CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim çalışmaları için geldiği İzmir'deki ilçe turlarına, Menderes'ten başladı. Havalimanı çıkışında yoluna kırmızı güller dökülen Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi. İnce, "En büyük yanlışları, parayı aldılar, betona gömdüler. Benim projem, bacaları tüten fabrika" dedi.

Seçim çalışmalarını İzmir'de sürdüren CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, eşi Ülkü İnce ile birlikte Adnan Menderes Havalimanı'na geldi. Havalimanı çıkışında İnce'nin bulunduğu otobüsün önüne ve üzerine köprü üzerinden torbalarla kırmızı gül döküldü. Muharrem İnce'nin ilk durağı Menderes ilçesi oldu.

Seçim otobüsü, Ak Parti Menderes Seçim Koordinasyon Merkezi'nin önünden geçerken Ak Partililer Rabia işareti yaptı. 'Milletin adamı, hepimizin cumhurbaşkanı' sloganlarıyla otobüsün üzerine çıkan Muharrem İnce, vatandaşları eşi Ülkü İnce'yle birlikte selamladı. İnce, konuşmasına "Merhaba Menderes dağlarından yağ, ovalarından bal damlayan güzel insanlar, nasılsınız. Bugün ilçeleri gezeceğiz, bu antrenman" sözleriyle başladı.
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan bahsederken alandan yükselen 'yuh' seslerine izin vermeyen, "Yuh yok, yuh olmaz. Onu sandıkta yeneceğim, merak etmeyin" diyen Muharrem İnce, şöyle devam etti:
"Sayın Erdoğan dün demiş ki 'Ben otomobil fabrikası yapacağım, Muharrem İnce istemiyor.' Onu bir anlatayım. 'O bisiklete binmeye devam etsin' demiş. Erdoğan'la, Muharrem İnce arasındaki fark. O, otomobilin kaportasını yapmak istiyor, ben beynini yapmak istiyorum. O, 30 yıl önceki teknolojiyi takip ediyor, çünkü çağını bilmiyor, geri teknoloji istiyor, koltuğunu yapmaya talip, ben elektrikli otomobil yapmaya talibim. Çünkü matematik, fizik bilmiyor çünkü diploması yok. Aramızdaki fark şu; Ben diyorum ki elektrikli otomobil, ileri teknoloji, O, 'Domates satacağım' diyor. Ben 'Domates satmayalım, marka yapalım, salça, ketçap satalım' diyorum. O diyor ki; 'Zeytin satacağım.' Ben diyorum ki 'Zeytin satmayalım, zeytin yağı satalım.'"
'BENİM PROJEM, BACALARI TÜTEN FABRİKA'
Muharrem İnce, konuşmasını, AVM ve benzin istasyonları örneklerini vererek şöyle sürdürdü:
"Türkiye ekonomisi için iki örnek anlatacağım. Bakın nasıl rezil edeceğim. Türkiye'de her iki kilometrede 5 AVM var, bir AVM 100 milyon dolar. 5 tanesi 500 milyon dolar. Gömlekçi beşinde de var, beş yere kira ödeniyor. Gömlek alacak vatandaş, 10 liraya alacağı gömleği, 50 TL'ye alıyor. Halbuki 5 AVM yerine bir AVM olsaydı, 400 milyon dolar kenarda kalsaydı, bu parayla 20 fabrika kurardım. Bir fabrika 20 milyon dolar. Her birinde 2000 işçi çalışırdı, 40 bin işçi çalıştırırdım. Birinci büyük yanlışları, bu parayı aldılar betona gömdüler. O diyor ki inşaat, proje. Bundan anladığı, iş makinelerini gönderecek İstanbul'a, kazacak. Benim projem, bacaları tüten fabrika. Yüzlerce AVM ile doldurdular yazık, günah. Avrupa'da her 50 kilometrede bir benzinlik vardır. Türkiye'de her 10 kilometrede bir tane var. 100 kilometrelik yolu düşünün, bizde 10 tane var. Avrupa'da iki tane. Bir benzinlik 5 milyon dolar. 10 benzinlik 50 milyon dolar. İkisini çık. 40 milyon dolar kaldı. Her 100 kilometrede 40 milyon dolara iki fabrika kurabilirdik. Üretmek yerine betonu tercih ediyorlar. Çünkü orada rüşvet çok, hırsızlık çok. Ben sizlere üretim vaat ediyorum. Sizlere gelecek vaat ediyorum, sizlere bacaları tüten fabrikalara vaat ediyorum. Çocuklarınıza iş vaat ediyorum. Neymiş, ben otomobil fabrikası istemiyormuşum. Bir, otomobili yapan mı güçlüdür? İki. Motorunu yapan mı güçlüdür? Üç. Beynini yapan mı güçlüdür? Hangisi güçlüdür? Erdoğan diyor ki; 'Kaportasını lastiklerini koltuğunu ben yapayım'. Ben diyorum ki 'Beynini ben yapayım.' Geri kalmış bilmiyor, matematik bilmiyor, fizik bilmiyor."
'HER YIL 10 BİN GENCİMİZİ YURT DIŞINA GÖNDERECEĞİZ'
Gençlere marka üretme çağrısı da yapan Muharrem İnce, gençlere yönelik politikalarını anlatırken her yıl 10 bin genci yurt dışına göndereceğini söyledi. İnce, "Cumhuriyet yeni kurulmuştu. 150 gence sınav yaparlar, 11'i yurt dışına gidecekti. Bunlardan biri Sadi diye birisidir. Sirkeci Garı'na gelir, 'Acaba gitsem mi' der. Tereddüt içindedir Mustafa Sadi. Postacı yanına gelir, 'Sana bir telgraf var Mustafa Sadi' der. Telgrafta 'Seni bir kıvılcım olarak Avrupa'ya gönderiyorum. Alevler olarak geri döneceksin' yazar. Altta da şöyle yazar; Reisi Cumhur Mustafa Kemal. Ve o çocuk Avrupa'ya gider. Türkiye'ye döner, hizmet eder. Ordinaryüs profesör olur. Başbakan Sadi Irmak'tır o. Sizi iyi yetiştireceğiz. Alman, İngiliz, ABD'li gençlerden daha iyi yetiştireceğiz. Her yıl 10 bin gencimizi yurt dışına göndereceğiz. Devlet verecek parasını. Eğitimi, sonuna kadar parasız yapacağız. Size söz veriyorum gençler, öğrencilerim, evlatlarım, çocuklarım sizi tarikat yurtlarına muhtaç etmeyeceğim" dedi.
'NE KANDIRILDIM, NE KANDIM DİYECEK'


Emeklilere iki maaş, gençlere iki kez burs sözünü veren Muharrem İnce, "16 yıldır iktidarda. Aklına polisler, öğretmenler, din görevlileri gelmemiş, Aleviler gelmemiş. Şimdi '3600 vereceğim' diyor. 16 yıldır aklın nerede? Ne zaman aklına geldi? Muharrem İnce söyleyince. İnce korku böyledir, öğretmenlere de polislere de hemşirelere de din görevlilerine de 3600 vereceğim söz. Çiftçiye mazot 3 TL ocak" dedi. 

'CAMİ SENİN BABANIN MALI MI'

Muharrem İnce, "Size projeyi söylüyorum; 3 b. Bir, barışacağız. Türk, Kürt, Alevi, Sünni bunları geçeceksiniz. İki, büyüyeceğiz, ekonomik olarak. Üç, adil bölüşeceğiz. Bunu da 3Y ile yapacağız. Yönümüz AB olacak. Yöntemimiz demokrasi olacak. Üç yönetimimiz şöyle olacak. Tek adam yanında avanesi olmayacak. Güçlü bir lider yanında ehliyetli insanlara kadro. Söz verdi mi tutacak. Ne 'Kandırıldım', ne 'Kandım' diyecek. Yav, merak ediyorum bu lafı söylerken nasıl söylüyor? Defalarca 'kaldırıldım' dedin. 'Rabbim afetsin' dedin. Ben de dua ediyorum Rabbim onu affetme" diye konuştu. İnce, sözlerine şöyle devam etti:

"Zoruma giden bir şey var. Ak Parti'ye oy verenlere soruyorum; 'Bunlar camiyi de yıkar' diyor. Bakın burası siyaset meydanı. Cami konuşulmaz ama bir sorum olacak. Ak Partililer, siz bu üslubu beğeniyor musunuz? Erdoğan, cami senin babanın malı mı? Ayıp, utanır adam bu lafı söylemeye. Neredeyse 'Gelmeyin kardeşim camimize' diyecek. İnsan bu tür lafları söylemeye utanır. Bana bir daha 'İşte bu CHP zihniyeti' derse perişan edeceğim onu, meydanlarda söyleyeyim. Meydanlarda konuşacağımız ekonomi olacak. Gel ekonomi konuşalım yüreğin yetiyorsa. Danışmanlarını al, prompter cihazını al. Karşıma çık, ekonomi konuşalım."

Muharrem İnce, "24 Haziran geliyor. Sakın ha, tatile gitmek yok, 'Kızım doğum yaptı, oğlan işten çıktı, babam rahatsızlandı' yok. 24 Haziran'a kadar hastalanmak yasaklanmıştır" diyerek, sözlerini tamamladı.
 

ÇİÇEKÇİ KADINLARLA BİR ARAYA GELDİ
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Menderes'ten sonra Ödemiş'e gitmek üzere yola çıktı. Yol üzerinde, Bayındır'a girdiği sırada kadınlar, çiçeklerle İnce'nin yolunu kesti. Burada seraya giren İnce, üretici kadınlarla fotoğraf çektirdi. İnce, fotoğraf karesinde olmayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu "Aziz ağabey sen de gel" diyerek, çağırdı. Çiçekçi kadınlardan biri, söze girip, "Biz Aziz başkanımızdan çok razıyız. Bize çok yardım etti. Sizden de yardım istiyorum" dedi. Çiçekçi kadınlar, İnce'ye saksıda çiçek de hediye etti.
ÖDEMİŞ'TE KONUŞTU
Ödemiş'e geçen Muharrem İnce, buradaki konuşmasında, "AK Parti döneminde kaç tane stadyum yaptılar? 265 tane yaptılar. Gerekli mi? Gerekli; ama fabrika mı gerekli stadyum mu? Fabrika gerekli. 265 stadyumu niye yapt? Bir, Atatürk ismini silmek için yaptı. İki, yandaşa rant sağladı. Üç, çocuklarımız işsiz kaldı. Stadyum dediğin şey haftada 2 saat çalışıyor. 30 günde 8 saat. Fabrika 24 saat çalışıyor. Erdoğan ile İnce arasında fark bu. Erdoğan diyor ki 'Tüketim, Kanal İstanbul'. Kazdıracak, oradan avanta gelecek, rant gelecek, mama gelecek. İnce diyor ki 'Bacası tüten fabrika gelecek'. Erdoğan, 'İsrail'den tohum alalım' diyor, ben de 'Yerli tohumlarımızı geliştireceğim' diyorum. Bakın farklarımız bunlar" dedi.

'O FAKIBABA, MİLLET FAKİR BABA'

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'ya yönelik eleştirilerde bulunan İnce, "Tarım Bakanı'nın adı, Fakıbaba; milletin adı, fakir baba. O saman ithal edecek; ben yerli ırkları geliştireceğim, köylüyü destekleyeceğim. O, 'Domates satalım' diyecek, ben diyeceğim ki 'Tarıma dayalı sanayi kurmamız lazım yani marka üretmemiz lazım'. Domates değil ya salça ya da ketçap satacağız. Bizim Mercedes'imiz yok, BMW'miz yok. Marka üreteceğim. Markası olmayan, arkada olur. Sizi iyi yetiştireceğiz; Fransız'dan, Alman'dan daha iyi yetiştireceğiz. Çağınızı bileceksiniz" diye konuştu. 
İnce, öğrencilere 19 Mayıs ve 29 Ekim günlerinde burs sözünü tekrarlayarak, "Verimli topraklarla yoksulluk kaderimiz olamaz. Bu yoksulluğu yırtıp, atacağız. Bunu gençlerle birlikte yapacağız" dedi. 

'SARAYPEREST CUMHURBAŞKANI'

Kadınların iş gücüne katılımını yüzde 32'den yüzde 50'ye çıkacaklarını dile getiren İnce, "Mutfakta et mi kaynar, dert mi kaynar? Siz bilirsiniz. Ocakta aş mı pişer, taş mı pişer? Siz bilirsiniz. Kadınların iş gücü katılımı yüzde 32. Bunu yüzde 50 yapacağız. Yani 100 çalışandan 32'si kadın, bunu 50 yapacağız. Bunu nasıl yapacağız? Her mahalleye bir kreş açacağız. Ev kadınlarını çalışan statüsüne sokacağız" diye konuştu. 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çocuk konusundaki açıklamalarını da eleştiren İnce, şunları kaydetti:

"İçime dert olan bir konu. '3 çocuk yapın' dedi, sonra dedi ki '5 çocuk yapın'. Orada bitirmemiş, 'Sezaryen mezaryen yok' diyor. Ona da karışıyor. Peki bir Muharrem İnce ne diyor? İster 3, ister 5 çocuk yap. Adamın parası var, her şeyi yerinde, 5 çocuk yapar; ama açsa nasıl yapacak? Aramızdaki fark şu. O diyor ki '3 çocuk yap, 5 çocuk yap'. Ben de diyorum ki benim görevim çocuk sayısını belirlemek değil, bu çocuk bezindeki KDV yüzde 18. Çocuğun donundan yüzde 18 vergi alan devletten adam olmaz. Çocuğun bezinden yüzde 18 vergi al sonra çocuk sayısına karış. Türkiye'yi nasıl kalkındıracaksın? '3 B' ile. Barışacağız, büyüyeceğiz, adili bölüşeceğiz. Bu nasıl olacak? Bir, artık vatandaş tasarruf yapmayacak, devlet tasarruf yapacak. Mesela 40 milyar doları Suriyelilere harcamayacağız, haberiniz olsun. Mesela 2 milyar dolara saray yaptırmayacağım. Cumhurbaşkanının Ankara'da bir sarayı var, damatlar yan tarafta lojman var; ama hepsi orada yaşıyor. İstanbul'da da 5 saray var. 500 milyon dolar da onlara harcadı. Bir tane de 300 odalı yazlık saray yaptırıyor Marmaris'e. AK Parti'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Senin vicdanına sesleniyorum. Ankara'da saray, İstanbul'da 5 saray, yetmedi Marmaris'te Turgut Özal zamanında 4 oda 1 salon vardı. O zaman yetmedi, 300 odalı saray yaptırıyor yani sarayperest bir cumhurbaşkanı."

'AKLIMIZI BAŞIMIZA ALIRSAK GÜNEY KORE OLURUZ'

Türkiye'nin sonunun ya Güney Kore ya da Venezuela gibi olacağını ileri süren Muharrem İnce, "Yıl 1980; Türkiye'nin milli geliri 2 bin dolar, Güney Kore'nin de 2 bin dolar. Asya krizi oluyor, Kore iflas ediyor. Devlet 5 büyük şirketi çağırıyor. 'Rekabet etmeyeceksiniz, dünyayla rekabet edeceksiniz' diyor. 5 şirketin şimdiki ihracatı 250 milyar dolar. Şimdi milli gelir 30 bin dolar. Türkiye'de ise 7 bin dolara düştü. Bir de Venezuela var. 300 milyar varil petrol üretiyor ama devlette tek adam var. Petrolün gelirini halka aktarayım, halk üretmesin; diyor. Halk üretmemiş ve sonunda üretmeyen ekonomi çöküyor. Şu anda en büyük petrol üreticisi Venezuela, tuvalet kağıdı alamıyor. Aklımızı başımıza alırsak Güney Kore oluruz ama bedava yaşamaya çalışırsak tuvalet kağıdı bulamayız. Karar sizin" diye konuştu. 

VATANDAŞA, CANLI YAYIN YAPTIRDI

İzmir'in ilçelerinde miting yapan CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Ödemiş'ten sonra Kemalpaşa'ya gitti. Burada, omuzlarına yörük bezi koyan Muharrem İnce, 'Türkiye'ye güvence, Muharrem İnce' sloganı ile konuşmasına başladı. Vatandaşlardan cep telefonlarından canlı yayın yapmasını isteyen Muharrem İnce, "TRT, Tayyip Radyo Televizyonu oldu. İster göster, ister gösterme. Meydanları engelleyebiliyor musun? Bak görüyorsun. İzmir provası yapıyoruz, 21 Haziran'da iki milyon istiyorum İzmir'de. Yer gök insan olsun" dedi.

Türkiye'nin Suriye olaylarından dolayı Esad'a küsüp 7 yıldır büyükelçi göndermemesini eleştiren Muharrem İnce, "Bunlar doğru şeyler değil" dedi. İnce, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Meydanlara geliyor, anlatıyor, bir de ben anlatayım. Türkiye tekstilde iyi mi? İyi. Güzel elbiseler dikiyoruz, ama markası yok. İtalya alıyor 1, 15 katına satıyor. Gençler, sizinle birlikte ülkeyi ayağa kaldıracağız. Size meydanlarda bağırmam. Geleceğim, gençlere anlatacağım. Üniversitedeki gençler, size öğretmeninizden bir söz. İki yıl içinde sizi tarikat yurtlarına muhtaç etmeyeceğim. 19 Mayıs'ta 500 TL, 29 Ekim'de 500 TL burs vereceğim. Ananızın ak sütü gibi helal size."

'ÇİFTÇİYE MAZOTU 3 TL'YE VERECEĞİZ'

Çiftçinin sorununu çözeceğini de söyleyen İnce, "Çiftçi kardeşim ne güzel kiraz hediye etti. Tam kiraz mevsiminde doğmuşum ben de. Evimin bahçesinden koparıp yiyemedim, burada yedim, mutlu oldum. Çiftçiye mazotu 3 TL'ye vereceğiz" diye konuştu.
Hükümetin herkesle kavgalı olduğunu ifade eden Muharrem İnce, "Herkesle kavga ediyoruz, Suriye'yle, AB'yle, Rusya'yla, ABD ile kavgalı. Gölgesiyle bile kavga ediyor. Bir de bakın biz söyledik sonra polise, öğretmene, hemşireye, din görevlisine 3600 vereceğini söyledi. O zaman getir KHK'yı, yap 3600'ü. Yiğitsen yap hadi. Sen Suriyelilere 40 milyar lirayı nereden buluyorsan ben de parayı oradan bulacağım" dedi.
Muharrem İnce, gençliğe, kadınlara, emeklilere ve çiftçilere yönelik politikalarını Kemalpaşa'da da tekrarladı. Muharrem İnce daha sonra ise otobüsün üzerinden meşaleler yakan kalabalıkla selfie çektikten sonra Kemalpaşa'dan ayrıldı.

İNCE: BENİM İÇİMDE İNSAN SEVGİSİ VAR

CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim çalışmaları için geldiği İzmir'de Bergama'dan sonra Aliağa'ya gitmek üzere yola çıktı. Aliağa'da, 'Emeğin başkentinin insanları' sözleriyle konuşmasına başlayan ve 21 Haziran'da Cumhuriyet tarihinin rekorunu istediğini söyleyen Muharrem İnce, "Sayın Kılıçdaroğlu kendisine rakip olmuş birisine Cumhurbaşkanı adayı ol dedi. Abdullah Gül aday olmak istediğinde Genelkurmay Başkanı'nı helikopterle gönderdin. Biz sana benzemeyiz. Bizde, içimizde vatan aşkı var. Biz insanları alevi-sünni diye, Türk-Kürt diye ayırmayız. Benim içimde insan sevgisi var" dedi. 

İNCE, BAŞBAKANA YANIT VERDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın borç aldığı parayı betona harcadığını, kendisinin ise çocuklara, işe harcayacağını söyleyen Muharrem İnce, Başbakan Binali Yıldırım'a da cevap verdi. Muharrem İnce, "Binali Yıldırım demiş ki, hani son başbakan, 'Muharrem İnce bol kepçeden atıyor' demiş. Bomba vardır, kurarsın saati sonra kendi kendini yok eder. Kendi kendini yok eden bir başbakana cevap vermeye tenezzül etmiyorum. Bana bol keseden atıyor diyorlar. Parayı nereden bulacakmışım. Sen 4 milyon Suriyeliye 40 milyar doları nereden bulduysan oradan bulacağım" dedi. 
Muharrem İnce; gençlere, yaşlılara, emeklilere yönelik politikalarını Aliağa'da da tekrar etti.