TOPLUMDA sık görülen bir problem olduğu belirtilen, 'horlama ve uykuda solunum durması' olarak tanımlanan uyku apnesi sıkıntısı yaşayan 41 yaşındaki İlhan Paşaoğlu, robotik cerrahi yöntemiyle bu rahatsızlığından kurtuldu. Yapılan test sonucu daha önce 1 saatlik uykusunda 132 kez solunumu duran Paşaoğlu, ameliyat sonrası normale döndü. Paşaoğlu, "Babamı 48 yaşında uykusunda kaybettik. Genç ölmekten korkuyordum. Çok şükür sağlığıma kavuştum" dedi. Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan ise, "Hastanın tıkayıcı uyku apnesi vardı, çok ileri bir aşamadaydı, hayatını tehdit ediyordu. Hasta robotik cerrahi ile uyku apnesinden ömür boyu kurtuldu. Bu durumdaki hastalara emeliyat önerilmiyor, ancak robotik cerrahi bu yaklaşımı değiştirdi" dedi.
1 SAATLİK UYKUDA 132 KEZ NEFESSİZ KALIYORDU
Özel bir otomotiv şirketinde yönetici olarak görev yaptığını belirten 41 yaşındaki İlhan Paşaoğlu, uyku apnesi sorunu yaşayanlardan biri olduğunu belirtti. Horlama, uykuda nefes durması, yorgun uyanma, gündüz uykululuk hali, bağ ağrısı yaşadığını belirtirken, son zamanlarda tansiyonunun da yükselmeye başladığını belirten Paşaoğlu, bu şikayetlerinden dolayı hastaneye başvurduğunu söyledi. Yapılan uyku testinde, Paşaoğlu'nun 1 saat içinde 132 kez solunumunun durduğu ortaya çıktı. Kulak Burun Boğaz Uzmanı, Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, horlama, uykuda solunum durması ve gündüz uykululuk şikayetleri ile müracaat eden hastanın kulak burun boğaz muayenesinde çok büyük problem olmadığını kaydetti.
Hastası İlhan Paşaoğlu'nu uyku apnesi ön tanısıyla 'polisomnografi' adını verilen uyku testine tabi tuttuklarını belirten Prof. Dr.  Kayhan, "Bu test sonucu hastamızın 1 saatlik uyku sırasında ortalama 132 kez solunumunun durduğu tespit edildi. Tablo, tıkayıcı uyku apnesi adını verdiğimiz hastalıktı. Bu, çok ileri bir tabloydu. Hayatını tehdit  ediyordu. Hastamıza cerrahi tedavi alternatiflerini ve uykuda solunum cihazı tedavisini anlattık. Kendisi önce uykuda solunum cihazını kullanmak istedi. Fakat 3 aylık cihaz denemesinde solunum cihazını kullanamadı" dedi.
ROBOTİK CERRAHİ, İLERİ UYKU APNESİNDE AMELİYAT YAKLAŞIMINI DEĞİŞTİRDİ
Bu denli ileri uyku apnesi hastalarında cerrahi tedavinin pek yapılmadığını belirten Prof. Dr. Kayhan, "Hem ameliyat riskli, hem de sonuçlar iyi değildi. Fakat Kulak Burun Boğaz baş ve boyun cerrahisine Da Vinci robotik cerrahinin girmesi uyku apnesi cerrahisinde yaklaşımımızı oldukça değiştirdi. Da Vinci Robotik Cerrahi ile özellikle alt solunum yolunda dil kökü ve gırtlak seviyesindeki tıkanıkları açabiliyoruz. Bu hastamıza Robotik cerrahi ile ağız yolundan çok seviyeli bir ameliyat uygulandı. Aynı anda, yumuşak damak, küçük dil, bademcikler, dil kökü ve gırtlağa tıkanıklıkları açıcı işlemler gerçekleştirildi" dedi.
Prof. Dr. Kayhan, bu işlemleri yaparken klasik yöntemlerde uygulanan trakeotomi (solunum yoluna delik) açma işleminin de uygulanmadığını vurguladı. İlk geceyi yoğun bakımda kontrol altında geçiren hasta İlhan Paşaoğlu'nun ameliyat sonrası hastanede 4 gün kaldığı belirtildi. Yaklaşık 15 gün sonra işine dönen Paşaoğlu'na ameliyat sonrası  dördüncü ayda yapılan kontrol amaçlı uyku testinde ise apne sayısının saatte dörde düştüğü tespit edilirken, bu hastalıktan tamamen kurtulmuş olduğu kaydedildi.
İLERİ SEVİYEDEKİ APNE HASTASINA BAŞARILI AMELİYAT
Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, Bu denli ileri seviyede apnenin çok sık karşılaşılan bir tablo olmadığını ifade etti. Hastasının genç ve sağlıklı bir yetişkin olduğu için, hastalığının ciddi bir seviyede olduğunun farkında olmadığını belirtti. Kayhyan, "Tıkayıcı uyku apnesi toplumda yaygın, fakat sinsi bir hastalıktır. Sabah yorgun uyanmayı çok çalışmaya bağlıyordu. Bu hastamızdaki en önemli özellik, bu kadar ileri apne hastasında başarılı bir ameliyatın yapılmasıdır. Uyguladığım cerrahi yöntemle hastamızı ömür boyu solunum cihazı kullanmaktan kurtarmış olduk. Ciddi hayati tehlikesi olan bir hastalıktan kurtuldu" dedi.
UYKU APNESİ
'Uyku apnesinin, toplumda sık görülen bir problem. Hastalık, orta ve ileri düzeyde ise iş, aile ve sosyal hayatı olumsuz etkiliyor. İş  hayatında başarısızlıklara neden olabiliyor. Hastalar gece uyuyamadığı için gündüz uykulu olmakta, bu durum da dikkati bozarak iş kazalarına ve trafik kazalarına yol açabilmekte.  Aşırı horlama ve apne, uyurken  aynı odayı kullandığı kişileri de  rahatsız ediyor. Eşiyle yatak odalarının ayrılması, seyahat edememe, seyahatte birlikte yolculuk yaptığı kişileri rahatsız etme gibi pek çok sosyal soruna da neden olabilmekte. Uyku Apnesi sadece bunlara değil, tedavi edilmediği taktirde, hipertansiyon, kalp ritim bozukluğu, kalp yetmezliği, kalp damar hastalıkları, kalp krizi, ani ölüm, felç, obezite, depresyon, unutkanlığa da yol açabiliyor."
FOTOĞRAFLI