BAHÇELİ: İŞTE TUNCELİ'DEYİM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, valilik ziyaretinin ardından valilik önünde açıklama yaptıktan sonra Yunus Emre Camii'nde cuma namazı kıldı. Bahçeli'nin ziyaret edeceği Hacı Bektaş-ı Veli Kültürünü Yayma ve Yardımlaşma Derneği Cemevi güzergahında protestocuların yolu barikatlarla kapatması ve polisin müdahalesi üzerine olaylar çıktı. Bahçeli, namazın ardından cemevi ve esnaf ziyaretlerini iptal ederek kentten ayrıldı.
Devlet Bahçeli, valilik önünde yaptığı açıklamada, Tunceli'ye kardeşlik hissiyatını pekiştirmek için geldiğini belirterek, şöyle dedi:
"Bugün buraya bin yıllık kardeşliği kaderdaşlığı, bin yıllık kucaklaşmayı perçinleşmek için geldim. Bugün buraya Tuncelili kardeşlerimle hasret gidermeye, muhabbetle dostluk bağlarını güçlendirmeye geldim. Aramıza nifak duvarlarını yıkmak için Tunceli’deyim. Kurulan tuzakları bozmak, kapatılmak istenen gönül yollarını açmak için Tunceli’deyim. Tunç yürekli kardeşlerimle buluşmamızı çekemeyenler, dedikodu yaptılar. Tunceli'ye gelmemizi sanki yabancı ve hasım bir ülkeyi ziyaret ediyormuş gibi sabote etmeye ve engellemeye kalkıştılar. İcazet ve vesayet altında Başbakanlık yapan Davutoğlu, geçtiğimiz salı günü şahsıma meydan okumuştu. Cesaretimi sınamış yürekli olup olmadığımı sorgulamıştı. Başbakan öylesine çıldırmıştı ki, 'Buyurun gidin bu söylediklerinizi Tunceli'de de söyleyin cesaretiniz ve yüreğiniz varsa' diyerek denge ve kontrolünü bütünüyle kaybetmişti. İşte Tunceli'deyim, işte Türk milletinin güzide evlatlarıyla bir aradayım."
"GİDEMEYECEĞİMİZ YER YOK"
"Devlet devletiyle, devlet milletiyle Tunceli'dedir" diyen Bahçeli, "Bizim vatan topraklarında gidemeyeceğimiz bir yer yoktur. Türkiye'nin her karışında kanımız, hatıramız, iddiamız vardır. Çünkü biz Türkiyeyiz, çünkü hepimiz büyük Türk milletinin onurlu evlatlarıyız" dedi.
Devlet Bahçeli, kendilerinin Türkiye'nin her yerinde birlik ve beraberlik mesajı verdiklerini vurguladığı konuşmasında şöyle dedi:
"Biz Türk vatanın her köşesinde şeref ve namus mücadelesiyle ülkülerimizi anlatıyor, yolumuza devam ediyoruz. Sayın Davutoğlu bilmiyorsa, öğrenmediyse kendisine hatırlatıyorum, MHP'de mangal gibi yürek, demir dağları eritecek kadar devasa bir cesaret vardır. Biz ne insanımızdan cayarız, ne vatanımızdan vazgeçeriz. Ne devletimize yüz çevirir, ne milletimizden koparız. Ne hıyanetten korkar, nede haram yiyenlerden çekiniriz. Bunlar bizim için hayatımızın varlığımızın ve davamızın anlam ve değer yüklü ilkeleridir. Efendilerinin koltuğuna sığınmış, sığ ve sorumsuz zihniyetlerin bizimle aşık atması, bizimle iddialaşması mümkün değildir. Yufka yüreklilerle çetin yolların aşılamayacağını iyi biliriz. İstismarcı, bozguncu, bölücü, yıkıcı, niyet ve amaçlarla bir gelecek olmayacağını biran olsun aklımızdan çıkarmayız. Geçmişte yaşananları bu güne getirip özür lobisi kurmanın, huzur beka ve iç barışımıza katkı sunmayacağını da asla unutmayız."
"38 İSYANDIR, KARIŞAN DA DEVRİN BÖLÜCÜ TERÖRİSTLERİDİR"
MHP lideri Bahçeli, tarihten husumet çıkarmak için el ovuşturanlara açıkça seslendiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk milleti, şahsiyetine, devlet olmaktan kaynaklanan hak ve yetkilerine el ve dil uzatan kanlı emellere, geçmişin her veçhesinde haddini bildirmiştir. Bu dün olmuştur, bugün olmalıdır, gelecekte de olacaktır. Dünyanın neresinde olursa olsun, halkın güvenini ve desteğini almış meşru bir devlet, kendisine yönelmiş tehlikeleri önlemek ve bertaraf etmekle mükelleftir. Mahşeri vicdan, bunu şart koşmaktadır, hukuk bunu emretmektir. Var olmak ve ebediyete ulaşabilmek için, iç ve dış mihraklara karşı uyanık durmalıyız. Herkes bilmelidir ki devleti yıkmaya çalışan hiç bir gayrimeşru girişime, küsmemizi, darılmamızı parçalanmamızı projelendiren hiç bir ahlaksız sürece müsaade ve müsamaha gösterilemez. Milleti bölmeye çalışan hiç bir kötü habis ve çevreye izin verilemez."
Devlet Bahçeli çeteler, terör örgütleri, ayrılıkçı eğilimler, çıkar ve menfaat ağlarıyla örülmüş feodal kalıntıların, devletin sürekliliğine ve milletin bütünlüğüne hazımsızlık çekiyorsa bunun karşılıksız ve cevapsız bırakılmayacağını söyledi. Bahçeli 1937- 38 Dersim olaylarıyla ilgili de şöyle dedi:
"Bu itibarla 1937 ve 38'de Tunceli'de baş gösteren hadiseler bir isyandır, bu hadiselere karışan da devrin bölücü teröristleridir. Ve hiç bir teröristin dini, milliyeti mezhebi, kimliği etnik kökeni önemli olmayacak, önemli sayılamayacaktır. Zira elinde silahla dağda, bayırda, ovada gezen, topraklarımızdan, pay kapmak isteyen, masum vatandaşlarımıza ve güvenlik güçlerine kasteden hiç bir bedbaht mazlum görülemeyecektir. Hele bunların özür dilenerek, hürmet ve hayranlıkla yad ettiğimiz evladı Kerbela'dan addedilmesi zillet olduğu kadar da hakarettir."
"PİR SULTAN ABDAL HEPİMİZİN KUTUP YILDIZI"
Ak Parti iktidarı ile PKK'nın ittifakla yürüttüklerini söylediği çözüm müzakerelerinin ihanet olduğunu, bunu 'vicdan körlüğü' ile görmezden gelemeyeceklerini anlatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer yanlışa suskun kalırsak, 16'ıncı yüzyılda Türkçe yazan, Türkçe söyleyen, rahmetle andığımız şükranla andığımız Pir Sultan Abdal'a yarın mahşerde ne diyeceğiz? İnsan sevgisiyle yanıp kavrulmuş, dünyayı reddetmiş, kötü davranışı kötü zannı yanından ve yöresinden kovmuş Pir Sultan Abdal'ın torunlarına, insan canına kıymak en ufak bir temas yakışır mı? Unutmayınız ki yavrusunu kaybetmiş bir koyunun feryadını dahi ciğerinde duymuş bir Sultan Abdal hepimizin kutup yıldızıdır. 'Deniz çaldım asa ile, Göğe ağdım İsa ile, Tur Dağı'nda Musa ile münacadde geldim' mesajındaki muhteşem feraset, enginlik, geniş görüşlülük ve kucaklayıcı tavır, bir Pir Sultan'dan bizlere öğüt kalmıştır. Kucağında aslan ile ceylanı buluşturmuş Hacı Bektaş-ı Veli, hepimizin özlemle andığımız bir büyüğümüzdür. Kerbela'da şehit olmuş Hazreti Hüseyin ve Ehlibeyitin eli öpülesi büyükleri, hepimizin içindeki yas ve acıdır. Her seher maneviyatımızın hisarlarında esen Allah'ın aslanı Hazreti Ali bizimdir, insanlığa istikamet veren 12 imam her şeyimizdir. Alahımız bir, Peygamberimiz bir, kıblemiz bir, dinimiz bir, geleceğimiz bir ve aynıdır. 'Söyleşelim halden hale, dilleşelim dilden dile, biz gezeriz elden ele, taze açılmış gülüz biz' diyen Pir Sultan Abdal'ın uzlaşmaya birliğe ve dirliğe davetine icabet ettik buraya sizlere geldik."
"KORKU KAMPANYASINI YARDIK"
Bahçeli, Başbakan'ın korku ve istismar kampanyasını yarıp, muhabbet deryasından kana kana içmek için Tuncelilerin konuğu olduklarını söyledi. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir çiçekten bir kovana bal işleten rabbime şükürler olsun. Kardeşliğimiz dünya durdukça yaşasın. Kolumuza perde takarak bin derde uğramak için fırsat kollayanlara hepimiz göğsümüzü gerelim, Türkiye'yi yaşatalım, Türk milletini payidar kılalım. Sözümüz Horasan erenlerinin gerçek sözüdür. Sözümüz, Piri Türkistan Hazreti Yesevi'nin manevi sözleşmesidir. Bu düşüncelerle konuşmamı bitirirken, Tunceli'de yaşayan her kardeşimi bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Cenabı Allah yar ve yardımcınız olsun, sağ olun var olun. Ne mutlu Türküm diyene."
İKİ PROTESTO GRİŞİMİ
Bahçeli'nin konuşması sırasında slogan atıp bağırarak protestoda bulunan iki gruba MHP'liler müdahale edince, polis araya girip olay çıkmasını önledi.
Önce valilik girişinde 4-5 kişilik bir grubun 'Dersim faşizme mezar olacak' sloganı attığı duyuldu. Kalabalık MHP'li grubu da 'Tunceli Ovası, Bozkurt yuvası' sloganı atıp grubun üzerine yürüdü. MHP'lileri güçlükle engelleyen polis, slogan atan 4- 5 kişilik grubu, valilik binasına sokup güvenliklerini sağladı.
Adliye binası önünde toplanan bir grup avukat da Bahçeli'nin konuşması sırasında "Burada böyle konuşamazsın" diye bağırdı. MHP'liler bu grubun üzerine yürüyünce yine araya girip partililere engel olan polis, avukatları da adliye binasına soktu.
NAMAZDAN SONRA KENTTEN AYRILDI
Devlet Bahçeli, konuşmasının ardından cuma namazını Yunus Emre Camii'nde kıldı. Bahçeli, namaz kıldığı camide, birlikte geldiği partililerle Elazığ'a dönüş yaptığı sırada, "Buraya geliyorsunuz iyi hoş da, bize hakaret ve küfür edemezsiniz" diye laf atılınca gerginlik çıktı. MHP'liler bu kişilere müdahale etmeye kalkışınca polis araya girdi. Burada polis 2 kişiyi gözaltına aldı.
Bahçeli'nin, programında yer alan esnaf ziyareti ile ve Hacı Bektaş-ı Veli Kültürünü Yayma ve Yardımlaşma Derneği Cemevi'ni ziyareti iptal edildi.
Cemevi yolu üzerinde Atatürk Mahallesi'nde toplanan yaklaşık 1500 kişi protesto gösterisi yaptı. Polisin dağıtmak istediği grup, dağılmayınca gaz bombası ve TOMA'dan basınçlı suyla müdahale edildi. Protestocular da yollara barikat kurup, polise taşlı saldırıda bulundu.

FOTOĞRAFLI