İSTANBUL, ()- Dünyaya yeni gelen her bin bebekten 8'inde doğumsal kalp anomalisi görüldüğünü belirten Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Dr. Murat Saygı, "Hızlı soluk alıp verme, emerken terleme, bebeğin dudak, el ve ayak parmaklarında görülen morluk doğumsal kalp anomalilerinin en yaygın semptomları arasında yer alır" dedi.

Yenidoğan bebeklerde görülen kalp hastalıklarının bir kısmının genetik geçişli olduğunu belirten Medicana International İstanbul Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Dr. Murat Saygı, gebelik sırasında anne adayında var olan bazı metabolik hastalıkların yanı sıra zararlı ışınlarına maruz kalması, gebelikte iyi beslenememe, gebelikte geçirilen bazı enfeksiyonlar, ileri gebelik yaşı, sigara ve alkol kullanımı, ailede birinci derece akrabalarda doğuştan kalp hastalığı öyküsü olması gibi nedenlerin kalp hastalıklarının oluşumunda belirleyici rol oynadığını belirtti.

KALP HASTALIĞI TANISINDA HANGİ YÖNTEMLER KULLANILIYOR?

Günümüzde artık gebelik takibi sırasında yapılan fetal ekokardiyografi yöntemi sayesinde bebek henüz doğmadan kalbinde bulunan anomalilerin belirlenebildiğini anlatan Uzm. Dr. Murat Saygı, "Böylece doğar doğmaz müdahale gerektiren kalp hastalıklarında müdahale zamanının gerisinde kalınmamış olunuyor. Yenidoğan ve çocukluk çağında görülen kalp problemlerinin tanısı için ise Elektrokardiyografi (EKG), Renkli Doppler Ekokardiyografi (EKO) rutin olarak uygulanıyorken seçilmiş hasta grubunda Ritim Holter Monitörizasyonu, Bilgisayarlı Tomografi Anjiyografi ve Kalp Kateterizasyonu-Anjiyografi gibi yöntemler kullanılabiliyor" diye konuştu.

"BEBEKTEKİ BU BELİRTİLERİ DİKKATE ALIN"

Doğuştan gelen kalp hastalıklarının farklı belirtilerle ortaya çıktığını anlatan Uzm. Dr. Murat Saygı, "Hızlı soluk alıp verme, kalp atış sayısının normalde olması gerekenden fazla olması (taşikardi), beslenme zorluğu, meme emerken terleme, yeterli kilo alımının olmaması nedeni ile olan gelişim geriliği, dudak, el ve ayak parmaklarında morluk gibi belirtiler doğumsal kalp anomalilerinin en yaygın semptomları arasında yer alıyor. Türkiye'de çocukluk çağında sık görülen kalp anomalileri arasında ventrikülerseptaldefekt, atrialseptaldefekt, FallotTetralojisi, patent duktusarteriosus, aort ve pulmoner kapak hastalıkları gibi hastalıklar bulunuyor. Bu problemlerin bir kısmı da hastaların ilaç verilerek ya da ilaç verilmeksizin takip edilebilir. Ancak bir kısmında ise yenidoğan döneminde tedavi gerekebilir. Hatta tanısal anlamda geç kalınması durumunda bebeklerde gereken zamanda tedavi yapılmaması nedeni ile yaşamsal sıkıntıların söz konusu olabilir" ifadelerini kullandı.

DOĞUŞTAN GELEN KALP RAHATSIZLIKLARININ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Hastanın altta yatan kalp hastalığının türüne göre tedavinin belirlendiğinin altını çizen Uzm. Dr. Murat Saygı, şöyle devam etti:

"Birçok kalp hastalığında ilaç dahi verilmeksizin hastaları poliklinik şartlarında takip ediyoruz. Bazı kalp hastalıklarında ilaç vererek hastanın belli bir süre izlemine müsaade ediyor ve izlemdeki durumuna göre tedaviyi şekillendiriyoruz. Bazı kalp hastalıklarında kalp kateterizasyonu-anjiyografi yolu ile hastaların ameliyat öncesi kontrollerini yapıyor ve hastayı ameliyata hazırlıyoruz. Günümüzde birçok doğuştan kalp hastalığında girişimsel kardiyolojik teknikleri kullanarak kalp kateterizasyonu-anjiyografi yolu ile hastaları tedavi de edebiliyoruz. Transkateter yolla tedavisi mümkün olmayan birçok kalp hastalığında ise hastaları kalp cerrahisine veriyoruz."