Türkiye de yolsuzluk, hırsızlık dün de vardı, bu gün de var yarın da olacak.

Neden bu kadar iddialı konuşuyorum sebebi çok basit.

Bu düzen vahşi kapitalizmdir,soygun düzenidir ve hiç bir kuralı yoktur.

Kuralsızlıkların ve hoyrat davranışların geçerli olduğu bu düzende kurallarla yaşayanlar her zaman kaybetmiştir.

Eğer siz bir iş adamıysanız, bu düzen içinde mal mülk servet sahibi olmak istiyorsanız, mutlaka bu düzenin şartlarına uymak zorunda kalırsınız.

Yani vergi kaçırmak, sigortasız işçi çalıştırmak,kamuyla yaptığınız her işinizde rüşvet vermek zorunda kalırsınız.

Eğer bu düzen içinde zengin olmak ve zengin kalmak istiyorsanız, bu düzenin çamuruna bulaşmak zorundasınız.

Bu durum her meslekte ve sektörde geçerlidir.

Bunu ortadan kaldırmak için, bu düzene karşı çıkacak argümanları topluma sunmak zorundasınız.

Peki bu gün bunu yapan kitle partisi var mı?

Elbette yok.

Ben iktidara geldiğimde, nereden buldun yasasını çıkaracağım,ekonomiyi kayıt altına alacağım,zenginden çok çalışanlardan az vergi alacağım.

Asgari ücretten kesilen vergileri kaldıracağım.

Tarımda ithalatı kısıtlayıp, yerli üretimi ve tarımı hayvancılığı teşvik edeceğim.

Vergi kaçıranlarla ilgili TCK'nın ilgili maddelerini değiştireceğim ve vergi kaçıranları en ağır şekilde cezalandıracağım.

Kısacası soygun düzeninin soyguncularından hesap soracağım.

Kendi partimde rüşvete yolsuzluğa bulaşan ve mal beyanı veremeyen, mal artışını izah edemeyen bir kişi dahi olsa bir dakika partide tutmayacağım.

Aylık maaşı 6000 lira olmasına rağmen, on yılda milyon dolar servete ulaşmış milletvekillerini partiden ihraç edeceğim.

Soygun düzeninin bir parçası olan bir tane milletvekilini ve belediye başkanını partide tutmayacağım.

On yıl önce belediye başkanı olduğunda kirada otururken, bu gün bütün sülalesinin, çocuklarının çok zengin olmasının hesabını veremeyen belediye başkanını aday yapmayacağım.

Bütün bunları söyleyen bir lider bir parti şu an için var mı?

En azından benim bildiğim yok.

Zaman zaman sayın Kılıçdaroğlu bu söylemleri seslendiriyor fakat kurumsallaşamıyor.

Bu durumu gören yurttaş ''Kim gelirse gelsin, bu işler bitmez soygun düzeninin bir parçası olur'' diyebiliyor.

At topaldır,bu atın sırtına kim binerse binsin at bildiği gibi gidecektir.

Bu düzen soygun düzenidir, başı kıçı belli olmayan, kuralsızlığın egemen olduğu bir düzendir.

Bu düzen değişmelidir,bu düzen yıkılmalıdır,özgürlüklerin ve emeğin söz sahibi olduğu, sermayeyle emek arasındaki uçurum azaltıldığı,en aza indirildiği,her işin şeffaf ve açıklanabilir olduğu,temel insan haklarının her alanda geçerli olduğu,dogmaların değil, bilimin aklın pozitifizmin söz sahibi olduğu bir düzeni savunmak gerekecektir.

Bu gün o gündür.

Bizler sabırla inatla ve bu söylemleri yüreğimizde taşıyacağız ve bunu söyleyenleri,aklından geçirenleri desteklemeye devam edeceğiz.

AKP' li bakanların çocuklarının yaptığı iddia edilen ''Rüşvet oprerasyonu'' olayı bunları aklımıza getirdi.

Şu anda AKP iktidarı mevcut durumu bastırmak ve halkın gündeminden düşürmek için 3 ocaktan itibaren Kürt açılımına yeniden sarılacaktır.

Bunun içinde öncelikle meclisten ana dilde eğitim,KCK tutuklularının affı,%5 seçim barajı gibi PKK' nin ve BDP' nin diğer talepleriyle mecliste olacaktır.

Çünkü bu rüşvet yangınını söndürmesi için gündeme bunu getirmek zorunda kalacaktır.

Çünkü ölümü gören sıtmaya razı olacaktır.

Ayrıca hakimlerin, savcıların, emniyet müdürlerinin patır patır görevden alınması ve çete ve kötü insanlar diye başka bir göreve verilmesi ise tam bir komedidir.

Bu insanlar çete ise, kötü ise, yeni görev yerlerinde de çeteciliğe devam edeceklerdir.

Neden işten el çektirilmiyor,görevlerine son verilmiyor,bunu da anlayamıyoruz?

AKP iktidarı ne yaparsa yapsın, cin şişeden çıkmıştır,pandoranın kutusu açılmıştır.

Bütün bu olanlara denk düşen bir fıkrayla bitirelim.

Adamın biri kahveye gitmiş ve kalabalık içinde otururken yüksek sesle gaz çıkarmış.

Etrafında oturan insanlar adamın bu saygısızca davranışından rahatsız olduklarını belli eden davranışlar sergileyince,saygısız adam altındaki sandalyeyi zemine sürterek gıcırdatmaya ve garip sesler çıkarmaya başlamış.

Bunu farkeden yanındaki bir kişi ise dönmüş demiş ki ''Güzel kardeşim anladık bir eşeklik yaptın ve sesi kapatmak için bunu yapıyorsun,hadi sesi kapatın da kokuyu ne yapacaksın''