İlker KILIÇASLAN/MANİSA, () - MANİSA Şehzadeler İlçesi'ndeki Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'ne şizofreni hastalarına ilaçla tedavinin yanında, müzikli terapi için İzmir Senfoni Orkestrası tarafından konser verildi.
Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne bağlı olan, Şehzadeler İlçesi'ndeki Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'ne gelen şizofreni hastalarına psikolojik ve ilaçla desteğin yanında müzikle de tedavi desteği uygulanıyor. Bu kapsamda, Tarihi Dilşakar Hatun Hamamı bünyesindeki Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde İzmir Devlet Senfoni Orkestrası konser verdi.
Merkezin içinde düzenlenen konsere Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Ahmet Ayer ve hastane çalışanları da katıldı. Konser öncesi açıklama yapan Başhekim Ayer, müziğin evrensel bir iyileştirici özelliğinin olduğunu söyledi. Müziğin bu özelliğinin herkes için faydalı olduğunu düşündüğünü belirten Ayer, "Özellikle dünyamızın barışa ihtiyacı olduğu bir dönemde en iyi gelen yardımcı, tedavi ve terapi aracıdır müzik. Müzik eskiden ilacın olmadığı dönemlerde kullanılmış bir yöntem. Musiki veya su sesi ile tedaviler ön planda olmuş. Tıpta da bunun örneklerini görüyoruz. Hastalıklara göre makamlar belirlenmiş. Kitaplar yazılmış. Müzik, insanın evrensel ve ruhunun ihtiyacı olan bir şeydir. Bir vazgeçilmez unsurdur. Hastalarımız içinde tedavinin yanında, tedaviyi güçlendiren etkenlerden bir tanesi. Sadece müzik değil, seramik, heykel yapma, öykü yazma, hikaye yazma çalışmaları da yapılmaktadır. Hastamız hastaneye yattıktan sonra en az bir hafta içerisinde böyle etkinliklere başlıyoruz. Hastamızın rahat etmesi için gereken neyse yapıyoruz" diye konuştu.
ETKİNLİKLERLE TOPLUMA ADAPTASYON SAĞLANIYOR
Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde şu an 163 şizofreni hastasının destek aldığına dikkati çeken Başhekim Ayer, "Bunların arasında haftanın her günü gelen hastalarımız da var. Artık hastalarımızı aileleriyle kabul ediyoruz. Hastanemizden de hastalarımızı toplum Ruh Sağlığı Merkezi'ndeki etkinliklere getiriyoruz. Hastalarımız için bu merkez, devletin oluşturduğu bir sosyal etkinlik, bir şifa merkezi, aynı zamanda sosyal bir dernek gibi yerdir. Bu insanlarımızı topluma kazandırmak için gereken neyse bu merkezimizde yapıyoruz. Etkinlikler sayesinde hastalarımızın topluma adaptasyonunu sağlıyoruz. Yani bir hastanın topluma karışarak bir konsere, tiyatroya veya farklı bir etkinliğe katılmasını sağlıyoruz. Kendini kapalı kapılar ardına kapatmamasını istiyoruz. Dünyada artık, hastanede daha az tedavi, daha az yatış ve toplumla daha çok beraber olma sistemi uygulanıyor" dedi.
"HEDEF YATIŞ SÜRESİNE 10 GÜNE DÜŞÜRMEK"
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nin doluluk oranının yüzde 95'ler civarında olduğunu da belirten Başhemik Ayer, alkol ve madde bağımlısı hastanın 15, psikiyatrik rahatsızlığı olan hastanın ise en az 3 hafta hastanede yattığını söyledi. Ayer, Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde düzenlenen müzik gibi çeşitli etkinlikler ile amaçlarının hastanede yatış süresini en az 10 güne indirmek olduğunu kaydetti.
Başhekim Ayer'in açıklamasını ardından piyanist Nilay Çebi eşliğinde sopranolar Sevinç Demirdağ, Esra Bengütaş, bariton Murat Duyan, basta Doğukan Özkan, tenorda ise Mehmet Alp Özkazanç, Anadolu'nun çeşitli türkülerini seslendirerek hastalara ve merkez çalışanlarına müzik ziyafeti çekti. Konser sonunda Başhekim Ayer, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası üyelerinin herbirine teşekkür belgesi verdi.

FOTOĞRAFLI