İZMİR'de oturan emekli havacı binbaşı Birsen İnan (82), yaklaşık 2.5 ay önce 'Bocce' (İri metal güllelerle oynanan kuka) sporuna başladı. Yaşamı boyunca atletizmle ilgilenen ve halen kırılamamış 3 Balkan şampiyonluğu bulunan Birsen İnan'ın, 2002 yılında da Avustralya'da katıldığı Dünya Şampiyonası'nda 4'üncülüğü bulunuyor.
Bursa'da 29 Ekim 1937 tarihinde doğan Birsen İnan, babası da Türk Hava Kuvvetleri'nde pilot olduğu için ilkokul, ortaokul ve lise öğrenimini Eskişehir'de tamamlayarak, 1959 yılında Hava Harp Okulu'ndan mezun oldu. Türk Hava Kuvvetleri'nde göreve başlayan İnan, 1982 yılında havacı binbaşı rütbesiyle emekli olduktan sonra İzmir'e yerleşti. 1988 yılında kurulan Veteranlar Atletizm Master Grubu'na giren Birsen İnan, burada çeşitli atletizm yarışmalarında birçok madalya kazandı. Hala kırılamayan 3 Balkan rekoru bulunan Birsen İnan'ın, 2002 yılında da Avustralya'da katıldığı Dünya Şampiyonası'nda 4'üncülüğü bulunuyor.
İLK TURNUVASI KEMER'DE
Emeklilik ve ardından gelen 30 yıllık atletizm yaşantısından sonra Birsen İnan, yaşının ilerlemesi nedeniyle bocce sporuna yöneldi. Bunda da dereceler kazanmak isteyen Birsen İnan, ilk turnuvasını geçen hafta Antalya'nın Kemer ilçesinde düzenlenen 11'inci Uluslararası Bocce Turnuvası'nda oynadı.
'HALA KIRILMAYAN 3 BALKAN REKORUM VAR'
Bocce antrenörü Neslihan Sertkaya'nın isteği üzerine katıldığı turnuvanın en yaşlısı olması dolayısıyla Türkiye Bocce Bowling Dart Federasyonu Başkanı Mutlu Türkmen'in teşvik madalyası verdiği Birsen İnan, "Hava Kuvvetleri'nden emekliyim. Atletizme emeklilikten sonra başladım. Bir spor dalında gelişmek istiyordum. Dolayısıyla mensup olduğum kulüp beni buna yönlendirdi. Ben de yaşım icabı kendime çok yararlı olabilecek fakülte mezunu bir hoca, antrenör istedim. Bu hocam da Dr. Hikmet Kandeydi oldu. Kendisinin dünya ve Avrupa'da 120 madalyası var. Balkan ve Türkiye'de aldığı madalyaları saymıyor bile. Kendisi de 1932 doğumludur. Onun verdiği antrenmanlarla geliştim. Şöyle de güzel bir ifadesi vardır, 'Bir atlet 10 senede yetişir' Mukavemetim çok iyi, kısa mesafelerim o kadar iyi değil. Onun için uzun mesafeye yönlendirildim ve bu arada 25 yarı maraton koştum. 4 tam maraton, bunun biri de dünya şampiyonasıydı. Avustralya'da koştum, 04.02'de bitirdim. Şu anda da hala kırılmayan 3 Balkan rekorum var. Onlar 25 kilometre olanlarıdır" dedi.
'2.5 AYDIR BERABER ÇALIŞIYORUZ'
30 seneden sonra yavaşlamaya başladığını aktaran Birsen İnan, "Spordan kopmamak için de 1.5 yıl önce Neslihan hocayı atletizm pistinde öğrencilerini bocce çalıştırırken gördüm. Dikkatimi çekti, 'Acaba bunu biz yapabilir miyiz' diye sordum. 'Tabii, bizde de masterlar var 60-65 yaş üstü' dedi. 'Ama bizim yaşımız daha fazla' dedim. 'Olsun' dedi. 'O zaman bana yardımcı olur musunuz, ben de bu spor dalına geçmek istiyorum ama yine de atletizmi bırakmak istemiyorum. Onu daha hafif yaparım' dedim. Kendileri 'buyurun gelin' dedi. 2.5 aydır beraber çalışıyoruz. Kendi görüşlerine göre benim boccede vuruştan ziyade yaklaşma atışlarımın daha başarılı olacağını tespit etti" diye konuştu.
'MEMNUNUM, MUTLUYUM'
İlk turnuvasını Kemer'de oynadığını kaydeden Birsen İnan, "Burada çok daha değişik bir ortamla karşılaştım. Genç çocuklar var, bizler gibi olgun kişiler var. Demek ki bu spor da böyleymiş. Memnunum, mutluyum. Şu yaşımda bunu yapabiliyorsam çok güzel bir şey" dedi.
'2.5 AYLIK ÇALIŞMAYLA BURAYA GELDİK'
Birsen İnan'ı bocce ile tanıştıran antrenör Neslihan Sertkaya da şöyle dedi:
"Birsen abla ile bundan 1.5 yıl önce antrenman yaparken, bocce sahasında tanıştık. Dışarıdan izlemiş, gözlemlemiş. 'Merhabalar, ne yapıyorsunuz, yaptığınız sporun adını öğrenebilir miyim' dedi. Kendisine anlattım, çok hoşuna gitti. Orada bir telefon numarası aldık, verdik. Bir gün telefonum çaldı. 'Ben bocce yapmak istiyorum' dedi.  Ondan sonra bir araya geldik. Antrenmanlara başladık 2.5 ay önce. Kendisi zaten milli atlet. Spor geçmişi ve zemini olduğu için çok fazla da zorlanmadı. 2.5 aylık çalışmayla buraya geldik. Güzel de yarıştı kendisi. İlk turnuvası olmasına rağmen memnun ayrıldığını düşünüyorum. Kendisi turnuvanın yaş itibariyle en olgun sporcusu, katılımcısı. 10 yaşındaki çocukla da 50- 60 yaşındaki kişilerle de maç yapabiliyor."