MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'de Kürt sorunu olmadığını belirtti. Devlet Bahçeli, "Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır. Sözde Kürt sorunu bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerini sakladığı ihanet kılıfıdır." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 10. Olağan Kurultayı’nda partililere seslendi. MHP’nin Türkiye merkezli yeni bir medeniyet ve yeni bir dünya tesis etme anlayışını kendisine siyasi misyon olarak kabul ettiğini söyleyen Bahçeli, “Bu anlayışla çıkılacak yol bizi birinci olarak; Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılında lider ülke Türkiye’ye ulaştıracaktır. AKP’nin bu projemizi kopya etmesi ve ahlaki telif kaygısına düşmeden intihale yeltenmesi hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Zira 2023 projesini 1997 yılından beridir aziz milletimizin gündemine taşıyan ve arkasında duran şahsım ve Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Başbakan Erdoğan, 2023 vizyonunu kendisine ve partisine mal etme kurnazlığından ve açıkgözlülüğünden hiç vazgeçmemiştir.” şeklinde konuştu.

İstanbul’un fethinin 600. yılı olan 2053 yılında süper güç Türkiye’ye ulaşma amacında olduklarını belirten Bahçeli, “AKP’nin neden olduğu ikinci fetret devri kapandıktan sonra süper güç Türkiye’ye ulaşma konusunda en önemli engel bertaraf edilmiş olacaktır.” ifadesini kullandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2071 hedefinin tamamen aldatma olduğunu söyleyen Bahçeli, “Her şeyden önce, bu gidişle Malazgirt Zaferi’nin 1000. yıldönümünde Anadolu’da, Allah muhafaza, millet kalmayacaktır. AKP zihniyeti dağılmış, örselenmiş, parçalanmış bir millet rüyasını gerçekleştirmenin arayışındadır. 1071’in hatıra ve emanetine ihanet olan bu durumun bizim nezdimizde kabul ve tasdiki elbette mümkün değildir. Başbakan’ın 2071 hedefinde Türk milleti yoktur. Başbakan’ın 2071 hedefinde Türk kimliği yoktur. Başbakan’ın 2071 hedefinde Türk yoktur. Başbakan’ın 2071 hedefinde Türk vatanı da yoktur. Etnik kimliklere geriletilmiş, iç sarsıntılarla felç edilmiş, Türküm demenin suç sayıldığı, Cumhuriyet’in mevta haline dönüştüğü bir Anadolu coğrafyası Başbakan Erdoğan’ın isteği ve gizli gündemidir.” diye konuştu.

3 Kasım 2002 tarihinde AKP’nin iktidara gelişi ile Türk milletinin beşinci yıkım dönemine girdiğini savunan Bahçeli, “Türkiye 10 yıldan beri AKP iktidarları tarafından yönetilmektedir. Bu 10 yıl; kaybın, israfın, teslimiyetin ve onursuzluğun neticeleriyle şekillenmiştir. Türk milleti AKP yönetiminin altında perişan olmuştur.” dedi. AK Parti’nin, milli kimliği yaralayarak, ‘Türkiyelilik zırvasını’ dillendirdiğini söyleyen Bahçeli, “AKP, teröriste umut vermiş, kanlı saldırıların önünü açmıştır.” ifadesini kullandı.

Gerektiği yerde uyumlu, gerektiği yerde çatışmacı; ama her halükarda yapıcı ve makul bir siyasal tavır ve tercihin içinde olduklarını dile getiren Bahçeli, “Kim ki, partimize baston, stepne, kuyruk, vagon diyorsa küstahlığın, ahlaksızlığın dibine batmıştır. Kim ki, partimizi bazen AKP’yle, bazen de CHP’yle aynı kalıba sokuyorsa haysiyet fukaralığının çukuruna düşmüştür. Kim ki, AKP-CHP-BDP-PKK’dan oluşan bölücülük kartelinin içine bizi sıkıştırmaya ve konumlandırmaya çalışıyorsa aklını kaybetmiş, vicdanını esir bırakmış ve zihnini hacir altına aldırmıştır.” diye konuştu.

Yaklaşık 1,5 asırlık bir mazisi olan sözde Kürt sorununun, Mezopotamya petrol sahasını ele geçirmeye odaklanmış sömürgeci anlayış tarafından, Türkiye ile Rusya arasında kurmayı planladığı tampon devletin maskesi olarak imal edildiğini söyleye Bahçeli, “Aslında olmayan bir sorunu, varmış gibi göstermek, daha başlangıç aşamasında çürük bir zemine yaslanıldığını göstermektedir.” dedi.

TÜRKİYE’DE KÜRT SORUNU YOKTUR


Türkiye’de Kürt sorunu olmadığını söyleyen Bahçeli, şunları dile getirdi: “Tarihsel süreç içinde Türk milleti üzerinde oynanan oyunlar ve bölücülük kalkışması vardır. Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır. Sözde Kürt sorunu bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerini sakladığı ihanet kılıfıdır. Türk milleti mozaik değildir. Türk milleti derin farklılıkların uyum ve ittifakıyla kurulmuş geçici ve gevşek bir topluluk değildir.”

Sözde Kürt sorununun koza gibi örülerek, bölücülük peteğinin bal verdiğini söyleyen Bahçeli, “Böyle giderse, İmralı canisinin önce ev hapsine alınması, ardından serbest kalması gündeme gelecektir. Türkiye yakın vadede Büyükşehir Belediyesi Kanun Tasarısı yoluyla federasyon patikasına sokulacaktır. Anayasa değişikliği yoluyla Türklük tasfiye edilecek, Türk vatandaşlığı tanımı hücuma uğrayacak, ortaklık devleti tesis edilecektir. Başbakan Erdoğan’ın çift başlılıktan şikayet eden tutumu Başkanlık sistemine kapı aralayacak ve eyalet idaresine bahane olacaktır. Ana dilde eğitim hakkı taksit taksit karşılanacak ve Türk milletinin kanı emilecektir. PKK militanlarını kapsayacak genel bir af çıkarılacak ve Türkiye karanlığa sürüklenecektir. Ve nihayet sözde Kürt sorunu yakıtıyla dört parçalı Kürdistan’ın kurulması kaçınılmaz olacaktır.” şeklinde konuştu.

KÜRT KÖKENLİ KARDEŞİM ÜZERİNDE OYNANAN OYUNU GÖRMELİDİR


MHP’nin Kürtleri sorun ve problem olarak gösterenlere müsamaha etmeyeceğini söyleyen Bahçeli, “Ne var ki Kürt kökenli kardeşim de üzerinde oynanan oyunu artık görmelidir. Kendisi etrafında çevrilen dolapların farkında olmalıdır. Terör baronlarına izin vermemelidir. Kardeşlik hukukuna sahip çıkmalı, Türk milletinin eşit ve saygın ferdi olduğunu unutmamalıdır. Kardeşlik duygusu tek taraflı götürülecek bir bağ değildir.” dedi. “Bugüne kadar iş hayatından siyasete, ticaretten ziraata, spordan sanata hakkı yenen, hakkı gasp edilen Kürt kökenli kardeşim olmuş mudur?” diye soran Bahçeli, “Şayet varsa onların sözcüsü olmaya, onların haklarını savunmaya her zaman hazırız. Eğer yoksa bölücü taleplere ne zaman dur denilecektir? PKK terörüne ne zaman karşı çıkılacaktır?” ifadesini kullandı.

“ENGİN ALAN BAŞTA OLMAK ÜZERE MÜCADELE KAHRAMANLARI DEMİR PARMAKLIKLAR ARKASINDA”

Tek vatan, tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek dil ülkülerinin yıkılmak istendiğini dile getiren Bahçeli, şunları aktardı: “Kimliksiz, parçalı millet ve milleti bölünmüş devlet arayışları şerefsizce sürdürülmektedir. Milli değerlerimize dil uzatılmakta, şerefli al bayrağımıza lekeli eller kast etmektedir. Terör tırmanmış, bölücü emellerini gerçekleştirme ümidi ve cesareti artmıştır. Bölücü talepler siyaset sahnesine taşınmış ve AKP hükümeti eliyle PKK, İmralı canisi ve Kandil çeteleriyle müzakere ve pazarlık süreci başlatılmıştır. Buna karşılık terörle mücadele zaafa uğratılmış, iç ve dış güvenlik sorunları çok tehlikeli boyutlar kazanmıştır. Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetim bağımsız devlet olmada son faza geçmiştir. Ne yazık ki AKP, PKK hamisi Barzani’ye teslim olmuştur. Bütün bunların üstüne hatalı ve işgüzar politikalarla Suriye’nin kuzeyinde de PKK yapılanmasının ortaya çıkmasına hükümet sessiz ve hareketsiz kalmıştır. Terörle mücadeleyi güvenlik-özgürlük denklemi içine hapsederek etkisiz kılan AKP zihniyeti, adeta PKK’nın taşeronu gibi davranmıştır. Ve ne büyük bir handikaptır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadelesinden intikam almak istercesine, başta İstanbul Milletvekilimiz Sayın Engin Alan olmak üzere, mücadele kahramanlarını demir parmaklıklar arkasına göndermiştir.”

Bahçeli, belirledikleri ‘milli mutabakat ve hususları’ şöyle sıraladı: “Türkiye devleti sokakta bulunmamıştır. Sokağa, teröre ve AKP’ye de teslim edilmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tektir, ülkesi ve milleti bir ve bütündür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu ve sahibi topyekûn büyük Türk milletidir. Türkiye Cumhuriyet Devleti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes; ırk, dil, din ve mezhep farklılığına bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk milletinin eşit ve saygın fertleridir. Milli varlığımızın temeli bu mensubiyet şuuru ve milli birlik ruhudur ve Türklük üst ve vazgeçilmez kimliğimizdir. Türk milletine yeni kimlik ve isim arayışları, yeni vatandaşlık icatları boş ve nafile faaliyetler olarak kalmaya her zaman mahkûmdur. Türk milleti varsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti de ilelebet payidar kalacaktır. Unutulmasın ki, Türkiye asla Türk milletsiz olamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve büyük Türk milletinin varlığına Türk milliyetçileri bir, iri ve diri olduktan sonra kimse son ihanet vuruşunu yapamayacak ve kâbus rüyaları gerçekleşmeyecektir. Bu yüzden, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in, hain emeller karşısında sessiz, duyarsız, tepkisiz ve hareketsiz kalması asla düşünülemeyecektir. Türkiye bizimdir, bu aziz vatan hepimizindir ve bunun için haykırarak diyoruz ki; Türk milleti sensiz asla."

MHP’nin bugünden itibaren taze ve yeni bir döneme başladığını ifade eden Bahçeli, “Mahalli idareler seçimini, cumhurbaşkanlığı seçimini ve milletvekilliği genel seçimini burada çıkacak kadrolar karşılayacaktır. 10 yıllık AKP iktidarının yıkım ve tahribatını, 10. Olağan Büyük Kurultayımızın vizyonu onaracak ve gelecek 10 yılın ufkunu çizecektir. Ve böylelikle Türkiye’yi inşallah düzlüğe çıkaracaktır. Hedefimiz mutlaka iktidara ulaşmaktır. Amacımız Milliyetçi-Ülkücü Hareketi iktidar yapmaktır. MHP’nin Başbakan çıkarma vakti gelmiştir. Burada sizlere tekrar soruyor ve cevabınızı yüksek sesle duymak istiyorum: Benimle yürümeye, benimle Üç Hilali iktidar yapmaya var mısınız? İktidara ulaşmaya hazır mısınız? Türk milletini ayağa kaldırmaya ve milli iktidarı kurmaya kararlı mısınız?” diye konuştu. Bahçeli’nin bu soruları üzerine salondan ‘Evet’ sesleri yükseldi.

Bahçeli konuşmasını, merhum şair Arif Nihat Asya’dan esinlendiğini söylediği şu dua ile bitirdi: “Biz, kısık sesleriz; minareleri ezansız, gökyüzümüzü bayraksız bırakma Allah’ım. Müslümanlık ve Türklükle yoğrulan yurdumuzu çaresiz bırakma Allah’ım. Biliyoruz hasma karşı koymasını, bizi cansız bırakma Allah’ım. Bizi sevgisiz, susuz, havasız ve vatansız bırakma Allah’ım. Bizi yersiz, yurtsuz, yarınsız ve yalnız bırakma Allah’ım. Biz ki, bin yıllık kardeşlik dedik, bizi ayrı düşürme Allah’ım. Biz ki, bağımsızlıkta karar kıldık, bizi esaret altında bırakma Allah’ım. Kötülerle mücadelemizde bizi bir başımıza bırakma Allah’ım. Musibetleri al başımızdan, felaketleri at hanemizden, bizi garip koyma Allah’ım. Milletimi yaşat, devletimi var et, insanımı huzurlu ve saadetli et; sen bizden yardımını esirgeme Allah’ım. Bozkurdun başını dik, Ülkücünün alnını açık ve Üç Hilal’in geleceğini kutlu et Allah’ım. Günahlarımızı affet, bize sevdiklerinden ve sevenlerinden olabilmeyi nasip et Allah’ım.”