TEKİRDAĞ'DA dünyaya gelen Mehmet Aras Şeker'e, 3 yaşında karaciğer yetmezliği teşhisi konuldu. Küçük çocuk, annesi Elif Şeker'in karaciğeriyle hayata tutundu.

Mehmet Aras Şeker, 2015 yılında Tekirdağ'da dünyaya geldi. Ani gelişen sarılık nedeniyle hastaneye kaldırılan küçük çocuk, kapsamlı bir araştırma yapılması için ailesiyle birlikte İstanbul'a gelerek Medipol Mega Üniversite Hastanesi'ne yatırıldı. Yapılan testlerde sarılık nedeni bulunamayan, ancak yapılan tedavilere rağmen düzelme sağlanamayan Aras’a karaciğer nakli yapılması kararlaştırıldı. Annesi Elif Şeker'den alınan karaciğer parçası, 8 saatlik bir operasyonla küçük çocuğa nakledildi. Oğlunun ameliyat sonrası etrafa gülücükler saçtığını söyleyen anne Şeker, "Haftalar boyunca hiç gülmeyen oğlum, ameliyattan hemen sonra etrafına gülücükler saçmaya başladı. Öncesinde bir hastalığı olmadığı için de hızla toparladı" dedi.

"KARACİĞERİ KENDİNİ TOPARLAYAMIYORDU"

Küçük Aras'ın annesinden alınan karaciğerle sağlığına kavuştuğunu ifade eden Organ Nakli Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Murat Dayangaç, "Mehmet Aras’ta akut karaciğer yetmezliği gelişmesine rağmen, bilinç değişikliği hiçbir zaman olmadı. Bu da bize karaciğer nakli için hazırlanmak ve nakil dışı seçenekleri değerlendirmek için imkan tanıdı. Bu süreçte, sarılığa yol açan bilirubinin temizlenmesi için plazmaferez yaparak, karaciğer fonksiyonlarının toparlaması adına zaman kazandık. Pediatrik Gastroenteroloji uzmanları ile birlikte yaptığımız değerlendirmeler sonrasında, karaciğer fonksiyonlarının geri dönmeyeceğine karar verip verici olarak hazırlığını tamamladığımız annesinden aldığımız karaciğer ile nakli gerçekleştirdik. Aras’ta nakil kararını verene kadar uzun bir süre bekledik ve10 seanstan daha fazla plazmaferez uyguladık. Çünkü çocuklarda, karaciğer naklinin erken sonuçları çok iyi olsa da, uzun dönemde, örneğin 20 yıl sonrasında takılan karaciğerlerin ancak yarısı fonksiyonunu koruyor. Bu yüzden nakil kararı verirken bu gerçeğin de göz önünde bulundurulması gerekir" dedi.

"CANLIDAN EN ÇOK NAKİL YAPAN İKİNCİ ÜLKE TÜRKİYE"

Türkiye'nin yıllardır dünyada en fazla canlı vericili karaciğer nakli yapılan ikinci ülke olduğunun altını çizen Prof. Dr. Murat Dayangaç, bunun özellikle organ bağışının yetersiz olduğu ülkemizde akut karaciğer yetmezliği gelişen hastalar için büyük önem taşıdığını belirtti. Çocukluk çağında özellikle viral enfeksiyon ve ilaçların akut karaciğer yetmezliğine yol açtığını söyleyen Dr. Dayangaç, "Ama gerçek şu ki çocukların yüzde 50’sinde neyin karaciğer yetmezliğine yol açtığı anlaşılamaz. Hastalık, karaciğer testlerinde ani bozulma ve sarılık ile başlar ve bunu kanama pıhtılaşma bozukluğu izler. Hastaların yarıdan fazlasında dalgınlıktan derin uyku ve koma haline kadar giden bilinç değişiklikleri ortaya çıkar ki bu durumda acil olarak, saatler içinde karaciğer nakli yapmak gerekebilir. Ancak karaciğer yetmezliği devam ediyorsa, bilinç değişikliği olmadan da karaciğer nakli kararı verilebilir. Bizim hastamızda şiddetli sarılık ve kanama pıhtılaşma bozukluğuna rağmen bilinç değişikliği olmaması, hem nedene yönelik araştırma yapmak, hem de nakil dışı tedavi seçeneklerini denemek için zaman tanıdı. Sonunda da uygun zamanda ve başarılı bir şekilde nakli gerçekleştirdik" diye konuştu.

"İLAÇLARINI ÖMÜR BOYU KULLANCAK"

Aras'ın bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçları ömür boyu kullanması gerektiğini söyleyen Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Baysoy ise "Siz nakilde vücuda yabancı bir organ takıyorsunuz; normal olarak bu organ yabancı olduğundan vücut bunu ret etmeye çalışıyor. Eğer reddetmeyi başarabilirse o karaciğeri kaybediyorsunuz. Bunun olmaması için bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar veriyoruz. Nakil yapıldıktan sonra 3 yaşındaki bir çocuk ömür boyu doktor kontrolünde ve ömür boyu ilaç kullanımı gerekecek. Doğru zamanla doktorun ön gördüğü şekilde kontrole gelmesi gerekiyor. Ön görülemeyen ateş ve karın ağrısı gibi şikayetler olduğunda da hemen doktora getirilmesi gerekiyor. Belirli süreyle kan sulandırıcı,enfeksiyon önleyici ilaçlar ve antibiyotikler kullanılıyor. İlk başta çok fazla ilaç kullanılıyor ama yıllar içinde 1-2 ilaca düşürülebiliyor.Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar ise karaciğeri vücut kabul etsin diye ömür boyu kullanılıyor" ifadelerini kullandı.

(FOTOĞRAFLI)