Elif VARAN / İSTANBUL, () - 31 Mart’ta gerçekleştirilecek yerel seçimler için geri sayım başladı. Sosyolog-Tarihçi İsmail Öz, yaklaşan seçimler öncesi son durumu değerlendirdi. Seçimlerin vatandaşlar üzerindeki etkisi hakkında açıklamalarda bulunan Öz, muhalefetin seçmenin tavrını okuyamadığını ve bunun seçimlere yansımasının çok güçlü olacağını belirtti.

İktidar ve muhalefet mücadelesinin söz konusu olduğu seçimlerde, seçmenlerin fikirlerinin yavaş yavaş netleşmeye başladığını belirten Sosyolog-Tarihçi İsmail Öz, “Görünen tabloda muhalefetin içinde bir fikir ayrılığı var. Muhalefetin içinde bulunan bazı siyasi partiler, HDP gibi PKK’nın uzantısı bir partiyle dirsek temasları olmadığını iddia etseler ve bu konuyla ilgili suskunluk ortaya koysalar da aslında bu suskunluk haliçok önemli bir cevap. Çünkü burada susmak, her türlü cevabın üzerinde bir cevaptır. Eğer yapılan iş birliğini göğsünüzü gere gere söyleyemiyorsanız, demek ki millete ifade edemediğiniz, sizi endişeli kılan bir hal söz konusu.Terörle mücadele eden bir ülkede terör örgütleriyle dirsek temasında olduğunuz vebunu da söyleyemediğiniz gayet açık. FETÖ’ye terör örgütü diyememelerin nedeni, FETÖ tabanından oy alma beklentisi içerisinde olmaları. Seçmenin tavrını okuyamayanlar muhalefet tablosundaki liderlerdir ve bunun seçimlere yansımasının çok güçlü olacağı görüşündeyim” şeklinde konuştu.

“DAHA FAZLA OY İÇİN, DAHA FAZLA ÇATIŞMA DİLİ BENİMSENİYOR”

Başkanlık sisteminin getirdiği tabloda kutuplaşmanın olmasını olası bulduğunu ifade eden Öz, artan kutuplaşmanın sebebinin daha fazla oy alabilmenin kaynağı olarak, çatışma dilinin benimsenmesi olduğunu söyledi.

“Otomatik olarak bu kadar birbirine uymayan yapılar üzerinden iktidar hayali kurmanın, kendi içinde getirdiği çatışmalar var” diyerek açıklamaklarına devam eden Öz şunları kaydetti:

“CHP’nin kendi içerisinde çok sayıda istifaları var. CHP ile İyi Parti uyumsuzluğundan kaynaklanan bir takım çatışmalar söz konusu. Başkanlık sistemiyle gelen yeni tabloların, kendi içerisinde farklı değerlendirme ve yorumlamaya tabi tutulması gerekiyor. Parlamenter sisteme dayalı ya da siyasi partilerle yürüyen siyasi süreçlerin mutlaka kendi içinde ürettiği bir tartışma kültürü vardır. Bu tartışma kültürü, yeni seçim sistemindeki büyük kitleleri etkileme durumuyla birlikte biraz daha derinleşerek ve alevlenerek devam ediyor.”

“İKTİDAR, TANZİM SATIŞLARIYLA ÖNEMLİ BİR ADIM ATTI”

Liberal sistem içerisinde devletinmillete bir alternatif sunduğunu ifade eden İsmail Öz, tanzim satışlarla ilgili de, “Tanzim satışlar, piyasa içinde dengeyi de kurdu. Marketlerde de fiyatların düştüğünü görüyoruz. Bütün bunlar seçmen davranışı üzerinde etkisini gösterecektir. Eğer bu durum tam tersi tabloda olup, alıcının karşısındaki satıcı mağduriyeti olsaydı, devlet o zaman da tüketicinin değil, üreticinin, satıcının yanında olurdu. Üretenin, satanın mağduriyeti gündeme gelecekse o zaman devlet yine farklı denge unsurları üretmekdurumundadır. Buradan baktığımızda, muhalif zeminde ortaya çıkan bu yaygaranın, aslında bir temelinin olmadığı ortaya çıkıyor” şeklinde değerlendirmede bulundu.