Birkan YILDIZ - ANKARA,() - TBMM Başkanı Cemil Çiçek, soruşturma komisyonu ile ilgili yayın yasağında imzası olduğu iddialarını reddererek; "Benim başvurmadığım ortada, sanki ben başvurdum gibi kıyamet kopuyor.Meclis Soruşturması'yla ilgili 110. madde 'Komisyon çalışmaları gizlidir' diyor. Ben koymadım, doğrudur yanlıştır. Reel olanda, gerçek olan budur" dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, 4 bakan ile ilgili rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili TBMM'de kurulan Soruşturma Komisyonuna yayın yasağı getirilmesi sonrası kendine dönük eleştirilere yanıt verdi. NTV'nin yanınına katılan Cemil Çiçek, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun kendisiyle ilgili sözlerini eleştirerek; "Komisyonda olanlar var. Bunlardan sorup, ondan sonra bir değerlendirme yapması gerekirken, 'Meclis Başkanının bu yaptığı doğru değildir' filan deyiverse bir dereceye kadar, veya 'Eğer bu haber doğruysa' diye bir şart cümlesi kullanarak bunu yapsa, onu da ben anlayışla karşılarım. Ama doğrudan beni itham eden, zan altında bırakan bir açıklama yapıyor. Bunu ayıpladığımı, doğru bulmadığımı ifade ederim. Meclis Başkanlığı'nın onurunu, itibarını korumak başkanın görevi olduğu kadar, bu parlementoda görev yapanlara düşüyor. Sanki olay gerçek, Meclis Başkanının böyle bir müracatı var, böylesine akıl almaz bir iş yapmış oluyor ve onun üzerine de hemen bir makineli tüfek ateşine tutuluyoruz biz. Sadece o açıklamayla kalmıyor, o açıklamadan sonra yazılan yazılar bizi işin merkezine oturturak bir değerlendirme yapılıyor. Bu kadar bilgi kirliliği olabilir mi?" ifadelerini kullandı.

"SORUŞTURMA KOMİSYONU ADLİ BİR FAALİYETTİR"

Cemil Çiçek, komisyonun siyasi değil adli bir faaliyetin yürüttüğünü belirterek, komisyon çalışmalarının gizli olmasının sebebini açıkladı. Çiçek, şunları söyledi; "Meclis iç tüzüğünde, Meclis Soruşturması'yla ilgili 110. madde 'Komisyon çalışmaları gizlidir' diyor. Ben koymadım, doğrudur yanlıştır. Reel olanda, gerçek olan budur. Meclis soruşturmasında yetkili olan ne Başkanlıktır ne Başkanlık Divanı'dır. İşin bu kısmında yegane yetkili olan Meclis Soruşturma Komisyonu'dur. O da adli bir görev yapıyor. Bir rapor hazırlayacaktır, ondan sonra da yetki Genel Kurul'dadır. Gizli yapılmasının bence 2 tane sebebi var; delillerin ortadan kaldırılmasını önlemek ikincisi insan onurunu korumaktır. 4 sene içinde en çok duyduğunuz kavram masumiyet karinesidir. Hüküm kesinleşinceye kadar herkes masumdur. Bu kanunların sebebini söylüyorum. Daha işin başında siz 'hırsızdır, katildir, namussuzdur' diye hüküm verirseniz, yargılamanın anlamı kalmaz. Biz, Meclis Başkanlığı olarak soruşturma komisyonunun hiçbir işine karışamayız. Karıştığımız takdirde yargısal bir işleme, hakkımız ve haddimiz olmadığı halde müdahale etmiş oluruz. Benim başvurmadığım ortada, sanki ben başvurdum kıyamet kopuyor."

"KOMİSYON KARARLARINI KENDİ ALDI"

Çiçek, yayın yasağı dilekçesinde imzası olduğu iddialarını redderek; "Yalan demeye utanıyorum. Komisyonlar müstakil çalışıyor. Bu bağımsız komisyon. Yazışmaları doğrudan yapar, bize gelmez, gelmemesi gerekir. Komisyon üyeleri dışında kimse bu işin içeriğini bilmiyor, bilmemesi gerekir. Bizim bu işlerle bir alakamız yok. Bu üslup doğru değil. Şu ana kadar yüzün üzerinde soruşturma yaptı bu Meclis. Hepsinde de usül aynı. Ha yayın yasağı konuldu, konulmadı. Hiç konulmadı, olabilir. Ama gerçek olan şudur; komisyon kararlarını kendi aldı, hiçbir yerden talimat almadı, yazışmalarını doğrudan yaptı... Meclis Soruşturması kanun gereği gizlidir. Komisyon 'ben bu işi açıktan yapacağım' diyorsa o zaman kanun hükmüne aykırı hareket etmiş olur. Türkiye'de, ancak çok yüksek tahsille elde edilebilecek çok kaliteli bir cehalet dönemini yaşıyoruz" diye konuştu.