Doğan BİLMEZ/KAYSERİ, ()– DENEYSEL Hemetoloji Derneği Onursal Başkanı Prof.Dr. Osman İlhan, "Gelişmiş toplumlarda cari açıklardan biri enerji diğeri sağlıktır. Dünya Sağlık Teşkilatı’nın 2030 sonuçlarına göre, kalp hastalıklarının yerini artık hematolojik, onkolojik hastalıklar alacaktır" dedi. Erciyes Üniversitesi (ERÜ) ile Abdullah Gül Üniversitesi'nin (AGÜ) desteğiyle, ‘2’nci Uluslararası Katılımlı Deneysel Hematoloji Kongresi’ Kayseri'de bir otelde düzenlendi. Kongreye, Deneysel Hematoloji Derneği Onursal Başkanı Prof.Dr. Osman İlhan, Dernek Başkanı Ali Ünal, AGÜ Rektörü İhsan Sabuncuoğlu, ERÜ Rektör Yardımcısı Abdülhakim Coşkun’un yanı sıra, Almanya, İngiltere, İtalya ve İsrail’den bilim insanları ile farklı üniversitelerden davetliler katıldı. Kongrede Onkoloji, Kanser Genetiği, Epigenetik, Tümör Aşıları, Biyoinformatik, Hücresel Tedaviler, Hematopatoloji, İmmunoonkoloji, İmmünohematoloji, Kanser Tedavisinde Yeni İlaçlara Ulaşım, Moleküler Biyoloji, Antikanser Etkili Doğal Ürünler, İlaç Dirençliliği, Hematolojide Klinik Araştırmalar, Hematolojide Deneysel Araştırmalar ve diğer temel bilim alanlarında, yeni gelişmelere ışık tutacak araştırma sonuçlarının sunumu yapıldı. Programda bir konuşma yapan ve sağlık turizminin önemine değinen Deneysel Hemetoloji Deneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan, “Gelişmiş toplumlarda cari açıklardan biri enerji, diğeri sağlıktır. Dünya Sağlık Teşkilatı’nın 2030 sonuçlarına göre, kalp hastalıklarının yerini atık hematolojik, onkolojik hastalıklar alacaktır. Amerika’da bile, 2019’da özel sağlık sigortasının taşıyamayacağı gündemdedir. Türkiye’nin de, sağlık turizminde önemli bir oyuncu olacağını düşündüğümüz için, klinikçi olarak sadece bunun tedavi etmek yetmez. Acaba hedeflenmiş tedaviler yapabilir miyiz diye yola çıktık ve hücresel tedavi ile ilgili bakanlığımızla da, çalışmalar hızlı bir şekilde devam etmektedir. Özellikle benim ilgilendiğim kanser kök hücresi, gerçekten bir ütopya mıdır? tartışmasına geliyor. Bu bence büyük bir olay” dedi. Yapılan çalışmaların klinik ortama aktarılması gerektiğine vurgu yapan Prof.Dr. İlhan, “Özellikle, uluslararası düzeyde bir deneysel hematoloji kongresinin bir öncülüğünü yapacağımızı tahmin ediyorum. Çünkü Türk hematolojisi son 10 yıldır Leonardo Da Vinci programıyla başlayan ve bugün internet hematoloji eğitimi, bir Türk hematologu tarafından yapılan ve hematoloji pasaportu adını verdiğimiz, biz Avrupa Birliği’ne girmesek bile, AB’de çalışacak hematologumuzun olduğu bir ortamda deneysel hematoloji gelecekte, hedeflenmiş tedavide çok önemli bir yol olacaktır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. ARAŞTIRMAYA YATIRIM YAPIYORUZ ERÜ’nün araştırma merkezlerine en çok yatırım yapan üniversitelerden biri olduğunu söyleyen ERÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdülhakim Coşkun da, “Yönetim olarak hep birlikte, yatırım yapılabilecek en önemli yerin hematolojiyle alakalı olduğunu görmüş olduk ve bununla ilgili çok önemli yatırımlar yapıyoruz. ERÜ sağlık alanında elde ettiği tecrübeyi, şimdi araştırma merkezlerine aktarıyor. Ülkemizde en fazla araştırma merkezlerine yatırım yapan üniversitelerin önde gelenlerindeniz. İlaç ve kemik iliği konusunda önemli yatırımlar yaptık. Artık, araştırmacı hoca kavramı geliyor. Mesaisinin belki de tamamına yakınını araştırmaya ayırabilecek. Tamamen kadroyla araştırmacı hoca olacak. Ülkemizde artık araştırma, yenilikçilik, inovasyon, en önemli gündem maddelerinden birisi ve bu devam edecek” diye konuştu. İŞ DÜNYASIYLA BÜTÜNLEŞMEK İSTİYORUZ İş ve sanayi dünyasının eğitimle birleştirilmesinin topluma daha faydalı olacağını belirten AGÜ Rektörü Prof.Dr. İhsan Sabuncuoğlu ise, şöyle konuştu: “İş ve sanayi dünyasıyla bütünleşmiş bir üniversite olmak istiyoruz. Ortak akıl toplantılaırnda öne çıkan konu disiplinler arası çalışmadır. Farklı alanladan bilim insanları ve iş ve sanayi dünyası, sektör, uygulayıcılar hep beraber yapılan araştırmalar çok önem arz ediyor. Bu araştırmaların mutlaka eğitime dokunması gerekiyor. Bunlar önümüzdeki 30-40 sene içerisinde üniversitenin gittiği yönlerin özelliklerini teşvik eder. Gelecek, daha toplumla bütünleşip, topluma ekonomik ve sosyal katkı sağlayan üniversiteler istiyor. Hem üniversite hocalarımıızn hem de öğrencilerimizn sahaya inmesi gerekiyor.”