Op. Dr. Hasan Ofluoğlu ve Op. Dr. Mustafa Aydın, ‘Ileal Interpozisyon’ ameliyatıyla şeker hastalığını yüzde 90 oranında çözüme kavuşturduklarını söyledi. Dünyada, Brezilya, Japonya, Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri, İtalya ve Türkiye’de 10 cerrah tarafından yapılan Ileal Interpozisyon ameliyatı, günümüzde hızla yayılmaya başlayan şeker hastalığını ortadan kaldırmayı hedefliyor. Diyabet ve Obezite alanında uzmanlaşan Op. Dr. Hasan Ofluoğlu ve Op. Dr. Mustafa Aydın, en yaygın görülen diyabet formu ‘Tip 2’ hastaları için geliştirilen ‘Ileal Interpozisyon’ ameliyatıyla şeker hastalığını yüzde 90 oranında çözüme kavuşturduklarını açıkladı. Ameliyat olan hastaların, insülin tedavisini bıraktığını ve hap kullanmadığını belirten Ofluoğlu ve Aydın, diyabet hastalarının karaciğer, böbrek ve gözlerini kaybetmekten kurtulduklarını da vurguladı.

“Şeker Hastalığıyla Mücadele Etmek gerekir.”

Genellikle 30 ve 40’lı yaşlarda başlayan şeker hastalığının tedavi edilmediği takdirde organlara hasar verdiğini belirten Op. Dr. Hasan Ofluoğlu, “Körlüğün en önemli sebebi diyabet hastalığıdır. Diyabetin gözde oluşturduğu hasarlar, görme kaybına kadar ilerleyebilir. Diyalize giren hastaların yüzde 50’si diyabet hastasıdır. Hatta ayak kesilmelerine kadar giden kayıplara sebep olabilir. Ayrıca şeker hastalığına bağlı, karaciğer yağlanması ve siroz da ortaya çıkabilir. Bu nedenle şeker hastalığıyla ciddi bir şekilde mücadele etmek gerekir” dedi. Hasta sayısının her geçen gün arttığını da vurgulayan Op. Dr. Ofluoğlu, “Ileal Interpozisyon için çekinceleri olan hastalar, ameliyatla tedavi olan hastalardaki iyileşmeleri gördükçe bu ameliyata hazır olduklarını söylüyorlar” diye konuştu.

“Başarı Oranı Çok Yüksek”

Ameliyatta başarının ne olduğunu çok iyi tanımlamak gerektiğini ve Ileal Interpozisyon’da yüzde 90’a varan başarı elde ettiklerini vurgulayan Op. Dr. Hasan Ofluoğlu, “Yüksek ünitelerde insülin ve yüksek miktarlarda ilaç kullanmak zorunda olan hastaların, ameliyat sonrasında insülin ve ilaç kullanma miktarlarında ciddi oranlarda düşüş var. Bazı hastalar, insülini bırakarak çok düşük miktarlarda ilaçla hayatlarına devam ediyor. Bunu da başarılı sayarsak, başarı oranı yüzde 100’e çıkıyor” dedi.

TİP 2 Şeker Hastaları için geliştirildi…

Ileal Interpozisyon ameliyatının sadece Tip 2 şeker hastaları için geliştirilmiş bir yöntem olduğunu belirten Op. Dr. Mustafa Aydın ameliyat hakkında şu bilgileri verdi: “Ameliyat iki aşamada gerçekleşiyor. Öncelikle midenin belirli bir kısmı gerektiği kadar dışarıya alınıyor. Bu işlemin amacı midedeki gıdaların alınımını azaltmak ve hastaların hızlıca tükettiği öğünlerin önüne geçmektir. İkinci aşamada ise ince bağırsakta değişiklikler gerçekleştiriliyor. İnce bağırsaklarda duyarsızlık oluşunca insülin salgılanamıyor ve daha duyarlı olan alt kısım çıkarılıp diğer bölüme takılıyor. Sonuç olarak insülin salınımında denge sağlanıyor” şeklinde konuştu.

Büyük cerrahi grubundaki Ileal Interpozisyon ameliyatının, orta ameliyat grubundaki kapalı yöntemle yapılan safra kesesi ameliyatında oluşacak komplikasyonlardan daha az problem oluşturduğuna dikkat çeken Op. Dr. Mustafa Aydın, “Hastalarımızın yüzde 80’i şişman. Bu nedenle şişmanlığa bağlı risk faktörlerini barındırıyor. Ancak, Ileal Interpozisyon ameliyatı neredeyse orta ameliyat grubundaki kapalı yöntemle yapılan safra kesesi ameliyatında oluşacak komplikasyonlardan bile daha az problem çıkarıyor” dedi.

“Ameliyattan Sonra Yeniden Doğdum!”

Ileal Interpozisyon ameliyatı geçirdikten sonra sağlığına kavuşan ve 117 kilodan 93 kiloya düşen Ayhan Sirek ise hastalık teşhisinden ameliyat sonrasına kadar yaşadıklarını şöyle özetledi: “6 sene önce bir gece acile gittim ve yapılan tahliller sonucunda yüksek derecede şeker hastası olduğumu öğrendim. Önceleri ilaç kullanmak istemedim. Fakat bu süreç devam ettikçe rahatsızlıklarım da sürdü ve ilaç kullanmaya başladım. İlaçla beraber şekerim düzeldi ve kilo verdim. Ama tekrar irademi kaybedip sporu ve diyeti bıraktım. Dolayısıyla şekerim yeniden başladı. 5 seneye yakın yüksek dozlarda 7 farklı ilaç kullandım. İlaçlıyken bile şekerim, 250-300’lerde geziyordu. Bu süreç içerisinde organlarım oldukça zarar gördü. Böbrek ameliyatı geçirdim, göz arkasındaki damarlarda ve ayak damarlarımda tıkanıklık başladı. Midemde Atrofik Gastrit çıktı. Sonrasında ise daha çok genç olduğumu ve 2 çocuğumu düşündüm. Hayatı tekrar kazanmalıydım ve bu nedenle araştırmaya başladım. Karar verirken çok zorlandım ama ilaçlardan kurtulmak için yapmak zorundaydım. Ameliyat olduktan sonra yeniden doğmuş gibi oldum. Artık şekerim normal değerlerde çıkıyor. İlaç kullanmıyorum ve herkes gibi yiyip içebiliyorum. Ameliyata 117 kilo girdim, şu an 93 kiloyum. Bu da bana mutluluk veriyor.”