında doğruyu yaparak yanlış yapar konumdalar. Onlar ilkesel davranıyorlar. Servet bey Avrupa'dan sorumlu. Nihat bey yönetime gidip geliyor. Doğrusu olan o. Seçimler bir fırsattır gelecekle ilgili. Biz şu aşamada sistemin parçası olup olmaması gerektiğini tartışmamız lazım. Ben şahsen karşıyım. Belki de seçimlerde oy bile vermeyebiliriz. Tek aday mı çıkacak iki aday mı çıkacak bakarız. Şu geldiğimiz noktada seçimler mihenk taşıdır. Altyapılara atanan hocaların hangi takımı temsil ettikleri. Yaş gruplarına göre yetenekli çocukların hangi kulüplere kanalize ettikleri düzen var. Belki biz bunları gündeme getirdiğimiz için fayda yada zarar sağlayacağız'' dedi. ''MHK BAŞKANI DEĞİŞMELİYDİ, DEĞİŞTİ'' Semih Özsoy'un açıklamalarına da değinen Ali Koç, MHK Başkanının değişiminde herhangi bir rol oynamadıklarının altını çizerek, ''MHK Başkanı değişmeliydi değişti. Bunu bizden bilmeyin dedi Semih bey. Bunun değişmesi çözüm müdür. Ama mevcut şartlarda mevcut sistemde fark yaratabilmesi kolay değildir. MHK Başkanı ne kadar bağımsızdır. Kararları alırken ne kadar iradeli karar almaktadırlar. Zira başkan ve kurulun performansından memnunlardı ki kamuoyu baskısı tavan yapana kadar istifa mevzusu söz konusu olmadı. Tüm kamuoyu rahatsızken federasyonla herhangi bir şey yapılmadı. Dolayısıyla yeni gelecek kişinin ne kadar bağımsız olacağını bilmiyorum. Ama bugüne baktığımızda isimlerin değişmesiyle sıkıntılar azabilir. Bir isim var k,i ismi geçmesi bile abes iştigal. Kendi yaptığı performansla hakemken isminin geçmesi kötü lobiler var algı yönetimi var tutarsa. İnşallah tutmaz'' diye konuştu. ''MUSTAFA CENGİZ'E TEŞEKKÜR EDİYORUM'' Fenerbahçe'nin kötü performansını hakemlere bağlamadıklarını ifade eden Ali Koç, ''Ama diğer taraftan da ligin başından beri kafaya oynasak halimiz ne olurdu düşünmeden edemiyoruz. Son 4 maçta yaşanılan durumlar bizi etkiledi. Serdar ve Tolga konusunda başkana teşekkürü biz borçluyuz. Zira Serdar Aziz gibi bir oyuncuyu Milli Takım oyuncusu çok karakterli kendisinin istenmediğini öğrenmedikten sonraki duruşu, gelen tüm tekliflere rağmen Fenerbahçe'yi ısrar etmesi takımdan ayrılırken görmek istediğim futbolcu profili çizip teşekkür etmesi. Bir oyuncuyu bonservissiz gelmesini sağladıkları için asıl teşekkürü biz borçluyuz. Tolga Ciğerci bile bonservissiz geldi. Biz bugüne kadar tolga ya bir kuruş para ödemedik. Tolga sağlığına kavuşacaktır. En iyi yerlere yolladık ve netice vermeye başladı. Bir evvelki takımda yanlış tedavi gördü. Ne kadroda bir yer alıyor ne mali açıdan bir risk. Ben inanıyorum ki Tolga, Nisan-Mayıs ayında takımla çalışmaya başladıktan sonra önümüzdeki sezon bu vefanın karşılığını verecektir. Serdarın performansı konumu ortadır. Ben Mustafa Cengiz'e bir kez daha teşekkür ediyorum bu oyuncuların bize gelmesine vesile oldukları için'' şeklinde konuştu. ''ZENİT MAÇININ HAKEMİ MÜKEMMELDİ'' Ali Koç, Zenit maçında görev yapan hakemin mükemmel bir maç yönettiğini ifade ederek şöyle konuştu: ''Bir iki pozisyona ben reaksiyon verdim ama eve gidip seyredince nasıl görmüş dedim. Hakem konuşmayınca çok keyifli oluyor. Hakemi tebrik ederim. Yabancı hakeme muhtaç kalmak benim gönlümü acıtır. Ben milli düşüncelere hakim bir insanım. Türkler olarak bu işi yapamazsak getiririz inşallah o konuma gelmeyiz. Ama buranın futbol tarihi o kadar derin ki kendi içimizden hakemler çıkartabilmeliyiz ama sistem ne kadar önünü açabiliyor. Altyapıdan da oyuncu çıkartamıyoruz ama altyapıda oyuncular var. Niye bu oyuncular meyve veremiyor sistemi sorgulamak lazım.'' ''MHK'NİN BAĞIMSIZLIĞI İÇİN ÖNERİLERİMİZ VAR'' MHK'nin bağımsızlığı için önerileri olduğunu kaydeden Ali Koç, ''Burada sistemin güvenilirliğini test etmek için kulüplerle federasyonun bir araya gelmesi lazım. Federasyon bizim için çalışmalı bizler onlar için değil. Bizim ürettiğimiz değerden federasyon iş görür. O yüzden MHK bağımsızdan öte orta vadede liglerin sahibinin kulüpler olmasına inanan insanlardan biriyim. Herkes sorumluluklarını bilsin ve çalışsın. Futbol büyük kitlelerin hayatını günlü etkileyen bir unsur. Buraya gelen harçlık biriktirip bilet alan gençler kredi çekip kombine alan insanlar forma alanlar katkı sağlayanlar niye daha şeffaf adil bir sistemi hak etmiyor bizim neyimiz eksik. Nasıl oluyor da 3-5 kanaat önderi olan insanları istedikleri şekilde yön veriyor bu anlaşılacak gibi değil. Bu çok uzun devam etmeyecek. Ya hiç açıklama yapmazsın yada hepsine açıklama yaparsın. Keyfi sistem bu. Geçen sene verilerine göre yanılmıyorsam 250 bin ile 500 bin arasında gelirleri olmuş hakemlerin. Hatırı sayılır bir rakam. Dolayısıyla bir takıma karşı x muameleyi yaptığın takdirde maç alamayacağın maddi gelir sağlamayacağını düşündüğün zaman hakemlerin etkilenmemesi mümkün değil'' ifadelerini kullandı. ''VAR'IN DEVAMINI YÜZDE YÜZ İSTİYORUZ'' VAR Sisteminin devamını yüzde yüz istediklerini dile getiren Ali Koç, ''Bebeklik aşamasında bazı sıkıntılarda yaşanıyor. En az 100 maç demişlerdi seminerde. VAR ile hakem hatasının azaltıldığını görmek mümkün. Önemli olan niyet. İyi niyetli kullanırsan maksimum fayda sağlarsın. Hatayı bilerek yaptığınız zaman milyonların gözü önünde yapıyorsunuz'' dedi. MHK Başkanlığı için adı geçen Kuddusi Müftüoğlu ile ilgili konuşan Başkan Koç şu ifadeleri kullandı: ''Biz net bir şekilde performansına baktığımız zaman bize göre doğru bir isim değil Kuddusi Müftüoğlu. Bu sıkıntıları daha da derinleştirebilecek bir adaydır. Ben Fenerbahçe Spor Kulübü olarak aday ismi zikretmem. Kalbimde belli isimler var bazılarını neredeyse tanımıyorum. Biz bu konuda yönetim kuruluyla istişare yaparak konuşuruz. Bu sistem devam ederse doğru bildiklerimizi yapmaya devam edeceğiz. Ama genel toplum ne yapacak. Toplumun burasına geldi artık. Toplum vicdanen temiz insanları istiyor. Hayat zor bide zoru severiz zoru da başarırız. Demin ifade ettiğim ortamı inşallah test edeceğiz.'' "TARAFTAR YÜRÜYÜŞÜNE KATILMAYACAĞIZ'' Taraftar yürüyüşüne katılmayacaklarını dile getiren Ali Koç, ''Biz taraftar yürüyüşüne katılmayacağız. Bu onların organize ettiği bir yürüyüş. Taraftarlarımızda kurallara kanunlara riayet ederek tepki vermek en demokratik haklarıdır. Yönetici veya başkan olmasaydım ben şahsen katılırdım. Biz camia olarak bu filmleri çok gördük. 2006'da Denizli maçı olması tamamlanması söz konusu bile olamaz. Bu lig bu hakemlerle devam edecek elimizdeki malzeme bu. Bu yaz dünya kupasında en üst seviyedeki insanlarla maç izliyorum. Bir maçı da Cüneyt Çakır yönetti. İnsanın ismi çıkacağına canı sıksın. Adam bana sordu durup dururken. Niye bu hakem performansı uluslararası mükemmel ama ülkesinde kötü dedi. İmajı sınırları aşmış'' diye konuştu.