Başta problemi tanımlamak gerekir. Bir çocuk için problem olan şey, diğer çocuk için değildir. Problem diye görülen olayın var olan çözümleri üzerinde, çocukla beraber durmalıyız. İlk uygun görülen çözüm yolunu denemesi için onu, desteklemeli, olmadıysa başka yolu denemesi için cesaretlendirmeliyiz. 

Asla “sen yapamadın veya yapamicaksın, dur ben yapayım “ şeklinde davranmamalı. Çünkü bu yaklaşımımız sonraki sorununu da bizim çözmemizi istemesine neden olacaktır. Çözebileceği bir sorunsa onun yerine asla sorunu biz çözmemeliyiz. Başarısız dahi olsalar bu onların çabasını yadsımayı gerektirmez. Olumsuz sonuçlardan da öğrenmeler olur.

Problem çözen çocukta, kendine saygı gelişir, yeteneğini keşfeder ya da eksiğini görür. Küçük yaşta sorunlarla baş edebilme becerisi geliştiren çocuk, ileriki yaşında kendi kararlarını şekillendirebilir. Zorluk yaşamaz, hayat ona daha kolay gelir.

Çocuğumuzun karşılaştığı problemde onun yanında olduğumuzu hissettirelim, sonra cesaretlendirelim, olmadı yeni yollar denemesi gerektiğini söyleyelim. Kızmadan, sabır göstererek ona güvendiğimizi hissettirelim.

Bazen “bu zamana kadar hangi işi başardın ki sen! Veya başarsan şaşardım…”şeklinde sitemler duyarız ya, işte o zaman o çocuğa haksızlık yapıldığını düşünürüm. Çünkü çocuk bu tür insan psikolojisine ağır gelen, yıpratıcı sözleri hiç unutamaz. 

Bazen, çocuğumuzda eksik kalan yanlar varsa o,bizden kaynaklanıyor olabilir. Çocuğun bu gibi sözlerle cesaretini kırmış olabiliriz. Başaramama korkusuyla başka denemeler yapmaz. İşi oluruna bırakır. Bu da öğrenmeyi engeller.

Hiçbir şey bilmeden hayata gelen çocuklarımız için başta her şey problem gibi gözükür. İstediği çoğu şeyi yapamaz. Sürekli birilerine ihtiyaç duyar. Gerektiğinde, gerekli yardımı göremezse ya tek başına problemin üstesinden gelmeye çalışır, ya da kendini geri çeker. Çocuk aileden destek görmüşse çeşitli denemeler yapacaktır. Aksi durumda hiçbir deneme gereği duymayacaktır.

En basit olarak, ayakkabısını giyebilecek ve bağcığını bağlayabilecek yaşta olan bir çocuğun bu işini sürekli anne yapmışsa, çocuk bu beceriyi çok geç kazanacaktır. Destek olmayla işini yapma arasında fark vardır. 

Korumacılık adı altında çocuğun yapabileceği şeyleri başka bir yetişkinin yapması çocuğun problemle karşılaştığında işini güçleştirecektir. Destek ise, tüm uğraşına rağmen yetemediği durumda ona yardımcı olmaktır. Bu durumda çocuğumuz kendini güvende hissedecektir ve olumlu davranışlar gösterecektir.

AYŞE BAY