SON beş yılda 65 yaş ve üzerindeki nüfusun yüzde 17,1 arttığını söyleyen Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Lütfü Hanoğlu, “65 yaşından sonra her 100 kişiden 5’inde Alzheimer hastalığı gözleniyor. 85 yaş sonrası ise bu oran 100 kişide 40’a kadar çıkıyor. Oranlar bizi korkutmasın. Bardağın dolu tarafından bakarak sağlıklı bir zihinle yaşlanmayı başaran ‘süper yaşlılar’ dan olmak için çaba gösterelim” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof.Dr. Lütfü Hanoğlu, 21 Eylül Dünya Alhzeimer Günü kapsamında şunları söyledi:

“Hastalık klinik tanı konulmadan çok evvel başlıyor. Bu yüzden obezite, beslenme bozukluğu, diyabet, hipertansiyon, sedanter hayat, sigara gibi risklerin farkında olup erken harekete geçmek gerekiyor. Finlilerin yaptıkları “FINGER” çalışması da bunu destekliyor. Bu çalışmada bunama ve kardiyovasküler açıdan yüksek risk taşıyan bireyler iki gruba ayrıldı ve 2 yıl boyunca düzenli beslenme, fiziksel egzersiz ve zihinsel egzersiz bu gruba yaptırıldı. Bu grubun iki yıl sonunda bellek, dikkat, algısal işlevler gibi tüm bilişsel işlevler alanlarında eski performanslarından daha iyi oldukları ortaya konuldu. Buna benzer toplum temelli bazı çalışmalar devam ediyor sonuçlarını yakında alacağız.”

İleri yaştaki kişilerin ruhsal durumunun korunmasının da büyük önem taşıdığını vurgulayan  Prof. Dr. Lütfü Hanoğlu, “Onun sosyal ortamında mutlu ve hala işe yarar hissediyor olması da çok önem taşıyor çünkü en önemli risklerden biride depresyon. Orta yaşlardan itibaren diyabet, hipertansiyon gibi hastalıklarımıza önem vereceğiz onların ciddi bir biçimde kontrol altında olmasını sağlayacağız. Sosyal, zihinsel olarak aktif, hayatın içinde kalan, hareketli, sağlıklı beslenen bir yaşlı olacağız” diye konuştu.

NELER YAPILMALI?

Sahip olunan tansiyon ya da şeker gibi hastalıkları da gözeten uygun bir diyet yapılması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Hanoğlu, "En sık önerilen zaten sahip olduğumuz Akdeniz diyeti. Dozunda bir egzersiz planı ile diyet birleştirilmelidir. Bunun yanında zihnimizi çalıştırmalıyız. Zihin çalıştırmak için bulmaca ve sudoku çözmeye de mecbur değiliz. Aslında en iyi zihinsel egzersizler sevilen oyunlar ve hayatın içerisinde kalarak problemleri çözebilmek ile gerçekleşiyor. Bunun oluşturduğu ruh sağlığına olumlu katkısı çok daha büyük orandadır" ifadelerini kullandı.