Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Dr. Celal Dinçer, otoyol ve köprü ihalelerini Meclis gündemine taşıdı.

Dinçer’in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle verdiği soru önergesi şöyle;

“Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 17 Aralık 2012 tarihinde “Otoyollar ve Köprülerin 25 Yılllık Süre ile İşletme Hakkının Verilmesi Yoluyla Özelleştirilmesi Hakkında İhale” kapsamında gerçekleştirilen açık artırma sonucunda, Ülker Grubu, Koç Holding A.Ş. ve UEM Group Berhad’ın katılımı ile oluşturulan Ortak Girişim Grubu tarafından verilen 5.720.000.000 ABD Doları tutarındaki teklifin, en yüksek teklif olarak gerçekleştiği; ihale sonucunun kesinleşmesinin Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun onayına tabi olduğu hususları kamuoyuna duyurulmuştur. Bilahare Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 22.2.2013 tarih ve 2013/18 sayılı Kararı ile; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 17 Aralık 2012 tarihli İhale Komisyonu kararı ve ihale iptal edilmiştir.

Sayın Başbakan iptalden sonra; ihale sonucu oluşan rakamın kendisini tatmin etmediğini, yaptırdığı çalışmalar sonucunda teklif edilen rakamın iki katı değer çıktığını ifade etmiş ve geniş açıklamaları basına yansımıştır.

Ancak her nedense ihaleyi alan ortak girişim grubunun temsilcileri de iptalden son derece memnun kalmışlar, hatta grupta bulunan şirketlerden bir üst düzey yöneticinin “Şükür çok borçlu bir adam olacakken şimdi rahatladım” sözleri basına yansımıştır. Bu sözlerden, ortak girişimin bedeli zaten yüksek bulduğu ve işin zararla sonuçlanacağını bildiği anlaşılmakta, bu da bazı kuşkuları akla getirmektedir. İptal edilen ihalenin yenilenmeyip çok daha yüksek bir bedelle halka arz edilmesinin planlanması bu kuşkuyu daha da arttırmaktadır. Vatandaşlar özel teşebbüsün zarar edeceği endişesiyle yükseltmediği rakamlar üzerinde pay almaktan kaçınacaklardır.

Gerekli araştırmaların zamanında yapılarak ihale en düşük bedelinin doğru olarak belirlenmesi gerekirken bu konuda yeterince hassasiyet gösterilmeyip ihale işlemi tamamlandıktan sonra onay safhasında bu tür iptal kararlarının alınması, ülkemizde ortak girişimlere dahil olacak yabancı yatırımcıları da etkileyecek, şüpheyle yaklaşılmasına sebep olacaktır.

O halde;

İhaleye hazırlık safhasında bedelle ilgili neden ayrıntılı bir inceleme yapılmamıştır? Sayın Başbakanımızın ifade ettiği ve basına yansıyan rakamlar neden ihaleden önce temin edilememiştir? Bu yüksek bedeli belirleyerek Sayın Başbakanımıza bildiren kişi ve/veya kurumların bir sorumluluğu var mıdır? Bu kişileri Özelleştirme idaresinde değerlendirmeyi düşünür müsünüz?

İhale bedelinin belirlenmesinde ihmali görülen personelin tespiti ve sorumluların cezalandırılması amacıyla soruşturma yaptırmayı düşünüyor musunuz?

İhale bedelinin en az iki katı olarak planlandığı anlaşılan halka arz (kar payı senedi vb.) işinde zarar edebilecek vatandaşı korumak için bir planınız var mıdır?”