İSTANBUL, () - KALP ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, yaşam tarzında yapılacak ufak değişikliklerle kalp damar hastalıklarından korunmanın mümkün olabileceğini söyleyerek uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Korkmaz, "Hareketsiz yaşam ve yanlış beslenme tarzı; kırmızı etin çok tüketilmesi, hamur işleri, tatlılar kalp ve damar hastalıklarına zemin hazırlıyor" dedi. 


 

Kalp damar hastalıklarının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer aldığını belirten Memorial Bahçelievler Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, Kalp Haftası nedeniyle önemli açıklamalarda bulundu. Hastalığın gelişmesinde rol oynayan genetik faktörlere dikkat çeken Doç. Dr. Korkmaz, “Anne, baba ve kardeşlerinde kalp damar hastalığı olan kişiler şanssızlar. Çünkü bunlar değiştiremeyeceğimiz risk faktörleri arasında. Diyabet, yine genetik geçişli hastalık. Yürüyüş, egzersiz ve beslenme ile diyabeti engelleyebiliyoruz. Bunun yanında değiştirilmesi elimizde olan risk faktörleri var. Bunların başında ise sigara geliyor. Beslenme tarzı da kalp ve damar hastalıkları üzerinde etkin rol oynar” diye konuştu.


 

“KADINLARDA GÖĞÜS AĞRISI GÖRÜLMEYEBİLİR”


 

Kadınların menopoz sonrası kalp ve damar hastalıkları riskiyle karşı karşıya kaldıklarını belirten Doç. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, “Bu dönemde östrojenin yani, kadınlık hormonunun koruyucu etkisinin ortadan kalkması riski artırıyor. Biz ‘erkeklerde kalp krizi daha çok görülüyor’ diye düşünüyoruz ama yapılan çalışmalarda kadınlarda da bu riskin az olmadığı gösterilmiş. Erkeklerdeki gibi tipik göğüs ağrısı kadınlarda görülmeyebiliyor. Fiziki yorgunluk, çarpıntı, bitkinlik hissi, mide bulantısı şeklinde daha değişik bulgularla doktora gidebiliyorlar. Bazen ise bu bulgularla hastalık atlanabiliyor. O nedenle bu şikâyetler olduğunda bir kardiyoloğa gitmek ve belli tahlilleri yaptırmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.


 

Kadınlara menopoz sonrası hayat tarzlarını değiştirmeleri önerisinde bulunan Doç. Dr. Korkmaz, “Bu dönemde kadınlarda kemikler de zayıflıyor. Aktif sporlar yerine yürüyüşler yapılmalı ve beslenme tarzı da değiştirilmeli. Kemikleri besleyecek kalsiyumdan zengin gıdalar ve kalp sağlığımızı koruyacak Akdeniz Diyeti dediğimiz sebze ve meyve ağırlıklı beslenme tarzına diyetisyen desteğiyle başlanmalı” dedi.


 

“6-7 YAŞINDA KALP KRİZİ GEÇİREN ÇOCUKLAR VAR”


 

Damar sertliği ve kireçlenmesine bağlı süreçte 30-35 yaşlarında kalp damar hastalıkları görülebileceğini anlatan Doç. Dr. Korkmaz, 6-7 yaşlarında kalp krizi geçiren çocukların olduğunu belirterek şunları söyledi:


 

“Maalesef 6-7 yaşlarında kalp krizi geçiren çocuklar var. Genelde biraz daha ileri yaşlarda yani ergenlik çağında aort kapak anomalileri, ritim problemleri, 30'lu yaşlarda da koroner damar problemlerine rastlıyoruz. Genç yaşta görülen kalp krizleri ölümcül sonuçlara yol açar. Bazen ise damar setliğinin yanı sıra doğumsal anomaliler de erken yaşlarda kalp krizlerine neden olabilir. Birtakım kalp ritim bozuklukları da gençlerde kriz yaratabilir. Aort damarla ilgili problemler de çok erken yaşlarda kalp krizini tetikleyebilir.”


 

EN GÜZEL SPOR YÜRÜYÜŞ


 

 Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, sabah saatlerinde yapılacak yürüyüşün belirli bir yaşın üzerinde riskli olduğu konusunda uyardı. Korkmaz şu tavsiyelerde bulundu:


 

“Bizim tavsiyemiz her yaşta yürüyüş yapılması. İlerleyen yaşlarda eklem problemleri ve fiziki kondisyonun azalması aktif spor yapılmasını engelliyor. Ama en güzel spor yürüyüş. Her gün düzenli olarak belli bir mesafede, tempolu yürüyüşler yapmak kalp ve damar sağlığımızı koruyor. Yürüyüş de postacı yürüyüşü adını verdiğimiz tempolu şekilde olmalı. Sabah saatleri belli bir yaşın üzerinde kalp krizi açısından riskli olabilir. Sabah saatlerinde kortizol hormonu vücutta yüksek seviyelerde oluyor. O yüzden biz 40 yaşın üzerindeki kişilerin sabah saatlerinde yapacakları sporu çok tavsiye etmiyoruz. Akşam saatlerinde ayağımıza rahat bir ayakkabı ve kıyafet giyip her gün düzenli yürüyüş yapmak hem iyi kolesterolü yükseltiyor, hem de diyabete yakalanmamızı zorlaştırıyor. Bunun yanı sıra fiziki kondisyonumuzu koruyarak kalbimizi güçlendiriyor. Kişi bir kalp krizi geçirse dahi bunu problemsiz atlatıyor. Eğer profesyonel sporlar yapılacaksa mutlaka bir kardiyologla görüşmek gerekiyor.”