YAKIN görme bozukluğu bulunan hastalara yönelik geliştirilen 'biyolojik kornea desteği', 65 yaşındaki Hüseyin Demircan'a uygulandı. Demircan, 25 yıldır kullandığı gözlüklerinden 10 dakikalık operasyonla kurtuldu. Yakın görme bozukluğu 40'lı yaşlardan itibaren hem kadın hem de erkekleri etkiliyor. Gazete okurken, araba kullanırken zorlanan hastalar çareyi ameliyat masasında arıyor. O hastalardan biri olan Hüseyin Demircan da 40 yaşından itibaren yakını görememeye başlamış. 50 yaşında uzağı göremeyen Demircan, gözlüklerinden, Türkiye'de şu an yalnızca Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nde uygulanan 'biyolojik kornea desteği' sayesinde kurtuldu. Uygulanan tedavi ile 25 yıldır kullandığı gözlüklerini bırakan Demircan, "Artık hiçbir sorunum yok. Gazete ve kitabı rahatlıkla okuyor ve araba kullanabiliyorum" dedi. Demircan, çevresinin de kendisinden sonra ameliyata karar verdiğini belirtti. "GÖZÜN İÇİNE GİRİLMİYOR" Operasyonu gerçekleştiren Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden Doç. Dr. Aylin Kılıç, yakın gözlükten kurtulmak isteyenler için birçok farklı tekniğin kullanıldığını anlattı. Gözün içine mercek koyma ve lazer ameliyatının en çok kullanılan yöntemlerden olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Aylin Kılıç, "Biyolojik kornea desteği dediğimiz zaman ise farklı olarak gözün içine girilmiyor, gözden herhangi bir doku alınıp çıkarılmıyor, gözün yüzeyine sanki biyolojik bir kontak lens gibi minik ve gözükmeyen incecik bir zarı yerleştiriyoruz. Hastalarımızın yakın görmelerini destekleyebiliyoruz. Bu yöntemin en büyük avantajı geri dönüşümlü olması, biyolojik ya da organik diyebileceğimiz bir dokudan olması ve yabancı cisim olmaması bu sayede göze kalıcı zararlar vermesinin çok düşük olması geri dönüşümlü ve uygulanabilir olması damla ile kısa sürede uygulanması en büyük avantajı" diye konuştu. "HASTAYLA KONUŞA KONUŞA AMELİYAT YAPIYORUZ" Uzağı net gören ve yakın görme bozukluğu başlayan hastalara bu tekniği önerdiklerini ifade eden Doç. Dr. Kılıç, "Katarakt ameliyatı geçirmiş, yakın gözlük kullanıp bunu bırakmak isteyen hastalar ya da geçmişte lazer ameliyatı olmuş hasta grubu bu ameliyat için uygun. Büyük bir operasyon değil. Damla ile uyguluyoruz ve 10 dakika sürüyor. Hasta bir şey hissetmiyor. Hastanın şikayetine göre tek ya da çift göze uygulanabiliyor. Hastalarımız genellikle işlem sırasında keyifli, sohbet ederek gayet rahat bir şekilde ameliyatı geçiriyorlar. Hasta ameliyattan sonra ertesi gün normal hayatına dönüyor. Gözü herhangi bir şekilde kapamıyoruz. Ertesi gün damlalara başlıyoruz. İşlem sonrası birkaç saat yanma ve batma oluyor gözde ama normal hayata hepsi dönüyor" şeklinde konuştu. "İNSAN KOLEJİNİNİ İÇERİYOR" Biyolojik kornea desteğinden kullanılan maddenin organik kolajen olduğuna dikkat çeken Kılıç, "Tedavi minimum dokunarak yapılan damlayla uyuşturularak çok konforlu geçen bir tedavi. Bu aslında insan kolojeni. Bu doku yabancı cisim olmadığı için göze yabancı cisim yerleştirmediğimiz için bir iltihaplanma, vücuttan atma reaksiyonu alerjik reaksiyon ihtimali daha düşük oluyor. Şu anda Türkiye'de bizim merkezimiz uyguluyor. Ben bunu ileride dünyada çok yaygınlaşacağına eminim" dedi.