Başbakan yarın (30 Eylül) PKK'nın  uzun süredir beklediği, hatta 'Hükümet adım atmıyor açılım sürecini bozarız" diye 1 Eylül'e kadar süre verdiği  paketini açıklayacak. Bu paketten ne çıkacağı tahmin edilse de demokrasi paketi olmadığı basına yapılan davetten anlaşıldı. Demokraside iddialı bir iktidar ve uygulayıcılar, bu tür toplantılarda öncelikle muhalif kesimleri ön planda tutup, onları ikna etmelidir.

Başbakan Erdoğan'ın demokrasi paketinin amacı nedir? Neden böyle bir pakete ihtiyaç duymuştur ve duyulmuştur?

Bir çok alanda insan hak ve özgürlüklerin üzerinde kısıtlama olduğu iddiaları böyle bir pakete ihtiyaç doğurmuştur. Bu hak ve hürriyetleri kısıtlanan kitleler bu güne kadar devletin muhalif tarafında yer almıştır. Bu gün Başbakan Erdoğan bu kitlelere seslenerek onlara bazı hakların verildiğini ifade etmek için hazırladığı paketi sunarken, kendisi demokrasiye yakışmayan, dünya kamuoyundan büyük tepki alacak, içeride de büyük tepki görecek bir uygulamaya imza atmıştır.

Başbakan Erdoğan yapacağı basın açıklamasında salonda, kendisine biat eden gazetelerin ve televizyonların yöneticilerini davet etmiştir. Sağcısı solcusu, tüm muhalif yayın organları adına 'Demokrasi' denilen böylesine 'önemli' olarak halka sunulan paketin açıklanması sırasında o toplantıda olamayacak.

Başbakan Erdoğan'ın bu tutumu 'Demokrasi paketi' açıklarken, 'Demokrasi' adına tarihe geçecektir.  Esasında, bu paketin açıklanması sırasında ilgili kitleler kadar, bu kitlelere hitap eden medya da önemlidir. Bu medya mensuplarının o toplantıda olması, Başbakan'ın yandaş medyasının daha önemlidir.

Çünkü, muhtemelen o toplantıda, davet edilen  medya mensupları aykırı soru soramayacaktır, sormayacaktır. Çünkü  günümüz Türkiye'sinde artık bu neredeyse mümkün değil.

Muhalif medya organları da toplantıya davet edilmediğine göre, Başbakan'ın bu paketi basın toplantısında, yani 4 dilde dünyaya açıklanırken sorgulanamayacaktır.

Tabi ki medya bunu dışarıdan sorgulayıp, yayınını yapacaktır, ama başbakan Erdoğan'ın bu tutumu  hem demokrasi tarihinde, hem medya tarihinde yerini alacaktır. 

Toplantıya davet edilmeyen yayın kuruluşları şunlar. Sözcü,  Yeniçağ, Evrensel,  soL, Aydınlık, BirGün, Özgür Gündem gazeteleri, Halk TV, IMC TV, Hayat TV 
Davet edilmeme gerekçesi ise toplantı salonunda yeterli yer olmayışı...

Hani derlerya özrü kabahatından büyük... 

İşte demokrasi derken, demokrasi ilkel, korkak, ürkek bir uygulama...

Böyle demokrasi olmaz... O zaman senin paketinde demokrat sayılmaz...