Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan…

Bugün  19 Ekim 2011… Bugün önemli bir gün… Sizin girişiminizle PKK terör örgütü elemanlarının Habur’dan Türkiye’ye girdiği ve yaptıkları gösterilerle Türk insanının öfkesini kabartan, binlerce şehit ve gazi yakınlarının yüreğini yakan bir gün…

Bugün , o gün Türkiye’ye girişlerine seyirci kaldığınız o hain örgütün 26 Askerimizi şehit ettiği gün.

Sayın Başbakan o günden bu yana Türkiye’de şehit sayısı  300’ün üzerine çıktı. Ben tam rakamı bilemiyorum. Tam rakamı sizler daha iyi bilirsiniz. Hesabını yapmadıysanız güvenlik birimlerine talimat verirseniz, o günden bu yana kaç şehit verdiğimizi, kaç gencimizin gazi olduğunu  rahatlıkla öğrenebilirsiniz. Bu bilgileri öğrenip kamuoyu ile paylaşırsanız bizde tam rakamları öğrenmiş oluruz

Sayın Başbakan,  Ramazan ayında değişik alanlarda yapılan terör saldırılarından sonra yaptığınız açıklamada “Ramazan ayı bitsin, görürsünüz” demiştiniz.

Ramazan ayı bitti, kışın geldiği ve havaların soğudu bu gün yüreğimiz yanarak gözümüzü açtık. Oysa daha dün 6 polisimiz şehit edilmiş 4 vatandaşımız hain saldırı karşısında hayatını kaybetmişti.

Bugün ise 26 askerimiz şehit olmuş 22 askerimiz yaralanmıştır. Çatışmalar devam etmektedir. Sonucun ne olacağını şu anda kestiremiyoruz.

Sayın Başbakan Ateş düştüğü yeri yakar;

Anneniz Tenzile Erdoğan hanfendininin ölümünden duyduğum derin üzüntüyü bildirmek isterim. O gün siz Türkiye’nin yanında dünyaya hükmeden bir lider olarak göz yaşlarınızı tutamadınız.  

O gün sizin gözyaşlarınızla tüm Türkiye olduğu gibi bende çok duygulandım ve Tenzile anamız için göz yaşı döktüm… 

Dün  polisimize yapılan saldırı sonucu 6 şehidimiz ile 4 vatandaşımızın ölümüne üzüldüm.  Bugün sabahın erken saatlerinde kalkıp 26 şehit haberini alınca göz yaşlarımı  tutamadım.

Sayın Başbakan, inanıyorum ki halkın gözü önünde olmasa da sizde ağlamışsınızdır  26 fidan gibi askerimiz ve daha hayatının baharında olan polislerimize…

Şimdi sizden net olarak ne yapacağınızı açıklamanızı istiyorum, Türk halkının da sizden isteği bu… Hadi sizin dilinizde Türkiye halkı diyelim Sayın Başbakan.

30 yıldır PKK terör örgütünü çökertemedik. Siz bu konuda geçmişten farklı adımlar attınız. Geçmişte PKK ile mücadele eden bir kısım güvenlik görevlisi onları öldürdü faili meçhul yaptı diye bugün ceza evinde.

Geçmişte PKK-Asker ilişkisi kuruldu, bu nedenle PKK terör örgütünün bitirilemediğ,i yakın zamanda ortaya atılan iddialarla gündeme getirildi, adalet mekanizmalarına taşındı, tutuklamalar yapıldı.

Peki şimdi neler oluyor Türkiyemin üzerinde… Hangi hain emeller bu işleri destekliyor…

Siz Sayın Başbakan Mısır’dan Tunus’a, Libya’ya  tüm Ortadoğuya muktedirsiniz, kudretiniz her yere yetiyor da Türkiye’ye mi söz geçiremiyorsunuz?

Ne oldu bu Türk istihbaratına…  Ne iş yapar Milli İstihbarat Teşkilatı elemanları… 

Ama burada pardon diyorum Sayın Başbakan…

Çünkü siz Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’na Hakan Fidan Beyi atadığınızda, onun görev tanımlamasını da yaptınız.

Milli İstihbarat Teşkilatımız dış ülkelerde görev yapacaktı.

Peki iç istihbaratımıza ne oldu. PKK terör örgütü her gün planlı bir şekilde güvenlik güçlerimize saldırıyor. Şapır şapır askerlerimiz ve polislerimiz şehit ediliyor, sivil halkımız öldürülüyor…

Her saldırının ardından, “Hesabı sorulacak, yapanların yanına kar kalmayacak, terör örgütünün kökünü kurutacağız” diyorsunuz. 

En son “Bıçak kemiğe dayandı” demiştiniz… Şimdi ne söyleyeceksiniz Sayın başbakan…

Bu sözünüzdün sonra yazdığım bir yazıda, “Bıçak kemiğe dayanmadı, bıçak kemiği parçaladı” demiştim… Artık bu işin bıçağı da kemiği de kalmadı…

Artık o bıçak halkın kemiğine dayandı. Türk halkının canı yanıyor.

Şimdi yine 30 yıldır duyduğumuz ve gördüğümüz gibi, sınır ötesi harekat başlatıldı, operasyon yapılıyor, sıcak çatışma var… haberleri geliyor ardı ardına…

Bunları çok duyduk, bunların bir çözüm olmadığını da gördük…

Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan, bilmem farkında mısınız, bu terör olayları sizin zamanınızda yani sizin demokratik açılım sürecinizle birlikte daha da tırmandı…   Yoksa  yine bu işin arkasında Ergenekon mu var diyeceksiniz?

Sayın Başbakan, terörist ler dışarıda değil ki…

Teröristler  her yerde.