Samiye ULUSOY/İSTANBUL, ()-İSTİNYE Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, ABD'nin terör örgütü YPG unsurlarından kurduğu ordunun 30 bin kişilik değil, 90-100 bin kişilik olduğunu ve bunun da 15 bininin DEAŞ'lı teröristlerden oluştuğunu söyledi. Caşın, Türkiye'nin PKK/YPG'yi  vurduğunda ABD'nin karşılık vermesi halinde ise "Türkiye ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM)'nı vurabilir, ABD'de bizi vurur. Türkiye o zaman İncirlik, Diyarbakır ve Batman'daki üstleri kapatır; Savunma Ekonomik İşbirliği anlaşmasını iptal eder. Türkiye'nin canı yanarsa ABD'nin de canı yanar " dedi.

Amerika Birleşik Devletleri'nin DEAŞ'la mücadele koalisyonu çatısı altında 'Suriye Sınır Birlikleri' adı altında YPG'li teröristlerden ordu kurması Türkiye-ABD ilişkilerini kopma noktasına getirdi. Türkiye'nin terör örgütü YPG'nin kontrol ettiği Suriye'nin kuzeyindeki Afrin ile Fırat'ın batısındaki Münbiç'e eli kulağındaki müdahalesini Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın şöyle değerlendirdi.

"TERÖR ORDUSU'NUN İÇİNDE 15 BİN DAEŞ'Lİ VAR"

" Buradaki hedef DAEŞ'ın yok edilmesiydi...DAEŞ burda yenildi, ortada DAEŞ kalmadı ama bunlardan 15 bin tanesi, şimdi ABD tarafından kurulan 30 bin kişilik terör ordusunun içinde ki bu ordu 30 bin kişi değil 100 bin kişilik bir ordu. 12 tane komando tugayları var. BM sözleşmesi "Egemen devletler ordu kurabilirler" diyor. ABD egemen bir devlet içerisinde topraklarını parçalayıp onlara silah ve meşruiyet vermek devlet kurmak istiyor. Adını da kendileri demokratik koydular. Halbuki demokrasiyle alakası yok."

"BU LAHEY VE CENEVRE SÖZLEŞMELERİNE DE AYKIRI"

Prof. Dr. Caşın, ABD'nin Lahey Adalet Divanı'nda Nikaragua'ya karşı terör faaliyetleri içindeki Kontrgerillalara yaptığı yardımdan dolayı 'teröre destek vermekten' mahkum olduğuna dikkat çekti ve "Türkiye'nin yargı hakları saklı, Lahey'e de Cenevre'ye de gidebilir" dedi.

"ABD BİRLEŞİK KUZEY SURİYE FEDERE DEVLETİ KURMAK İSTİYOR"

ABD'nin Kandil'deki uyuşmazlık dosyasını bu bölgeye taşımak istediğine işaret eden Prof. Dr. Caşın "Bölgede  ABD,'Birleşik Kuzey Suriye Federe Devleti'ni kuruyorum, başkenti de Rakka olacak' diyor. Bunun için PKK ile anlaşma var. 9 bakanlık 30 bin kilometrekarelik bir toprak ve yeni bir Kandil. Bu stratejik bölgede hem petrol,  imar ve sanayi var . En önemlisi buradaki demografik yapıyı göçlerle değiştirdiler. Almanya, Fransa, İngiltere ve koalisyon içindeki bazı devletlerinde destek verdiklerini görüyoruz. Bu da BM Sözleşmesi'nin 2. maddesine aykırı " diye konuştu.

"TÜRKİYE CENTCOM'U VURABİLİR"

Türkiye'nin Afrin ve Münbiç'te terör örgütü YPG'yi vurması ve ABD'nin YPG'yi korumak adına Türkiye'ye karşılık vermesi halinde ise doğacak olasılıkları Caşın şöyle değerlendirdi:

"Türkiye İncirlik, Diyarbakır ve Batman üstlerini DEAŞ'LA mücadele için açmıştı. Amerikalı mevkidaşına Genel Kurmaybaşkanı Akar'ın son kez bu durumu ilettiğini düşünüyorum. Devletler bekaa sorunu olduğunda uluslararası hukuku ihlal edebilirler. Demek istiyorum ki Türkiye CENTCOM'u vurabilir. ABD'de bizi vurabilir. Bu durumda Türkiye üsleri kapatacaktır. Herşey ulaslararası hukukta mütekabiliyete bağlı,  karşınızda size kastedenler varken, sizde anlaşmalara bağlı kalmaya devam edemezsiniz. Zaten Cumhurbaşkanımızda, Fransa'ya gitmeden bunu söyledi. 'Gerekirse ikili anlaşmalar askıya alınır' dedi.  Bu şu demek, Türkiye, İncirlik dahil, üstleri kapatabilir, Savunma Ekonomik İşbirliği anlaşmasını iptal eder. Bu tarihi bir hadise, ben bunu ABD'nin stratejik körlüğü olarak görüyorum."

"DÜNYA'DA TÜRK'TEN DAHA ALLAHIN BELASI DÜŞMAN YOKTUR"

ABD Genelkurmay Başkanı'na daha önce Pentagonda 'Dünyada Türk'ten daha Allahın Belası Düşman Yoktur' deyimini  söylediğini belirten Caşın, bir başka emperyalist planın da yurtiçinde uygulanmak istediğini belirterek şöyle dedi: "Plan şu biz silahlı bir kuvvetle angajmana girdiğimizde, Türkiye'nin içinde bir isyan çıkarmak istiyorlar. Türkiye'de buna hazır ve Kürtler, Türklere ihanet etmeyecektir. Nasıl Kurtuluş Savaşı'nda emperyalizme karşı savaştıysak, burada da eğer ABD emperyalizmi  bize karşı böyle birşey yaparsa Türkler ve Kürtler birlikte ABD'yi ordan kovar.

Caşın, iki NATO devleti arasında Suriye topraklarında bir çatışma çıkması haline her iki tarafın da büyük kaybı olacağını ancak ABD’nin Ortadoğu'daki askeri varlığının Türkiye ve diğer müttefik ülkelerde önemli bir şekilde sorgulanır hale geleceğini bu nedenle kaybeden tarafın ABD olur kanaatini taşıdığını söyledi.  

"RUSYA'NIN CİDDİ DURUŞU ÇOK ÖNEMLİ

Bölgedeki terör devleti meselesinin dört devletin de varlık sorunu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Caşın " Mesele  Afrin ve Menbiç meselesi değil sadece, Bu Suriye'nin, Irak'ın ve İran'ın Türkiye'nin var olma meselesidir. Ya bir araya gelip var olmaya devam edeceğiz, ya da yok olacağız" dedi.

Son gelişmeler çerçevesinde ABD’nin burada üç şekilde yönünü belirleyebileceğini söyleyen Caşın, “İlk olarak ABD, Türkiye’nin söz konusu müdahalesine yeşil ışık yakarak olası bir Türkiye- Rusya – Suriye pazarlığına müdahil olup, işbirliğini engelleyebilir. İkinci olarak ise Türkiye’nin daha çok çamura saplanmasına ve kayıpların artmasına sebep olabilir. Son olarak ise Türkiye ile Fırat’ın doğusu için pazarlık yapmaya çalışabilir.

Rusya Devlet Başkanı Putin'in  akıllı bir adam olduğuna işaret eden Caşın "Burda Rusya'nın  ciddi duruşu çok önemli. Rusya ters yerde durursa Türkiye'yi de yalnız bırakır. Bu durumda Türk-Rus ilişkileri de biter. Putin 'biz burda kalıcı değiliz, Esad'ında avukatı değiliz' dedi. İstanbul'da bunu söyledi. Türkiye ve Rusya Karadeniz, Kafkasya ve Orta Asya'da birlikte yaşamak zorunda. Dolayısıyla bu yangın Kafkasya'yı, Orta Asya'yı da sarar,  Putin seçimlere giriyor, dolayısıyla Putin böyle bir riski  göze alamaz diye düşünüyorum" dedi.

"ÖNÜMÜZDEKİ SAATLERDE AFRİNE GİRİLMESİ KARARINI BEKLİYORUM"

Önümüzdeki saatlerde  Afrin’e girilmesi kararını beklediğini belirten Caşın, bu müdahalenin bugün yapılmazsa yarın çok geç olacağını ve bu durumun Türkiye’nin bekasını geri döndürülemeyecek bir şekilde tehlikeye atabileceğini ifade ederek " Bu bakımdan Türkiye’yi yöneten siyasal ve askeri elitin böyle bir tarihi sorumluluğu üstlenebileceğini düşünmüyorum. Ancak olabilecek her türlü olumsuz senaryoya karşı Türk milletinin hazırlıklı olması ve son yapılacak MGK toplantısında alınacak  kararda askeri hareket planının en ince detaylarına kadar gözden geçirilmesinin, ortaya çıkabilecek zayiatı azaltabileceğini ve sonuç olarak Türk milletinin bölgedeki kararlılığı çerçevesinde terörle mücadelede geri adım atılmamasının gerekli ve zaruri olduğu anlaşılmaktadır" diye konuştu.

(FOTOĞRAF)