Hastalıklardan korunmada suyun 'vücudun savunma kalkanı' olduğunu ve bağışıklık sisteminin çalışmasında çok önemli bir işlevi bulunduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yusuf Yıldırım, "Su, solunum yollarının nemlendirilmesinde çok etkili. Az su tüketildiğinde hem alerjik reaksiyonların gelişimi hem enfeksiyon etkeninin solunum yolu mukozalarına yapışması kolaylaşıyor. Yeterince su tüketmezsek, diğer solunum yolları enfeksiyonlarında olduğu gibi yeni koronavirüse (Covid-19) yakalanmak kolaylaşabilir" dedi.

Vücudun 3'te 2'sini oluşturan su, sağlık için büyük önem taşıyor. Hastalıklardan korunmada 'vücudun savunma kalkanı' olarak adlandırılan bağışıklık sisteminin çalışmasında çok önemli bir işlevi olan suyun faydaları konusunda bilgiler veren Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler’den Uzm. Dr. Yusuf Yıldırım, 'Su, solunum yollarının nemlendirilmesinde çok etkili' dedi. 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle bilgilendirmelerde bulunan Uzm. Dr. Yusuf Yıldırım, vücudun kendi bileşeni olan suyun faydalarını anlattı.

GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK İÇİN BOL SU İÇİN!

Virüslerin kuru yüzeylere daha kolay yapıştığını ifade eden Uzm. Dr. Yusuf Yıldırım, yeni koronavirüse (Covid-19) karşı suyun önemine şu sözlerle dikkat çekti:

"Su solunum yollarının nemlendirilmesinde çok etkili. Az su tüketildiğinde hem alerjik reaksiyonların gelişimi hem de enfeksiyon etkeninin solunum yolu mukozalarına yapışması kolaylaşıyor. Yeterince su tüketmezsek diğer solunum yolları enfeksiyonlarında olduğu gibi yeni Koronavirüs Covid-19’a da yakalanmak kolaylaşabilir. Bu nedenle bir yetişkinin güçlü bir bağışlık sistemi için günde en az 2.5 litre su tüketmesi gerekir."

Suyun dolaşım için de oldukça önemli olduğunu işaret eden Uzm. Dr. Yusuf Yıldırım, "Dolaşım olmadığı zaman bağışıklık hücreleri de yeterince fonksiyonunu yerine getiremeyecektir. Su bağışıklık için gereklidir, çünkü dolaşım için gereklidir" diye konuştu.

İLERİ YAŞTAKİLER İÇİN SU TÜKETİMİ ÖNEMLİ!

Uzm. Dr. Yıldırım, "Yeteri kadar su tüketimi olmadığında baş ağrısı, ağız kokusu, kabızlık, şişkinlik ve gaz, kemik erimesi, ciltte kuruluk ve kırışıklık, börek taşı oluşur ve ayrıca vücutta toksinlerin birikimi ile idrar çıkışının azalması sebebiyle vücuttaki sıvı dengesi bozulabilir. İleri yaştaki kişiler su içmeyi ihmal ettiğinde ‘hipernatremi’ dediğimiz bir tablo oluşur ve bu durum bilinci bile bozabilir" şeklinde konuştu.

TATLI-TUZLU YİYENLER DAHA ÇOK SU İÇMELİ

Tuzlu, tatlı, yağlı veya fast-food tarzı gıdaların yoğun tüketildiği günlerde sindirimi kolaylaştırmak için su tüketiminin artırılması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Yusuf Yıldırım, günlük su tüketim miktarının nasıl belirlenebileceği konusunda şu önerilerde bulundu:

"Günlük su tüketimi kişinin vücut ölçülerine göre belirlenir. Kişinin günlük su ihtiyacı vücuttaki yağ dokusu miktarı, cinsiyet, vücutta enfeksiyon varlığı olup olmaması, emzirme veya hamilelik durumlarına göre düzenlenmesi gerekir. Hamileler ve emziren anneler günde mutlaka 3.5-4 litre su tüketmelidir. Ortalama olarak günde 2- 2.5 litre yani 8-10 bardak su tüketilmelidir."

SUYUN 7 FAYDASI

Uzm. Dr. Yusuf Yıldırım, suyun sağlık açısından en önemli faydalarını 7 maddede şöyle sıraladı:

"Kan dolaşımını hızlandırır. İdrar akışını hızlandırır. Ciltteki kolajen ve hyaluronik asit üretimini hızlandırır, cildi gençleştirir ve nemlendirir. Sindirimi kolaylaştırır, hidroliz suyla yapılan bir işlemdir ve gıdaların sindiriminde en önemli maddelerden birisidir. Beyin omurilik sıvısının dolaşımını hızlandırır, bu sayede baş ağrılarını önler. Sindirimi hızlandırıp kabızlığı önler. Kemik üretim hızını artırdığı için kemik erimesine karşı koruyucu etkiye sahiptir."