6306 sayılı ''Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'' çerçevesinde bütün belediyeler, iskana açık alanlarının riskli alan mı, rezerv alanı mı olduğuyla ilgili kararları aldı bakanlığa gönderdi.

Bakanlık onayladı ve durum netleşti.

Gaziosmanpaşa İlçesi'nde 13 mahalle 8 Kasım 2012 tarihinde F21C19A,F21C19C,F21C18B,F21C19D paftalarında işli alanlar, riskli alan olarak ilan edildi.

Kanunda;

RİSKLİ ALAN:
Zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan bakanlık veya idare tarafından Afet ve acil durum Yönetimi Başkanlığının görüşü de alınarak belirlenen ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar kurulunca kararlaştırılan alanı,

RİSKLİ YAPI:Riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmi ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapıyı ifade eder..

Bunun anlamı nedir diye baktığımızda bir alanın riskli alan olabilmesi için ya mevcut binaların büyük çoğunluğunun kötü bina olması gerekiyor ya da zemin şartlarının kötü olması gerekiyor.

Bu durumdan herhangi birisi bölge üzerinde mevcut ise orayı riskli alan ilan etmek mümkün olacaktır.

İlçemizde kentsel dönüşümle ilgili uygulamalar, bu aşamadan sonra gündeme gelecektir.

Çünkü öncelikle yasası ve yönetmeliği çıktıktan sonra ilçeler ve beldelerde depremsellik açısından ilçelerinin durumunu netleştirdikleri için, bu aşamadan sonra bu alanlarda dönüşüm veya yenileme projeleri yapılacaktır.

Bunun için öncelikle kamu eliyle yani TOKİ, BELEDİYELER, KİPTAŞ, GOPAŞ gibi yarı veya kısmen özel kamu elinde olan şirketler bu alanlarda yenileme projeleri yapacaktır.

Bunun dışında kamu öncülüğünde özel sektör de bu alanlarda yenileme projelerine girebilecektir.

Bunun için öncelikle riskli alanlarda oturan hak sahibi olan ve daire sahipleriyle anlaşmalar yapılacak ortaya çıkan yeni imar planı ve yeni projelerde hak sahibi olan vatandaş, ne alacağını, nasıl alacağını ve ne kadar sürede dairesinin teslim edileceğini, resmi sözleşmeyle bilmek zorundadır.

Ayrıca yasanın emrettiği gibi yıkılan dairesinden çıktıktan, yeni dairesine giriş süresi boyunca, kira yardımının ne şekilde yapılacağını da bilmek durumundadır.

Bu sözleşmeler yapılırken vatandaşın mutlaka bir hukukçudan yardım alması gerekecektir.

Bu alanlarda ortaya çıkan projeler, ilçe belediyesi görüşü daha sonra Büyükşehir belediyesi görüşü alınarak en sonunda da bakanlık onayıyla ruhsata bağlanmış ve uygulamaya hazır hale gelmiş olacaktır.

Yani bu projelerin tek patronu olmayacaktır.

Üç aşamalı uygulamadan sonra son sözü Şehircilik Bakanlığı söyleyecektir.

Bu durumda ilçelerin mahallelerinin riskli alan ilan edilen bölgelerinde, uygulamalar hızlı olacaktır.

Kim ne derse desin, bu şehirler ve mahalleler bir an önce yıkılmalı ve depreme dayanıklı sosyal donatı alanlarının olduğu yeni bir şehircilik modeline kavuşmalıdır.

Bu günü kurtarmak peşinde koşup, dar siyasi çıkar hesaplarından uzaklaşıp, kötü yapılan bu binaların insanlara mezar olmadan bizim yıkma zamanımız gelmiştir.

Mutlaka önümüzdeki yirmi yılda bu kötü binaları yıkıp yeni ve sağlam binaları yapmak zorundayız.

Bu uygulamalar sırasında art niyetli yöneticiler, yasanın boşluklarından faydalanmak isteyen kötü niyetli kişiler, rantı insani değerlerinin önüne koyan tipler elbette olacaktır.

Bunu önlemenin yolu, vatandaşın uyanık olması ve hukukçularla, konuyu bilen kişilerle el ele yürüyerek sözleşme yapmalarıdır.

Bizim vatandaşımız bir kazak alırken bile evire çevire bakarken, elli altmış yıl oturacağı konutunu alırken danışmadan, görüşmeden iş yapar ve sonra da mağdur oldum diye orta yerde dolaşır.

İşte bunun olmaması içi,n yenileme alanlarındaki yurttaşların uyanık olması gerekiyor.

Önümüzdeki yılların, şehirlerin yeniden yapıldığı ve kötü binalardan kurtulacağımız, depremin acı ve göz yaşı getirmediği, şehirlerin kurulduğu yıllar olması en büyük dilek ve temennimizdir.

Bunun için kentsel dönüşüm ve yenileme çalışmalarında halk mağdur edilmediği sürece ve mahallesinden sürgün edilemediği sürece buna karşı çıkmamak gerektiğine inanıyorum.

Bu düşüncelerle ilçe için olumlu saydığım her kararın yanında yer almayı, duyarlı bir yurttaş olarak görev bilirim.

Gaziosmanpaşa ilçesinin de yenileme projeleriyle yeniden yapılmasını destekliyorum.

Önümüzdeki yıllar daha sağlıklı, daha çok sosyal donatı alanlarının olduğu, fakir zengin bir arada kardeşçe yaşadığı kent modellerinin oluşmasını diliyorum.