Fırat KESKİNKILIÇ/ ANKARA, () - MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, TBMM'de düzenlediği basın toplantısına, üzerinde '17 ve 25 Aralık Yolsuzluk Dosyası' yazan temsili iki klasörle geldi. Yeniçeri, ardından bu dosyaların üzerini, üzerinde 'yolsuzluk örtüsü' yazan bir bezle kapattı. Yeniçeri, "Biz iktidara geldiğimizde bu örtü kalkacaktır. Başka türlü kalkmaz. Şuan bütün yolsuzlukların, hırsızlıkların üstü örtülmüştür. Bunların kalkması için bu önce bu hırsızlıkların başındakilerin baştan gitmesi gerekir" dedi.
Yeniçeri, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. 17 ve 25 Aralık ile ilgili verilen takipsizlik kararı verilmesini eleştiren Yeniçeri, "Dört bakanın istifa etmek zorunda kaldığı rüşvet ve yolsuzluk' iddialarıyla ilgili olarak yargı kararını verdi. 305 gün sonra ortada rüşvet ve yolsuzluğa ilişkin hiçbir işaret olmadığı gerekçesiyle yüce yargı, yargılananları akladı. Suçlananlar hakkında takipsizlik kararı verildi. Yüce yargı ortada yolsuzluk ve rüşvet adına her hangi bir örgüt, belirti, emare, iz ve işaret olmadığı sonucuna vardı. Usulsüz, esassız, delilsiz ve unsursuz iddianame ile haklarında dava açılanların bütün bu suçlardan kovuşturmaya tabi tutulmalarına gerek olmadığına sonucu çıktı. Halka düşen de gördükleri için gözlerini, duydukları için kulaklarını ve tanık oldukları için kanaatlerini gözden geçirmek olmalıdır. Daha olmadı kamuoyuna düşen bütün bu olup bitenlerin üzerine bir bardak temizinden soğuk su içmektir. Yargı aynı zamanda TBMM'ye 'biz asli failleri suçsuz bulduk siz de bu bağlamda gereğini yapınız' demiş oldu" diye konuştu.
'ADLİ KOLLUK YÖNETMELİĞİ SORUŞTURMAYI ETKİSİZLEŞTİRMEK İÇİN DEĞİŞTİRİLDİ'
Yeniçeri, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doğrusu olayın ortaya çıktığı ilk günden itibaren iktidarın takındığı tavırdan böyle bir sonucun çıkacağı belli olmuştu. Zira iktidar yetkilileri içinde bakan çocuklarının da olduğu şahıslara yönelik yapılan bu operasyonu, daha işin başında 'kirli komplo' ilan etmişti. Kendisine karşı bu operasyonu yapanları iktidar hallaç pamuğu gibi attı. Emniyet müdürleri ve binlerce polisin görev yerleri değiştirildi. Adli Kolluk Yönetmeliği, hem mevcut soruşturmayı etkisizleştirmek hem de yeni soruşturmaları engellemek için değiştirildi. Böylece yürütme adeta yargıyı denetim altına aldı. Adli Kolluk Yönetmeliği'ni değiştirilmesine HSYK karşı çıkmış, Danıştay da adli kolluk yönetmeliğinin değiştirilmesiyle ilgili olarak yürütmenin durdurulması kararını vermişti. Savcı ile Başsavcı karşı karşıya gelmişti. İktidar bunun üzerine yargı, emniyet ve bürokraside operasyon üzerine operasyon yapmıştır. AKP iktidarı, rüşvet ve yolsuzluğa karşı yapılan bu operasyona; HSYK, İnternet, Adli Kolluk Yönetmeliği ve bürokraside yasal düzenlemeler yaparak cevap vermiştir. 17 Aralık'ta bakan çocuklarının da içinde olduğu yolsuzlukla ilgili davalar önce iktidar tarafından kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırdı. Ardından uzunca bir süre kamuoyu uyutuldu ve unutulmaya terk edildi. Sonuçta bütün bu iddialarla ilgili olarak yargı aklama kararı verdi. Bu aşamadan sonra sıradan bir vatandaş iki tür değerlendirme yapabilir ya 'yargı kararını vermiştir buna saygı duymak gerekir' ya da 'burası Türkiye, burada itinayla yolsuzluk temizlenir'. Adalet ve Kalkınma Partisi yargı üzerinde yaptığı bu baskıyla İtinayla Yolsuzluklar Temizleme Partisine dönüşmüş oldu."