İSTANBUL () - ESTETİK, Plastik ve Rekonstrüktif uzmanı  Op. Dr. Evrim Uçkunkaya, "2017 yılında yağ enjeksiyonu işlemlerinde artış bekleniyor. Yağ enjeksiyonlarının en büyük özelliği, elde edilen materyalin hastanın vücuduna ait olup diğer ürünler gibi kadavra, hayvansal veya sentetik kaynaklı olmaması. Elde edilen sağlıklı ve doğal sonuçlar, yağ enjeksiyonu yönteminin el üstü, diz kapakları ile kadın ve erkek genital bölgeleri gibi vücudun yeni bölgelerinde de tercih edileceğini gösteriyor" dedi.

"Estetik ve kozmetik cerrahide son yıllarda yağ enjeksiyonu ve lipo-lifting işlemlerinin yükselişi dikkat çekiyor. Özellikle yüzdeki hacim kayıpları ve yüz germe gibi mikro lifting işlemlerinde başarılı sonuçlar veren yağ transferi aynı zamanda Brezilya popo estetiği ve meme büyütme gibi işlemlerde silikon yerine daha natürel ve sağlıklı bir yöntem olan yağ enjeksiyonu tercih ediliyor" diye konuşan Op. Dr. Evrim Uçkunkaya, yağ enjeksiyonunun 1800’lerden beri yumuşak doku hasarlarını doldurmak ve tedavi etmek için kullanıldığını belirtti.

İnsan vücudunda en sık yağ alınan yerler arasında karın, bel, basen ve bacakların geldiğine dikkat çeken Uçkunkaya, “Son yıllarda yağ transferinin alanları gittikçe genişliyor popo, meme, yüz ve dudaklar gibi. Elde edilen yağ sadece kozmetik cerrahide değil doku düzensizliklerinden, yara izlerine ve hatta yanık izlerinin tedavisinde de olmak üzere birçok yerde tedavi amaçlı olarak kullanılıyor” dedi.

ESTETİKTE SİLİKON DEVRİ KAPANIYOR MU?

Yağ enjeksiyonlarının en büyük özelliğinin, elde edilen materyalin hastanın vücuduna ait olup diğer ürünler gibi kadavra, hayvansal veya sentetik kaynaklı olmaması olduğunu belirten Uçkunkaya, şöyle konuştu:

“Yağ enjeksiyonları yabancı madde olmadığı için de alerjik reaksiyon riski taşımıyor. Bunun yanında yağ enjeksiyonları şu anda piyasada olan dolgulardan daha uzun süre kalıcılık gösteriyor. Plastik cerrahide son yıllarda yabancı madde yerine hastanın liposuction yöntemi ile yağlarının alınıp kendi yağları kullanılarak vücut şekillendirme işlemi oldukça sık kullanılmaya başlandı. Hastaların bu tekniği tercih etmelerin en önemli sebebi yabancı madde reaksiyonu ve implant ile ilgili oluşabilecek risklerin olmaması.”

ISAPS ANKETİ SONUÇLARI ÇARPICI

Uluslararası Estetik ve Plastik Cerrahi Derneği’nin (ISAPS) yaptığı yıllık anketin sonuçlarını aktaran Uçkunkaya sözlerini şöyle noktaladı:

"Uluslararası Estetik ve Plastik Cerrahi Derneği’nin (ISAPS) yaptığı yıllık anket yağ transferinin dünyada en sık dördüncü uygulanan plastik cerrahi işlem olduğunu ortaya koydu. Farklı ülkelerden bin 391 plastik cerrahın katıldığı anketin sonuçlarına göre 2014 yılında tüm dünyada 965 bin 727 yağ transferi işlemi gerçekleştirildi. Yağ enjeksiyonu plastik cerrahi işlemlerin yüzde 10’luk bölümünü oluşturdu. 142 bin 317 işlemle, Amerika en sık yağ enjeksiyonu yapılan ülkeydi. Bu işlemler tüm plastik cerrahi işlemlerin yüzde 14,7’siydi. Brezilya ise 112 bin 306 yağ enjeksiyonu uygulamasıyla listede ikinci sıradaydı (tüm cerrahi işlemlerin yüzde 11,6’sı) Güney Kore 83 bin 577 işlemle üçüncü sırada (tüm cerrahi işlemlerin yüzde 8,7’si), Yağ enjeksiyonunun popüler olduğu diğer ülkeler ise Japonya, Fransa, Almanya ve Kolombiya. Dünyada 809 bin 427 kadın yağ transferi işlemi gerçekleştirilirken, tüm işlemler arasında en sık uygulanan 4. uygulama oldu. Bu işlemi 156 bin 300 erkek uygulatırken, erkeklerin en sık uygulattığı beşinci işlem oldu."

(FOTOĞRAFLI)