17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamında oğlu tutuklanan eski İçişleri Bakanı Muammer Güler bugün bir kez daha Mardin'de kameraların karşısındaydı. Aday tanıtım toplantısına katılan Güler, ''Aklanmış olarak tekrar karşınıza çıkacağım.Bu hesabı vermeden de siyasete devam etmeyeceğim'' dedi. Cemaate gönül verenlerin hepsini aynı kefeye koymadıklarını vurgulayan Güler, yaşanan olaylar için ''İkinci Gezi vakası'' tanımını kullandı.

Güler, konuşmasında şunları söyledi:

KANUNSUZ HİÇBİR İŞİN İÇİNDE OLMADIM

Konuşmam iki bölümlü olacak. Önemli bir süreçten geçtik. Dün de ifade ettim. Önce işin birinci bölümünü söylüyorum. 17 Aralık’ta önemli bir süreç yaşandı. Bir algı operasyonuyla, psikolojik hareketle siyaset yeniden dizayn edilmeye çalışıldı. Ben de bu hareketin muhatapları içinde oldum. Şunu ifade ediyorum, kanunsuz hiçbir işin içinde olmadığımı hemşerilerimi utandıracak hiçbir işin içinde olmadığını buradan sizlere ifade ediyorum bu bir. İkincisi her türlü hesabı her yerde vermeye hazır olduğunu söylüyorum bu iki.

BU HESABI VERMEDEN SİYASETE DEVAM ETMEYECEĞİM

Şahsıma, aileme, meslek çevreme, 40 yıldır hizmet ettiğim yerlerin güzel insanlarına, partililerime, hemşerilerime karşılığı olan sorumluluğu gereği olarak da bu hesabı vereceğim. Bu hesabı vermeden de siyasete devam etmeyeceğim. Bunun burada bilinmesini istiyorum. Aklanmış olarak tekrar karşınıza çıkacağım.

BU HESABI VERMEDEN TALEPTE BULUNMAYACAĞIM

Bize 2012 Haziran'ında bir görev verdiniz. 2015’e kadar yanınızdayız, canımla, kanımla bu mücadelenin içindeyim. Hangi sıfatla olursa olsun bu partinin neferi bile olmak onun şerefi bize yeter de artar bile. Bu hesabı vermeden siyasetle ilgili hiçbir talep de bulunmayacağım. Vereceğimiz hesap anayasa kanunlara uygun, sahte deliller üretilerek oluşturulan dosyalarla değil, bu hesabı vereceğiz. Biz bu işin ne olduğunu, filmin içinde filmin olduğunu biliyoruz.

DAVA ÖNEMLİ


Önemli bir gündeyiz. 30 Mart seçimleri artık mahalli idareler seçimi olmaktan çıkmıştır. Bu davanın devam etmesini istiyorsak, milli irade vesayet altında kalmasın istiyorsak bu tercihi burada yapacağız. Ben seçildim seçilmedim, beni aday koymadılar. Koysalar ne yazar koymasalar ne yazar kardeşim. Adayın da milletvekilinin kimliği önemli değil, dava önemli dava. Efendim şöyle oldu da böyle oldu da, bunları bir tarafa bırakalım arkadaşlar. Biz büyük bir partiyiz.

GÜN AYRILIK ZAMANI DEĞİL

Ben biliyorum bütün aday adaylarına teşekkür ediyorum. Hepsi bizim partimizin adaylarıydı. Peki bizim adayıyken iyi de, aday olmayınca nasıl oluyor bu iş? O zaman demek ki bu davanın insanları değil. bu davanın içindeymiş gibi görünüp sonradan bize karşı hesap içinde olanlar da bu hesabı iyi yapsınlar. Ben idareciyim. Yaptığım hareketin sonunda neticesi nereye varacak, kime hizmet edecek buna bakarım. Gün ayrılık zamanı değildir, gün gücümüzü heyecanımızı beraberliğimizi sürdürme günüdür.

CAMİANIN HEPSİNİ AYNI KEFEYE KOYMUYORUZ

Cemaat adına siyasi faaliyetlerde bulunmak, devlet içinde kadrolaşmak, iktidara ortak olmaya çalışmak gibi faaliyetlerin tamamı iman ve kuran hizmetiyle tam bir tezat teşkil ediyor. Bunu bütün STK’larımız ortak beyanlarıyla belirttiler. Hizmet camiasının tabanındaki kardeşlerimizin hepsi bizimle aynı davaya gönül veren insanlardı. Biz hepsini aynı kefeye koymuyoruz. Ama hizmet adına siyaseti dizayn etmeye çalışanlarla bizim mücadelemiz. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, tabanımızda hiç kimseyi ayırmadan bu mücadeleyi sürdüreceğiz.

İKİNCİ GEZİ VAKASI

Meşru olmayan bir yolla amacına ulaşmaya çalışanlar tabiki bunun karşılığını göreceklerdir. İkinci Gezi vakası olarak da adlandırılabilecek olayların farkındayız. Şuraya ne olur çok dikkat edin. Şimdi imparatorluğun çöküşünü izleyeceksiniz diyenleri hayal kırıklığına uğratmak için duygularımızın ve aklımzıın perdelenmesine fırsat vermemeye birimiz için, hepimiz için duayı öne çıkarmaya hepinizi davet ediyoruz.