MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, "Rehine olayında diplomatik yolların kullanıldığının söylenilmesi IŞİD'i devlet olarak tanıma anlamına mı gelmektedir? Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın Başbakan'ın kullandıkları ifadeler farklılaşmıştır” dedi.

Ayhan, TBMM'de basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ayhan, “Milletimizin sıkıntıları ve sorunlarının tahammül ve dayanma eşiğini çoktan geçtiği bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Maalesef bu günlerde kutuplaşma, iç ve dış tehditler had safhaya ulaşmıştır. Yeni diye yutturulmaya çalışılan her şeyin çözülmenin yeni bir fazı, bölücülüğün yepyeni bir furyası olduğu meydandadır. Bölücülere, ana dilde eğitim yapacak okul açma pervasızlığını gösterecek cesaret verilmiştir. Türkiye'nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı olduğu iddiasında olanlar, parti başkanı edasıyla her kesime gözdağı vermekten, pervasızca kanunları çiğnemekten kaçınmamaktadır. Kaçak inşaatlara yüce saray kondurmak, başbakanlık için alınan uçağa el koymak, bir anlamda saltanat tutkularını gözler önüne sermek sıradan bir olay haline gelmiştir. Her demeçte tek adamlığın provası ve güç egzersizi yapılmaktadır. Korkarız ki muhatabınız benim diyen başbakan bile bu gözdağından nasibini almaya devam edecektir" dedi.

Ayhan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir bankanın batmasına ilişkin şartlar 5411 sayılı kanunda düzenlenmiş ve buna ilişkin münhasır yetkiler BDDK'da iken ve BDDK'nin bağımsızlığı esas iken Sayın Cumhurbaşkanı bir bankanın batık olduğunu kamuoyu ile paylamıştır. Sayın Cumhurbaşkanının ifade ettiği bu banka batmış zaten sözleri ile kastedilen nedir? Hakikaten banka batmış mıdır? BDDK bu konuda yatırımcıları bilgilendirecek midir? Ayrıca 10 Eylül 2014 tarihli BDDK'nın basın açıklamasında yer alan söz konusu haberler hakkında gerekli hukuki işlem başlatılacak mıdır? Türkiye Cumhuriyetinde İlk kez, sanırım dünyada da örneği yoktur faaliyet gösteren ve borsada hisseleri işlem gören bir banka yönetim eliyle batırılmaya çalışılıyor. Ve “Seçilmiş Cumhurbaşkanı” tarafından bu bankanın battığı, Borsada hisseleri işlem görürken ve banka faaliyetleri devam ederken kürsüden söylenebiliyor. Soruyorum batmış bir banka hala nasıl oluyor da sermaye arttırıyor, Mevduat Topluyor, İstanbul Borsasında İşlem görüyor. Yok eğer bu banka batmadıysa Kanunu ilgili kanun ve mevzuattaki hükümler yok sayılarak yapılan açıklamaların bir siyasi ve hukuki sorumluluğu yok mudur? “

Serbest kalan rehinelerle ilgili değerlendirme yapan Ayhan, “Çok şükür ki 101 gün sonra rehineler IŞİD'ın elinden sağ salim kurtulmuştur. Öncelikle kurtulan tüm vatandaşlarımıza ve Türk milletine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Rehine olayında diplomatik yolların kullanıldığının söylenilmesi IŞİD'i devlet olarak tanıma anlamına mı gelmektedir? Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın Başbakan'ın kullandıkları ifadeler farklılaşmıştır. Olayın başlangıcı yokmuşçasına Sayın Genel Başkanımınız ifadeleriyle kimse hüsrandan zafer çıkarmaya, yenilgiden destan yazmaya, bozgundan başarılı operasyon çıkarmaya çalışmamalıdır. Önce operasyon açıklaması yapanlar sonradan diplomatik müzakereye dönmüşlerdir. Bildiğiniz gibi 46 vatandaşımızın IŞID'e esir düşmesi Türk dış politikasını paralize etmiş, bunun siyasi sorumluları ve yandaş medya suçu Başkonsolosun üzerine yıkma gayreti içine dahi girmişlerdir. AKP hükümeti İŞID'e bir taviz verilmediğini operasyon yapıldığını ifade etti. İSID ise açıklama yaptı “operasyon yok müzakere yapıldı. Türk Hükümeti bizi resmen tanımış oldu” dedi. Krizin vatandaşlarımızın burnu kanamadan çözülmüş olması sevindiricidir. Ancak İŞİD zalimlerinin yaptığı bu açıklama hükümet tarafından izaha muhtaçtır. İŞID ile yapılan müzakerede başka hangi taahhütler verilmiş midir? Meselenin bir diğer veçhesi rehine krizinin sonlanması ile AKP hükümetinin IŞİD'e karşı oluşturulan Uluslararası koalisyon içerisindeki ve onu eylem planının uygulamasının rolünün bundan sonra değişip değişmeyeceğidir. Bu güne kadar ISID'e terörist bile diyemeyen AKP bundan sonra IŞID ile mücadelede etkin bir rol üstlenebilecek midir? Birleşmiş Milletlerde çok kritik bir toplantı var. IŞİD'e karşı eylem planı ve roller belirginleşecek. Bundan önce rehineleri bahane ederek süreçte düşük profil çizen AKP hükümeti, ülkeyi Ortadoğu'da yeni bir maceraya sürükleyecek daha ileri bir rol üstlenmeyi mi düşünüyor? Türk askeri bölgede sıcak çatışmaya sokabilecek riskleri üstlenecek midir? İncirlik üssünü hava operasyonlarına açılacak mıdır? Bu konuların TBMM'ne getirilmesini bekliyoruz."