ANKARA, () - MİLLİYETÇİ Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş'in İskoçya'daki yapılan referandum ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Türkeş açıklamasında, "İskoçya; bir refah toplumu olmasına ve bağımsızlığın getireceği onca fırsata rağmen Büyük Britanya ile birlikteliği seçmiştir. Neden? Çünkü birlik ve beraberlik en küçük müesseseleri dahi kuvvetlendirir. Ayrılık ise en büyüklerini dahi yıkar. Gelişmiş bir ülke olan İskoçya'dan, gelişmekte olan Türkiye'deki ayrılıkçılar ve ana akım medyadaki halktan kopuk aykırı sesler ibret almalıdır" ifadelerine yer verdi.

Tuğrul Türkeş'in yaptığı yazılı açıklama şöyle; "18 Eylül 2013 tarihinde İskoçya'da yapılan referandumda İskoç halkı %55'lik bir oranla bağımsızlığı reddetti. Bir refah toplumu olan İskoçya'nın, bağlı olduğu birliği halk oylaması ile savunması tüm dünyaya örnektir. Bilindiği üzere, bağımsızlık hâlinde İskoçya'yı büyük fırsatlar bekliyordu. Örneğin; Kuzey petrol sahalarının yönetimi doğrudan İskoçya'ya geçecekti. Örneğin; kişi başına düşen millî gelirde Avrupa Birliği ülkeleri arasında Almanya'dan sonra ikinci sıraya yerleşecek ve Büyük Britanya'yı geride bırakacaktı. Örneğin; yenilenebilir enerji, elektrik üretimi, hayvancılık ve turizmdeki potansiyelini tümüyle gerçekleştirebilecekti. Millî gururu son derece olgun olan İskoç halkı, tüm bu fırsatlara ve artılara rağmen, bağımsızlığa 'HAYIR', beraberliğe 'Evet' dedi. Söz konusu referandum sonucunda özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki ayrılıkçılara ibretlik dersler vardır. İskoçya; bir refah toplumu olmasına ve bağımsızlığın getireceği onca fırsata rağmen Büyük Britanya ile birlikteliği seçmiştir. Neden? Çünkü birlik ve beraberlik en küçük müesseseleri dahi kuvvetlendirir. Ayrılık ise en büyüklerini dahi yıkar. İskoçya referandumunun bir başka ilginç noktası ise kampanya sürecinde aydın zümrenin aldığı tavırdır. İskoç aydınlarının neredeyse tamamı medyada Büyük Britanya ile bütünlüğü savunmuş ve öne çıkarmıştır. Akademisyenler, gazeteciler, sporcular ve sanatçılar kampanyada İskoçya'nın menfaatlerinin Büyük Britanya ile beraberlikten geçtiğini vurgulamışlardır. Ufak istisnalar dışında hiçbir aydın, dikkat çekmek adına aykırı düşüncelere prim vermemiş ve meyletmemiştir. Neticede İskoçya'da fevrî duygular değil, ortak akıl kazanmıştır. Gelişmiş bir ülke olan İskoçya'dan, gelişmekte olan Türkiye'deki ayrılıkçılar ve ana akım medyadaki halktan kopuk aykırı sesler ibret almalıdır. Unutulmasın ki; birlikte her zaman hayır, ayrılıkta ise her zaman şer vardır."