Ulaştırma Hak Sendikaları Genel Merkezi Başkanı Tuncay Altun bu açıklama  ölmekte olan memur sendikacılığının belki de son sesleri diyerek yazılı bir basın açıklaması yayınladı.

Tuncay Altun'un yazılı basın açıklamasının tam metni aşağıdaki gibidir :

Aylardır ikaz etmemize rağmen kamu yöneticilerinden bazılarının açıkça bir sendikaya yöneltme çabaları memurların canına tak etmiştir.

Sarı sendikaya yönlendirme çalışmaları hatta baskıları memurları içinden çıkılmaz bir kaosa sürüklemektedir.

Bu şekilde büyüyen sendika ‘Patron sendikası’ olacağı için ‘Nasreddin Hocanın kuşu’ misali sendikadan başka bir şey olmaktadır.

Sendikacılığın temelinde ‘hür irade, yapıcılık ve muhalefet’ bulunmaktadır. Önümüze konan yapıda ise ‘teslimiyetçilik, şakşakçılık’ vardır.

     Kamu yöneticisi bir iş yapacağı zaman sarı sendika üye listesinin olduğu sarı sayfaları refarans almaktadır. Bu hem kul hakkıdır hem de insan haklarına aykırıdır.

Ne pahasına olursa olsun sarı sendikayı büyütelim mantığı demokrasi ile bağdaşmaz.

Siyaset ayrı, sendikacılık ayrı olmalıdır.

Gelişmiş ülkelere baktığımızda ‘yasama, yürütme, yargı, basın, STK lar ve çalışanların’ bağımsızlığı olmazsa olmazlardandır.

Hürriyetin olduğu yerlerde üretkenlikten söz edebiliriz.

Aksi takdirde her alanda tek sesin olması bir tür monarşik tehlike olacaktır.

Memurlar STK' lar kanalıyla konuşabilmelidir. Hakkını arayabilmelidir.

Ancak günümüzde ise “bu sarı gömleği giyip şak şakçı olamazsan senin tayin işini, atamanı, lojman işini yapmayız” şeklinde baskılar yapılmaktadır. Memur hür düşünemez ve hakkını arayamaz hale gelmiştir.

Bu ülkenin geleceği için tehlikelidir.

2 milyon civarında memur bulunmaktadır. AK Parti %50 oy aldığına göre demek ki memurlarında %50 si oy vermiştir.

Bunlara rağmen ilke ve etik kurallar bazında o sarı sendikaya üye olmayan memurları dışlamaya çalışan yöneticiler nereye ne kadar zarar verdiğini anlayabilmelidir.

Kaldı  ki Ak Parti seçimden sonra biz bu kadar çok oy aldık. Bize oy veren ve vermeyen her vatandaşımız eşit tutacağız ve hizmetinde olacağız diye söylemekteydi.

Peki, ne oldu?

Neden kamu kurum yöneticileri demokrasinin olmazsa olmazı STK ları kendi kontrollerine almaya çalışıyor?

Değerli kamu görevlileri

Bu süreç tehlikelidir.

Hak arama mücadelesi ölmektedir.

Suyun akışına teslim olanlar kendi istedikleri yere değil suyun akış istikametine doğru sürüklenirler.

İradenize sahip çıkıp el öperek o makamlara gelenlerin koltuklarını sağlamlaştırmak manasına gelen o teslimiyeti göstermeyelim.

Buradan devletin bağımsız denetçilerine, savcılarına, basın organlarına sesleniyorum. Kamu kurumlarındaki atamalar, nakiller, lojman tahsislerini incelemeye alın. Hangi sendika üyeleri ve yöneticileri ayrıcalıklı muamele görmüş açıkça belli olacaktır.

Devleti yönetenler sarı sendikalar ile memurun sesini kesmek istemektedirler.

Bu geçmişte de oldu. Şimdi de oluyor.

Herkes kendi işini yapsın.

Ulaşım Hak-Sen kamuda olan bu çarpıklığı yakından takip etmektedir. Bizim farkımız kadromuzun ve üyelerimizin dik duruş sahibi, sendikacılığı siyasetten ayıran, bağımsız düşünebilen üyelerden oluşmuş olmasıdır.