ANKARA - () - CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, dün itibariyle IŞİD'in Kobani'den çıkarılmış olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bizim ilk günlerdeki vicdani ortaklık çağrımız geçerliliğini yitirmemiştir. Bu çağrımız güncelliğini korumaktadır. Rojava'da, Suriye'de, Irak'ta büyük katliamlar yapan, insanlık suçu işleyen IŞİD'in aldığı bu ağır yenilgi, başta kadın ve çocuklar olmak üzere tüm siviller açısından büyük bir müjdedir. Kobani'de IŞİD kadar AKP'nin stratejistleri ve onların aklına uyan başbakan Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan da ciddi bir hezimet yaşamışlardır" dedi.

IŞİD'in Kobani'den çıkarılmış olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Tanrıkulu şu ifadelere yer verdi: "Eylül 2014'te başlayan Kobani'ye saldıran ve şehrin harabeye dönmesine neden olan IŞİD saldırılarının dün itibariyle tamamen püskürtülmesi son derece sevindiricidir. Rojava'da, Suriye'de, Irak'ta büyük katliamlar yapan, insanlık suçu işleyen IŞİD'in aldığı bu ağır yenilgi, başta kadın ve çocuklar olmak üzere tüm siviller açısından büyük bir müjdedir. Ortadoğu'da halklar ve inançlara her türlü barbarlığı reva gören IŞİD tehdidi gerek Suriye gerekse Irak'ta devam etmektedir. Başta Musul ve Rakka olmak üzere IŞİD'in kontrolü altındaki bölgelerde halen insanlık suçları işlenmektedir. IŞİD vahşetinden kaçan yüzbinlerce insan bölge ülkelerinde açlık ve sefalet koşullarında yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar. Kobani'nin kurtuluşu, yerinden olmuş yüzbinlerce sivil için de bir umut ışığı olmuştur.

"KOBANİ'DE BAŞBAKAN DAVUTOĞLU İLE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DA CİDDİ BİR HEZİMET YAŞAMIŞLARDIR"

Kobani'de IŞİD kadar AKP'nin stratejistleri ve onların aklına uyan başbakan Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan da ciddi bir hezimet yaşamışlardır. Eylül ayının ortalarından itibaren AKP, Kobani'nin IŞİD'in eline geçeceğini umarak siyaset yapmıştır. Erdoğan ve Davutoğlu'nun Kobani'yle ilgili açıklamaları 6-8 Ekim olaylarını tetiklemiş ve bu olaylar sırasında ve 41 yurttaşımız yaşamını yitirmiştir. Ancak dün itibariyle AKP hükümeti de Kobane politikasında yenilmiştir. AKP başından beri tüm Kobani halkının Türkiye'ye sığındığı propagandasını yapmıştır. Ancak Kobani halkının köylerini, şehirlerini terk etmelerinde AKP'nin de ciddi bir sorumluluğu vardır.

"BİZİM İLK GÜNLERDEKİ VİCDANİ ORTAKLIK ÇAĞRIMIZ GEÇERLİLİĞİNİ YİTİRMEMİŞTİR"

IŞİD saldırılarının ilk günlerinde, Kobanili sivillerle vicdani dayanışma çağrılarımız karşısında Erdoğan ve Davutoğlu defalarca miting meydanlarında şahsımı hedef alan açıklamalar yapmışlardır. Oysa bizim çağrılarımıza kulak verilmiş ve IŞİD'e karşı durulsaydı ne Kobani halkı bu kadar ağır bir acıyla karşılaşırdı ne de AKP hükümeti bugünkü hezimeti yaşardı. Dün itibariyle IŞİD'in Kobani'den çıkarılmış olması karşısında bizim ilk günlerdeki vicdani ortaklık çağrımız geçerliliğini yitirmemiştir. Bu çağrımız güncelliğini korumaktadır. Zira şimdi hepimizin üzerinde ciddi bir insani görev bulunmaktadır. Başından beri Kobani halkıyla dayanıştık.

KENDİ TOPRAKLARINI KATLİAMCI BİR GÜCE TERK ETMEYİP DİRENENLERİ KUTLUYORUM"

Ama şimdi insani dayanışmayı en üst düzeye çıkarmak durumundayız. Çünkü Kobani yerle bir olmuştur. Bu şehrin yeniden inşa edilmesi, sivillerin kendi topraklarına dönmesi zaman alacak. Bu zaman zarfında hepimize düşen görevler var ve bunları elimizden geldiğince yerine getireceğiz. Kobaneli sığınmacıların zorlu kış koşullarında ayakta kalabilmesi için herkese dayanışma çağrımı yineliyorum. Kobani'deki direniş, insanlık adına yapılmış bir direniştir. Kendi topraklarını katliamcı bir güce terk etmeyip direnen insanların bu başarısını bir kez daha kutluyorum."