AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, zorunlu eğitimi kademelendirerek 12 yıla çıkaran kanun teklifine ilişkin, "Bizim yaptığımız bir restorasyondur. Bu restorasyon ile vesayet kurumlarının müdahaleleriyle şekillenmiş eğitim sistemi yeniden normal mecrasına dönmüş olacaktır" dedi.

Ünal, "temel kanun" olarak görüşülen teklifin tümü üzerinde grubu adına yaptığı konuşmada, kanun teklifinin hazırlık aşamasında geçmişe yönelik çalışmaları da inceleyerek, çok ciddi bir çalışma yaptıklarını anlattı.

"Kesintisiz eğitim" ifadesinin 1996 yılında gerçekleştirilen eğitim şurasında ilk defa dillendirildiğini anlatan Ünal, 1997 yılında yapılan düzenlemeyle kesintisiz zorunlu eğitimin uygulamaya konulduğunu anımsattı.

"Burada yapılan değişiklik geçmişte olduğu gibi ideolojik değil" ifadesini kullanan Ünal, şöyle devam etti:

"Biz bunu yaparken tüm dünya örneklerini okuduk, inceledik. Yasa koyucu genel çerçeveyi oluşturur. İcracı bakanlık gerekli düzenlemeleri yapacaktır. 'Acaba icracı bakanlık bu yetkiyi nasıl kullanacak? Bu konuda size güvenmiyoruz.' Bunları birçok kez duyduk. Bir iktidar, seçimle işbaşına gelir, kendi icraatlarını, kendi vizyonunu ortaya koyar ve bunun hesabı sandıkta sorulur. Bu işlerin hesabı sandıkta görülür. 'Başbakan'dan talimat aldınız' deniliyor. Biz bu işleri Başbakan, bakanlar ve kendi grubumuzla istişare etmeyeceğiz de geçmişte yapıldığı gibi karanlık kapılar arkasında birileriyle mi yapacağız? Tabii ki Başbakanımız ile konuşacağız.

Eğitim alanında da 'özgür ve demokratik eğitim' sözümüzü yerine getiriyoruz. Bizim yaptığımız bir restorasyondur. Bu restorasyon, vesayet kurumlarının müdahaleleriyle şekillenmiş eğitim sistemi yeniden normal mecrasına dönmüş olacaktır. Bu normal mecra, halkın taleplerinin eğitim sistemine yansımasından ibarettir. Biz istiyoruz ki çocuklarımız daha mutlu olsun. Biz toplumun taleplerini dışlayan her türlü elitist bakış açısının karşısındayız. AK Parti ile birlikte artık devlet eliyle dayatma sona ermiştir. Biz bu toplumun hizmetkarıyız."


Kesintisiz eğitimin ebeveyn ve öğrenci taleplerini dikkate almadığını savunan Ünal, "Bu elbise bu topluma dar geliyor. Bu sistem, toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır. Biz esnek bir sistem istiyoruz. Bu sistemde dayatma yoktur. Bunun yerine alternatifler vardır. Katı bir eğitim sistemine karşıyız. Yeter ki bundan sonra insanımıza başörtüsü, kesintisiz eğitim gibi sanal engeller çıkarılmasın" diye konuştu.

Ünal, teklifin hazırlanması sürecinde çalışmalarından faydalandığını belirttiği MHP Ankara Milletvekili Zühal Topcu'ya teşekkür etti.

-"Rövanş kokuyor"-

Kanun teklifinin tümü üzerinde BDP Grubu adına söz alan Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, müfredatın; ırkçı, cinsiyetçi, ayrımcı her türlü ögeden temizlenmesi gerektiğini belirtti.

Eğitimin temel sorularının masaya yatırılarak demokratik çözümler geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Birtane, "Okul öncesi eğitim zorunlu hale getirilmeli ve ana dilde yapılmalıdır" dedi.

CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, emniyetin bazı eğitim sendikalarına "öğretmenlerin il dışına çıkamayacağına ilişkin" tebligat gönderdiğini belirterek, bu tebligatları Genel Kurul'da Hükümet sırasının önüne bıraktı.

Zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran teklifin, İçtüzüğe, teamüllere, uygulamalara aykırı olduğunu savunan Altay, "Bu teklif rövanş kokuyor" dedi.

Teklif hazırlanırken paydaşlarına, uzmanlara danışılmadığını öne süren Altay, "Bu tekliften Milli Eğitim Bakanı'nın hemen hemen benimle aynı gün haberi oluyorsa, el insaf" diye konuştu.

"4 ülke dışında 10 yaşında ayrıştırma yapan bir ülke gösterin, ben bu kanuna 'evet' vereceğim" diyen Altay, 8 yıllık kesintisiz eğitimin meslek liselerini öldürmediğini, aksine cazip hale getirdiğini belirtti. Altay, "8 yıl kesintisiz eğitimin olumsuzluğuna yönelik tek bir örnek verin, kabul oyu vereceğim ama size 8 yıllık kesintisiz eğitimin yüz tane artısını sayarım" dedi.

MHP Ankara Milletvekili Zühal Topcu da teklifin tümü üzerinde söz alarak, gelişmiş ülkelerin eğitimde hedef aldığı kriterler bulunduğunu ifade etti.

"Kanun teklifi gündeme gelmeden önce acaba bu kriterleri inceleyebilir miydik?" sorusunu yönelten Topcu, öğretmenlik mesleğinin statüsünün yükseltilmesine yönelik tüm dünyada çalışma yapıldığını, bu teklifte ise tartışmaların "eğitim süresi" üzerinde kilitlendiğini ifade etti.

Topcu, 60 ayını dolduran çocukların ilköğretime kaydedilmesiyle çeşitli sorunlar yaşanabileceğini savunarak, "Özellikle ana sınıfının zorunlu eğitime dahil edilmesi çok önemlidir" dedi.

Dershanelere ilişkin tartışmaya da değinen Topcu, "Sürekli olarak yaz-boz tahtasına çevirilen bir eğitim sisteminin üreticileri olarak insanların size olan güvenini nasıl tazeleyeceksiniz? Bu yeni sistem de Sayın Dinçer değiştiğinde tekrar gündemden kaldıracak mısınız? Sistemler böyle değişiyor" diye konuştu.

Bu arada, teklifin tümü üzerinde şahsı adına söz alan MHP Ankara Milletvekili Mustafa Erdem'in, milletvekillerine, "Aziz davetliler" diye hitap etmesi gülüşmelere neden oldu.